Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Xelîl, ABD ve Türkiye arasından dün alınan ateşkes kararını değerlendirdi.

Hawar Haber Ajansı'na (ANHA) konuşan Xelîl, Kuzey ve Doğu Suriye'de 10 gündür büyük bir direnişin yaşandığını ifade ederek, "Bu Onur Direnişi halkımızın, dostlarımızın ve dünya kamuoyunun desteği ile devrimimize ciddi bir destek de oluştu. Bu direnişin ortaya çıkardığı bir değer oldu. Halkımız şunu bilmeli bu ki bu Amerika ve Türk devleti arasında imzalanmış bir ateşkes antlaşmasıdır. Bu güçler ateşkes yapmak zorunda kalmışlarsa bu direnişimizin sonucudur. Sonlanmış bir süreç değildir. Halkımız direniş eylemlerine devam etmelidir. Savaşçılarımız, halkımız, dostlar direnmemiş olsaydı böyle bir adım atılamazdı. Bu ciddi bir başarıdır, fakat bir adımdır. Sadece ateşkestir. Zaten beş günlük bir ateşkes sürecidir. Bugün birinci günü tamamlandı. Dört gün kaldı. Şimdi bu süreç içinde birçok şey değerlendirilecek. Bu uluslararası koşullarda Amerika devleti ateşkese hazır mısınız diye sorduğunda halkımızın, dostlarımızın da bildiği gibi bizim genel tutumumuz, ateşkes ve antlaşma yaklaşımıdır. Bu nedenle ateşkese açık olduğumuzu belirttik. Fakat bu ateşkesin ayrıntıları var. Bu bölge nasıl yönetilecek hangi alanlar olacak? Türk Devleti 'güvenli bölge' diyor. Amerika farklı, Türkiye farklı değerlendiriyor. Tabii biz de farklı değerlendiriyoruz" dedi.  
 
'DİRENİŞE ARA VERMEDEN DEVAM EDECEĞİZ'
 
Bu durumlarda her kavram üzerinde durularak tartışılması gerektiğini söyleyen Xelîl, ABD ile de ayrıntılı bir şekilde tartışmalarının gerektiğini belirterek, "Halkımız şunu çok iyi bilmeli yürüttüğümüz direnişe ara vermeden devam etmek zorundayız. Halkımızın eylemleri ve dostların destekleri kesintisiz devam etmelidir. Azaltmamalıyız hatta ortaya konulan emeklere sahip çıkmak adına yine o kadar şehidimiz oldu bu şehitlere sahip çıkmak adına daha fazla eylem halinde olmalıyız" diye konuştu.

Ateşkes ilan edilmesine rağmen Türkiye'nin hala Serêkaniyê'ye saldırı düzenlediğine dikkat çeken Xelîl şunları belirtti: "Türk devletinin, işgalci olduğunun bir kanıtıdır, işgale devam etmek istiyor. Ateşkesi de mecburen kabul etti. Yoksa ateşi kesmeyi istemiyor. Halkımızın ve dünya kamuoyunun verdiği tepkiler nedeniyle mecbur kaldı. Biz ateşkesi kabul ettiğimizi ifade ettik ve bu tutumumuzda devam ediyoruz. Serêkaniyê şehrine saldırılar vahşice devam ediyor, eğer böyle devam ederse biz de ateşkese uymayacağız." 
 
QSD'nin Amerika ile ilişki halinde olduğunu ve saldırıları da onlara ilettiğini aktaran Xelîl, ateşkese riayet ettiklerini barış yanlısı olan tarafın QSD olduğunu söyledi. 
 
'ÜLKE TOPRAKLARI SURİYE ORDUSU TARAFINDAN KORUNMALI'
 
Uluslarası kamuoyu ve devletlerin tutumunu da değerlendiren Xelîl, ilk kez, Kuzey Suriye’de yaşananlar ve Kürtlerin durumuna ilişkin böylesine büyük bir tepki geldiğini dile getirerek, "Arap birliği, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Amerikan kongresi, akademisyenlerden, siyasetçilerden çok ciddi bir tepki gelişti. Tabii bunların da ötesinde halkımızın tepkisi çok güçlüydü. Yine Kürt ulusal partileri de siyasi çelişkileri de bir yana bırakarak harekete geçti. Tabii yeterli mi hayır! Refleksler bu saatten sonra daha güçlü olmalı. Şimdi QSD’nin barış yanlısı olmadığına dönük tek bir şüphe olsa da ortadan kalkmış oldu. Çünkü Türk devletinin savaş ve işgal yanlısı olduğu ortaya çıkmış oldu. O zaman daha güçlü, radikal tutumlar içine girmeliyiz. Daha önce Suriye ile bir ittifak gelişti diyorduk. Bu toprakların sınırları Suriye Ordusu tarafından korunmalı demiştik. Ülke toprakları Suriye Ordusu tarafından korunmalı. Biz Suriye halkı olarak Suriye’nin bütünlüğü çerçevesi içinde bir tutum içindeyiz. Ateşkes bu birliği engelleyecek bir durum değildir" dedi.
 
'REJİM TARTIŞTIĞIMIZ DÜZEYDE KONUMLANMADI'

Suriye ile yaptıkları görüşmede rejim güçlerinin Türkiye'nin söz ettiği 30 kilometrelik sınır hattında konumlanması istediklerini belirten Xelîl, "Suriye toprak bütünlüğünü sağlamak için sınırlarını Suriye Ordusu korumalı diyoruz. Fakat henüz bu anlaşmaya göre hareket edilmiş değil. Belki de Rusya ile anlaşmamış olabilirler ya da farklı bir durum mu yaşandı bilemiyoruz. Gerçekten bu tartıştığımız sahada henüz rejim istenilen düzeyde konumlanmış değil" dedi. 

Halkın tüm yapılarıyla birlikte kutsal bir direniş gösterdiğini ifade eden Xelîl, "Sadece Kuzey Suriye halkımız değil, Suriye'nin farklı yerlerindeki halkımız da yurtdışında yaşayan halkımız da onur direnişine sahip çıkmalı. Yine dostlarımızın tutumları çok önemliydi. Kimse ateşkes oldu her şey sonuçlandı demesin, tartışmalar halen yürüyor. Henüz netleşmiş değil, bu nedenle direniş eylemlerimiz her yerde yükselmeli" diye konuştu.