19 Ağustos'ta görevden alınıp yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı hakkında açılan dava bugün görüldü.

Savunmanın ardından mahkeme heyeti Mızraklı’nın tutukluluk haline devam kararı verdi.

Bir sonraki duruşma 10 Şubat 2020’de olacak.

Duruşmayı takip etmek üzere adliyeye gelenler arasında DBB Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, DTK Eşbaşkanı Bedran Öztürk, HDP milletvekilleri ve Diyarbakır İl Örgütü, CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Emek Partisi MYK Üyesi Yusuf Karataş, Mardin Baro Başkanı Avukat İsmail Elik ile çeşitli kurumların temsilcileri yer aldı.

Mızraklı, yargılandığı duruşmaya tutuklu bulunduğu Kayseri Bünyan T2 Ceza İnfaz Kurumu’ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

TANIKLAR İDDİALARI DOĞRULAMADI

Duruşmada dinlenen tanıklara, Mızraklı’nın doktorluk yaptığı dönemde örgüt üyelerini tedavi ettiği yönündeki iddialar soruldu.

Mızraklı ile birlikte aynı dönemde çalışmış olan tanıklar, bu ifadelerin doğru olmadığını söyledi.

Selçuk Mızraklı ile aynı dönemde hastanede çalışmış olan anestezi uzmanı tanık doktor, kayıt altına alınmadan bir hastanın hastaneye kabul edilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti.

Tanık doktor, hazırlık yapılmadan ve bizzat kendisinin kontrolünden geçmeden bir hastanın ameliyata alınamayacağını, böyle ağır ameliyat geçirmiş birinin sabah taburcu edilemeyeceğini, edilse derhal öleceğini, hiçbir hekimin bu sorumluluğu almayacağını söyledi.

Tanık doktor, Selçuk Mızraklı’nın hastanede gece nöbetine kalmadığını da vurguladı.

TANIK İTİRAFÇIYI YALANLADI

Tanık olarak dinlenen hastane çalışanları da o dönemde Selçuk Mızraklı’nın kayıt dışı hasta ameliyat ettiğine tanık olmadıklarını anlattılar.

Selçuk Mızraklı’nın bir örgüt üyesini ameliyat ettiğini iddia eden itirafçı bunu Mustafa isimli hastane çalışanından duyduğunu söylemişti.

Tanık olarak dinlenen ‘Mustafa’ böyle bir şey duymadığını, itirafçıya da böyle bir bilgi vermediğini söyledi.

MIZRAKLI TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Duruşmaya SEGBİS’le katılan Selçuk Mızraklı savunma yaptı. Başkanlığını yaptığı Sarmaşık Derneği hakkında bilgi veren Mızraklı, itirafçının beyanları üzerine ise, “Böyle bir ameliyat yapıp kişiyi aynı sabah taburcu etmiş olsam şu anda taksirle insan öldürmekten yargılanmam gerekirdi” dedi.

Tutukluluk haline son verilmesini talep eden Mızraklı, şehrinden, memleketinden hiçbir yere gitmeyeceğini söyledi.

Söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın da mahkemede gerçek anlamda bir yargılama yapılmadığını, bütün bunların kayyım politikasını meşrulaştırmak için olduğunu söyledi. Aydın Selçuk Mızraklı’nın Kayseri’de hapiste olmasının AİHM kararına göre hak ihlallerine yol açtığını belirtti.

USULE AYKIRI İFADE ALINMIŞ

Cihan Aydın, Selçuk Mızraklı’nın katıldığı etkinliklerin, örneğin Newroz etkinliğine katılmasının yargılama konusu olduğunu, oysa bu etkinliklerin meşru olduğunu ve bir milletvekili olarak bu etkinliklere katıldığını, o dönemde dokunulmazlığı olduğunu anlattı. Cihan Aydın Selçuk Mızraklı aleyhine ifade veren tanığın usule aykırı bir şekilde tanıklık yaptığını, bu sebeple tanıklığının hükme esas alınamayacağını, bu ifadeye dayanılarak yargılama yapılmasının mahkeme heyeti dahil herkesin güvenliğini tehdit ettiğini söyledi.

DERNEK 4 BİN 600 AİLEYE DESTEK OLDU

Duruşmada söz alan Avukat Mehmet Emin Aktar, soruşturma aşamasındaki ve aleyhe tanıklık yapan kişinin tanıklığının alınmasındaki usulsüzlükleri anlattı. İddianamede yer alan istisnai doğru bilginin Selçuk Mızraklı’nın Sarmaşık Derneği Başkanlığı yapması olduğunu söyledi. Mehmet Emin Aktar, AK Partili siyasetçilerin de içinde yer aldığı Sarmaşık Derneği’ni kuran kişilerin ismini okudu. Derneğin bugüne kadar usule aykırı iş yaptığının tespit edilmediği, toplanan bağışlarla 4 bin 600 aileye düzenli olarak gıda yardımı yapıldığı, derneğin OHAL döneminde KHK ile kapatıldığı bilgisini verdi.

‘TANIK DAHA ÖNCE DİKKATE ALINMADI’

Avukat Zülal Erdoğan da soruşturma aşamasında usulsüzlükler yapıldığını, benzer bir soruşturmada aynı tanığın usule aykırı ifadesinin dikkate alınmadığını, tutuksuz yargılama yapıldığını belirterek, “Bu dosyada da ancak benzer yönde karar verilmiş olması gerekirdi” dedi. Avukat Zülal Erdoğan, aleyhe ifade veren tanığın ifadelerindeki çelişkilere dikkat çekerek, “Tanık Selçuk Mızraklı ile aynı dönemde hastanede çalıştığını söylüyor ama SGK kayıtlarına göre aynı dönemde çalışmamışlar” dedi. Erdoğan, tanığın ifadesinin tamamen kurgu olduğunu söyledi.

Erdoğan, Selçuk Mızraklı’nın Veni Vidi Hastanesi’nde kıdemli cerrah olarak çalıştığını, hiçbir zaman gece nöbetine kalmadığını, tanıkların da bunu doğruladığını, dosyada kanuna uygun tek bir delil olmadığını söyledi ve tahliye talebinde bulundu. Karar için verilen aranın ardından mahkeme, Selçuk Mızraklı‘nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 10 Şubat’ta görülecek.

Kaynak: Gazete Duvar