Şenyaşar ailesinin avukatı Bülent Duran, olayı Yıldız ailesinin başlattığı, Fadıl Şenyaşar'ın meşru müdafaa yaptığı ve Yıldız ailesinin öldürme kastıyla ateş ettiğinin görüntülerde olduğunu söyledi.

Şenyaşar davasına ilişkin önemli bilgiler paylaşan Şenyaşar ailesinin avukatı Bülent Duran, olayı Yıldız ailesinin başlattığı, Fadıl Şenyaşar'ın meşru müdafaa yaptığı ve Yıldız ailesi fertlerinin öldürme kastıyla ateş ettiğinin görüntülerde mevcut olduğuna dikkat çekti.

Evrensel’in Lezgin Tekay’ın haberine göre, Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de genel seçimler öncesi esnaf ziyaretinde bulunan AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın Şenyaşar ailesine ait işyerini ziyareti sırasında çıkan olaylar sonucunda Celal ve Adil Şenyaşar ağır yaralanıp hastaneye kaldırılırken, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar ise çeşitli yerlerinden yaralandı. Yıldız ailesinden de Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi.

Urfa Valisi Abdullah Erin ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba olaydan kısa bir süre sonra yaralıların kaldırıldığı Suruç Devlet Hastanesine gitti.

Erin ve Fakıbaba hastanede olduğu sırada Yıldız ve Şimşek ailesinden birçok kişi, hastaneye kaldırılan Celal ve Adil Şenyaşar’a bir kez daha saldırdı.

Saldırı sonucunda Celal ve Adil Şenyaşar yaşamını yitirirken, hastaneye çocuklarını ziyarete giden baba Hacı Esvet Şenyaşar ise eşi Emine Şenyaşar’ın gözleri önünde linç edilerek öldürüldü.

Yürütülen soruşturmadan 18 ay sonra işyerinde yaşananlara ilişkin iddianame hazırlanırken, Hacı Esvet Şenyaşar'ın hastaneye yürüyerek gelip linç edilerek öldürüldüğü bölümler tefrik (ayırma) edildi.

Soruşturma 2018’den beri “gizlilik” esasıyla yürütülüyor.

Yaklaşık 3 yıldır süren dava 2 Nisan’da sonuçlandı. Mahkeme heyeti, ailesinden 3 kişiyi kaybeden ve saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay hapis cezası verirken, kamera görüntülerinde Adil Şenyaşar’ı vurduğu görülen Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verdi.

Mahkemenin adil bir yargılama yapmadan karar verdiğini ve dosyada birçok eksik unsurun olduğunu dile getiren ailenin avukatlarından Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Av. Bülent Duran, dosyadaki eksiklikleri Mezopotamya Ajansına anlattı.

"BİRİLERİ DOSYAYI SÜRÜNCEMEDE BIRAKMAK İSTİYOR"

Başından beri hukuki bir yargılama yapılmadığını ifade eden Duran, birilerinin dosyayı sürüncemede bırakmak istediğine vurgu yaptı.

Enver Yıldız’ın tape kayıtlarını hatırlatan Duran, “Enver Yıldız, tape kayıtlarında, ‘Hükümet gereğini yapacak, vekil gerekli görüşmelerini yapacak. Savcılar hakimler gelecek, ben gideceğim, meşru müdafaa kapsamına alacaklar, aklanacağım ve bundan kaynaklı bu iş garantiye alındıktan sonra gidip teslim olacağım’ diyordu. Eylül ayından itibaren teknik takipler ve baz tespitleri sonucunda Enver Yıldız’ın, ‘İkametimdeyim, bir yere gitmiyorum’ demesi dikkat çekicidir. Oysa ki kolluk kuvvetleri raporunda, ‘İkamete gidip arandı, bulunmadı. Elektrik kullanmıyor, çevrede tanınmıyor’ diyor. Hem İbrahim Yıldız’ı yakalamada hem de Enver Yıldız’ı yakalamada sürüncemede kalan bir soruşturma ile karşı karşıya olduğumuzu gördük dosyanın başında” dedi.

ENVER YILDIZ, 15 AY SONRA İFADE VERDİ

Duran, Adil ve Celal Şenyaşar’a ateş ettiği işyerindeki görüntülerde açıkça görülen Enver ve İbrahim Yıldız’ın yakalanması için çalışma yürütülmediğini, buna karşın ısrarla Şenyaşar ailesinin örgütsel bir bağının kurulmaya çalışıldığını aktardı.

Duran, "Tapede geçen Enver Yıldız’ın beklediği hakim ve savcılar geliyor. Hemen ardından da kendisi 17 Eylül 2019’da teslim oluyor. Teslim olup 1 gün sonra ifade verirken diğer Yıldız ailesi mensupları gidip ifade veriyor. Sanık pozisyonunda yer alan Yıldız ailesinin öncesinde ifadesi dahi alınmazken Enver Yıldız’ın teslimiyle birlikte gidip ifade veriliyor” dedi.

"PROVOKE EDEN AHMET DEMİR"

Celal Şenyaşar’ın AKP’li heyete hakaret etmediğinin görüntülerde de anlaşıldığını vurgulayan Duran, heyetin arasında bulunan Ahmet Demir’in Şenyaşar’a hakaret ettiğinin görüldüğünü vurguladı.

"SALDIRIYI BAŞLAYAN AÇIKÇA YILDIZ AİLESİDİR"

Demir’in yaptığı provokasyonun ardından arbedenin yaşandığını ifade eden Duran, “Yaşanan arbedenin daha sonra linçe dönüştüğünü gördük. Buna rağmen savcılık mütalaasında, Şenyaşar ailesinin hakaret ettiğini ve saldırıyı başlattığını iddia etti. Savcı öyle mütalaa etti ve mahkeme öyle karar kıldı. Bu dosyadaki deliller ve bu dosyadaki görüntüler bize şunu anlatıyor: Haksız tahrik, hakaret ve haksız saldırıyı başlatan açıkça Yıldız ailesidir” dedi.

İlk saldırının polis müdahalesiyle dağıldığını, ancak Yıldız ailesinin dışarıda tekrar toplanarak ikinci bir saldırıya hazırlandıklarını söyleyen Duran, “Bu ikinci saldırıya geçmeden önce dışarıdaki kamera görüntülerinde maktul olan Mehmet Şah Yıldız’ın silahını çekerek dükkana yönelttiğini görüyoruz. Orada bulunan Yıldız ve Şimşek’lerin ifadesine bakıldığında da öncesinde silahların ateş edildiğini ve bunun sesinin duyulduğunu kendi ifadelerinde de teyit ediliyor. Tekrar saldırıya geçtiklerinde dükkan içerisinde Adil ve Celal Şenyaşar var. Adil ve Celal Şenyaşar, Yıldız ailesi, yakınları ve korumalarının saldırısına maruz kalınca Fadıl Şenyaşar diğer dükkandan içeri giriyor" dedi.

"FADIL ŞENYAŞAR'IN ÖLDÜRME KASTI YOK, MEŞRU MÜDAFAA VAR"

Duran olayın devamını şöyle aktardı:

"İşyerinin güvenlik kameralarına ait görüntüde saat 17.57’nin 52’nci saniyesinde Fadıl içeri girdiğinde gördüğü tablo Mehmet Şah Yıldız silahını Ferit Şenyaşar’a doğrultmuş durumda. Ferit Şenyaşar’a sıkacakken Kenan Yıldız’ın Ferit Şenyaşar’ı darbetmesi neticesinde üzerine atlayınca hedef pozisyonundan çıkıyor ve sıkamadığını görüyoruz. İşte Fadıl Şenyaşar tam da o tabloyla giriyor. Celal ve Ferit Şenyaşar’a ön tarafta saldırı var. Arka tarafa geçiyor. Arka tarafta da Adil Şenyaşar’a yönelik Abdurrahman Yıldız, Mustafa Yıldız ve Enver Yıldız’ın saldırısı görülüyor. O saldırıyı bertaraf etmek amacıyla iki el ateş ediyor. İki el ateş ederken tek bir saik var, oradaki o saldırıyı bertaraf etmek. Ama mahkeme bunu, Abdurrahman Yıldız’ı öldürmeye teşebbüs yönünde değerlendirdi. Abdurrahman Yıldız yaralanmıyor bile. Abdurrahman Yıldız tezgahın üzerinde ve tezgaha yönelik, öldürücü bölgeye yönelik değil. Aldığı bir yara yok ve öldürücü bölgeye yönelik hedef alan bir atış yok. Dolayısıyla böyle bir karar verilemez. Öte yandan Mustafa Yıldız’ın sopalarla Adil Şenyaşar’ı darbetmesi görülürken 1 el ateşle sadece saldırıyı bertaraf etmeye yönelik eylemi olan Fadıl Şenyaşar hakkında mahkeme, Mustafa Yıldız’ı da öldürmeye teşebbüsten hüküm kurdu.”

“Ferit Şenyaşar’ın doktor raporunda travma geçirdiği, 4’üncü derecede ağır yaralandığı ve hayati tehlike geçirdiği aslında öldürülmeye teşebbüs edildiği anlamına geliyor" diyen Duran, dolayısıyla Fadıl Şenyaşar’ın eyleminin meşru müdafaa kapsamında kalması gerektiğini söyledi.

Duran, "Mahkeme, Ferit Şenyaşar ağır bir şekilde yaralanmasına rağmen Yıldız ailesine adam yaralamaktan dolayı hüküm kurdu. İsabetli olmayan, doğru olmayan bir karar verdi. Fadıl Şenyaşar'ın maktul Mehmet Şah Yıldız’a yönelik hedef alarak bir ateşi yokken savcılık iddianame ve mütalaada ‘Süleyman Yıldız ve Kenan Yıldız’a sıktı. Süleyman Yıldız ve Kenan Yıldız’a sıktıktan sonra Fadıl Şenyaşar, hedefini döndü, Nihat Yıldız’a sıktı, Mehmet Şah Yıldız’ a sıktı. Engin Şimşek’e sıktı ve kendi kendine sıktı’ diye bir iddiada bulundu. O görüntüleri biz de inceledik o savcılık da inceledi, o mahkeme de inceledi" dedi.

DOSYADA GÖZDEN KAÇAN HUSUS

Duran, "Savcılık mütalaa verirken 19 el ateş edildiğini, bunların 7’sinin polislere, 6’sının İbrahim Yıldız’a, 3’ünün Enver Yıldız’a ve kalan 3’ünün de Fadıl Şenyaşar’a ait olduğunu söyledikten sonra ek bir rapor hazırlayarak, Fadıl Şenyaşar’ın 9 mermi sıktığını iddia ediyor. Ek raporda 9 mermi sıktığını iddia ettikleri Fadıl Şenyaşar’ın üzerine tüm yaralanmalar bırakılmak isteniyor. Halbuki diğer taraftan dosyada gözden kaçan bir husus var. Arka tarafta Adil Şenyaşar’a bakıldığında Enver Yıldız’ın ateş ettikleri dışında 5 el ayak bileğine ateş ediliyor. 5 el ayak bileğine ateş edilirken bu mermilerin nereden geldiği görüntü kayıtlarında yok. Adil Şenyaşar’ın bileklerine kim sıktı” diye sordu.