HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

Gençleri ve kadınları HDP’ye davet eden Demirtaş, “Demokrasiyi yerelden kurmak için gençleri, kadınları belediye başkanlığı ve meclis üyeliği için adaylık başvurusu yapmaya ve görev almaya davet ediyorum. Kendinize güvenin, medeni cesaretinizi öne çıkarın, “kimse bize görev vermez” de demeyin” dedi.

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirtaş, hükümetin politikalarını eleştirerek dışarıdaki hayatın cezaevinden farklı olmadığını söyledi.

Demirtaş, “Geçenlerde iki avukat geldi, önceden tanışmıyorduk, savunma grubumuza haber verip gelebiliyorlar. "Çok daraldık, biraz moral bulalım diye geldik" dediler. "Edirne’ye gezmeye mi?" diye sordum, "Yok, Edirne Cezaevi’ne" dediler.-"Dışarıda durum o kadar mı vahim?" dedim, "Anla işte" dediler. "E kalın o zaman? Size iki küçük hücre de ayarlarım" dedim, nasıl sevindiler görseniz. Şaka tabii, nereden ayarlayacağım, yer yok ki zaten cezaevinde.- Biz milletvekili olmamıza rağmen içeri girene kadar canımız çıktı. Geçen gün AİHM’den "derhal orayı tahliye edin" diye tebligat aldık, neyse ki Hükümet araya girip tahliyeye engel oldu. Allah muhafaza, az kalsın dışarıyı boyluyorduk” dedi.

Demirtaş’ın açıklaması şu şekilde:

-Merhaba arkadaşlar, nasılsınız?  Laf ola diye sormuyorum tabii, gerçekten nasılsınız?  Şu sıralar, "Nasıl iyi olalım, her gün biraz daha kötüye gidiyor her şey" lafını o kadar çok duyuyorum ki.

-Geçenlerde iki avukat geldi, önceden tanışmıyorduk, savunma grubumuza haber verip gelebiliyorlar. "Çok daraldık, biraz moral bulalım diye geldik" dediler. "Edirne’ye gezmeye mi?" diye sordum, "Yok, Edirne Cezaevi’ne" dediler.

-"Dışarıda durum o kadar mı vahim?" dedim, "Anla işte" dediler. "E kalın o zaman? Size iki küçük hücre de ayarlarım" dedim, nasıl sevindiler görseniz. Şaka tabii, nereden ayarlayacağım, yer yok ki zaten cezaevinde.

- Biz milletvekili olmamıza rağmen içeri girene kadar canımız çıktı. Geçen gün AİHM’den "derhal orayı tahliye edin" diye tebligat aldık, neyse ki Hükümet araya girip tahliyeye engel oldu. Allah muhafaza, az kalsın dışarıyı boyluyorduk.

- Sonra Saray’ın adaleti, adalet sarayından bize hızlı bir şekilde devre mülk bir tapu ayarladı, 4 yıl 8 aylığına da olsa yerimizi garantiledik. Bu devirde gemisini kurtaran kaptan kardeşim. Hiçbir şey yapmıyorsunuz, sonra da "Vay efendim bizi niye içeri atmıyorlar?"

- Ama çok da karamsar olmayın, 2023’e kadar tam 228 adet yeni cezaevi yapılıyormuş. Ay hadi inşallah, hepiniz bir şekilde girersiniz içeri. Giremeseniz de umudunuzu kaybetmeyin, önümüzde yerel seçimler var. AKP’ye oy verin, kesin içeridesiniz.

- Madem dışarıdasınız, değişik bir şeyler yapın bari. Mesela Diyarbakır’daysanız Lîs Yayınevi’ni ziyaret edin, Lal Laleş ile ve daha birçok yazarla tanışıp sohbet edin.

- Kitap alın, kitap okuyun, alamıyorsanız kendi aranızda kitap değiştirin. Fırsat yaratıp sahaflara uğrayın. Lezgîn Kitêbçiyan’a, Aram Yayınları’na, Pirtuka Kurdî’ye, Wêşanên Hîva‘ya, Morî Zarok’a bakın.

- Kirmanckî/Zazakî yayınlanan edebiyat ve sanat dergisi Ewro’yu da tavsiye ediyorum. Altı ayda bir çıkıyor, kaçırmayın.

- Lawje’yi dinlediniz mi? Sözüm var onlara, bir gün birlikte çalacağız konserde. Hepimiz için söylesinler bir tane.

-Demokrasiyi yerelden kurmak için gençleri, kadınları belediye başkanlığı ve meclis üyeliği için adaylık başvurusu yapmaya ve görev almaya davet ediyorum. Kendinize güvenin, medeni cesaretinizi öne çıkarın, “kimse bize görev vermez” de demeyin.

-Bu arada, 12 Aralık’ta yani bu Çarşamba saat 10.00'da Ankara Sincan’da, duruşmada olacağım. Ama yazışma adresim aynı: Edirne F Tipi Cezaevi.

-Direnişinin 33. gününde olan Leyla Güven’i selamlıyor, tekrar ediyorum; talebi talebimizdir, barış isteyen herkesin talebidir.