İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Yoğurtçu Parkı’nda geçen yıl bir hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan, Kuzey Ormanları Savunması’nın basın toplantısında konuştu.

Hafriyat kamyonlarının neden olduğu ölümlere ve sorunlara dikkat çekmek için yapılan toplantıda konuşan Aslan, Dere’nin ardından yürüttüğü dava süreciyle ilgili bilgi verdi: “Bu ülkede devlet güvencesi diye bir şey yok. Bu olay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) sorumluluğundadır. Ortadaki suçu herkes biliyor. Bizim davamızda bilirkişi raporlarıyla belediyenin yedi üst düzey yöneticisi sorumlu bulundu.”

Kamu görevlisi olmaları sebebiyle yedi üst düzey sorumlunun yargılanabilmeleri için başka bir kamu görevlisi olan validen onay almaları gerektiğini aktaran Aslan,  “Ben nereyi ne kadar düzeltsem de karşımızdaki zihniyet bu. Bu kadar aleni bir suçu devlet bütün gücü ve kurumlarıyla örtbas ediyor” dedi.

Aslan şöyle devam etti: “İdari mahkeme kararı da valiliğin kararını onayladı ve bu insanların hepsi serbest. Ama ben bıkmayacağım. Herkese soruyorum; sesinizi çıkarmak için hafriyat terörünün evinize girmesini mi bekliyorsunuz? Bu kamyon benim evimin içine girdi. Pusette uyuduğu yerde, bebek uyutulan yerde öldürüldü benim kızım. İBB’nin kent yaşamı hakkında zerre kadar bilgisi olsaydı, pakta cinayet işlenmezdi. İBB’nin en üst düzey sorumlusu kimse benim kızımın katili odur.”

Büyük beklentileri olmadığını ve İstanbul’da herkesin tesadüfen yaşadığını belirten Aslan, “Ancak ‘bu şehri bu hale getirirken biz 30 kişiyi de öldürdük’ diye geçsinler tarihe. Benim kızım kucağıma öyle bir şey bıraktı ki ölene kadar bu işin peşini bırakmayacağım” dedi.(Kaynak: Bianet)