Yazar Sevan Nişanyan'ın Söke Açık Cezaevi'nde işlediği iddia edilen üç ayrı idari disiplin suçuyla ilgili açılan davanın görülmesine başlandı.
"Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" ve "mühür bozma" suçlarından Söke Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olan Nişanyan'ın, daha önce Söke Açık Cezaevi'nde tutuklu kaldığı dönemde işlediği iddia edilen üç ayrı idari disiplin suçu nedeniyle açılan dava Söke İnfaz Hakimliği'nde görüldü.
Duruşmaya cezaevinden telekonferans sistemiyle katılan Nişanyan, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Sevan Nişanyan'a, kaldığı Söke Kapalı Cezaevi'nde internet erişimi sağlayan mobil modem cihazı ve flash bellek ile yakalanınca verilen 11 günlük hücre cezası, yaptığı itiraz üzerine Söke İnfaz Hakimliği tarafından kaldırıldı.
Nişanyan, cezaevi kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle geçen 2015 yılının Eylül ayında kaldığı Sultanhisar Açık Cezaevi'nden Söke Cezaevi'nin kapalı kısmına gönderilmişti.
Son olarak üzerinde cezaevinde yasak olan internet erişimi sağlayan mobil modem cihazı ve flash bellek yakalandığı ileri sürülen Nişanyan'a 11 günlük hücre cezası verildi.
Kararın tebliğinin ardından 15 günlük yasal hakkını kullanan Nişanyan, avukatı aracılığıyla Söke İnfaz Hakimliği'ne itirazda bulundu.
Nişanyan'ın tirazı ile ilgili dava bugün görüldü. Söke Sulh Hukuk Mahkemesi Salonu'nda görülen duruşmaya, Nişanyan'ın avukatı Ergin Cilmen, Arif Ali Cangı ve Murat Arçı ile Nesin Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nesin ile İzmir Düşünce Özgürlüğü Derneği'nin 30 üyesi katıldı.
Sevan Nişanyan ise duruşmaya getirilmeyip, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifadesine başvuruldu. Nişanyan'ın 10 bin lira ve bir otomobil rüşvet teklif ettiği iddialarına, "Otomobilim yok ki neyi rüşvet olarak vedreceğim" dediği öğrenildi.
Söke İnfaz Hakimliği, Nişanyan'ın disiplin cezanın kaldırılmasına karar verip, rüşvet iddialarıyla ilgili kararını açıklamak için ise duruşmayı 3 Mart Perşembe gününe erteledi.
ORTADA TCK'YA GÖRE BİR SUÇ YOK
Duruşma çıkışında bir açıklama yapan Nişanyan'ın avukatı Ergin Cilmen, "Ortada, Türk Ceza Kanunu'na göre bir suç yok. Cezaevi idaresinin bir suçlaması var. Müvekkilimin internette Cumhuriyet ve Milliyet Gazetesi arşivleri ile sosyal medyada Youtube girerken yakalandığı konusunda bir iddia var. Bu tabiki mizahi bir durum. İçeriye mobil modem cihazı ile internete girme iddası mevcut. Uygar ülkelerde böyle bir şuçlama olmaz. Kaldı ki yakalanan mobil modem cihazı ve flash belleği içeriye müvekkilimin sokmadığı konusunda onlarca kanıt var. İkincisi eşinden dostundan gelen iki mektup ve avukatın kendisine verdiğini idda ediliyor. Ne olduğu belli olmayan bir menfaat temini suçlamasıdır. Kendisinin etmiş olduğu bazı laflar rüşvet olarak değerlendirilmiştir. Ama neyin rüşveti olduğu da belli değil, işte böyle bir durumdayız" dedi.
