Türkiye’nin Venezuela-Karakas Büyükelçiliği’nde 2014-2016 yılları arasında diplomat olan, halen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Jack D. Gordon Enstitüsü’nde siyasi analist olarak çalışan İmdat Öner, Sezgin Baran Korkmaz’a (SBK) ait uçağın İstanbul-Moskova-Karakas hattında uyuşturucu tacirini taşıdığını iddia etti.

Önder, ABD tarafından uyuşturucu ticareti yaptığı gerekçesiyle 2017 yılında kara listeye alınan Venezuela Devlet Başkanı Yardımcısı Tareck El Aissami’nin SBK Holding'e ait uçağı kullandığını öne sürdü. Önder, Aissami’nin uçak parasını ödeyen ABD’li şirket yetkilerinin yaptırımları deldikleri ve kara para akladıkları gerekçesiyle tutuklandığına dikkat çekti.

Öner'in Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:

“Sezgin Baran Korkmaz’in meşhur uçağıyla yaptığı Venezuela seferlerine ilişkin pek bilinmeyen ama ABD yaptırımlarına konu ilginç bir ayrıntıdan bahsedeceğim. Bu jet Venezuela’ya uçuyor ama herkesin kafasındaki asıl soru bu uçakların ne taşıdığı meselesi.

Venezuela’nın Suriye asıllı eski Devlet Başkan Yardımcısı Tareck El Aissami, 2019 Ocak ayında Türkiye’yi ziyaret eder ve neredeyse bir ay kadar Türkiye’de kalır. Burada Erdoğan ile görüşür, altın ticaretini ilerletmek isterler. Hatta Çorum’da altın rafinerisini de ziyaret eder.

Tam bu dönemde, Maduro’nun meşru olmadığını iddia edip kendi başkanlığını ilan eden Guaido, ilginç bir iddiada bulunur. Aissami’yi kastederek, Maduro’nun üst düzey yetkilerinin Türkiye’ye kaçtıklarını duyurur.

'HER ŞEY NORMAL GÖRÜNÜYOR, AMA ÖYLE DEĞİL?'

Ama Başkan Yardımcısı Aissami bir gün sonra Rusya’da ortaya çıkar. Burada resmi görüşmeler yaptıktan sonra da Karakas’a geri döner. Burada bizi asıl ilgilendiren konu el Aissami’nin Türkiye-Rusya-Venezuela hattında gerçekleştirdiği tur. Peki El Aissami neyle seyahat etmiştir?

Evet, tahmin ettiğimiz gibi Sezgin Baran Korkmaz’in özel jetiyle. Al Aissami 23 Şubat’ta İstanbul’dan Moskova’ya, oradan da Karakas’a uçmuştur. Buraya kadar herşey normal görünüyor değil mi? En nihayetinde bir siyasinin ziyaretleri söz konusu. Ama öyle değil. 

ABD, 2017 yılında Tareck Al Aissami’yi uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla kara listeye aldı. Şu an Amerika’da en çok arananlar listesinde yer alan bir isim. Hakkında daha pek çok suçlama var.

Aissami’nin bu uçuşunu ayarlayan Amerika’da uçak şirketi olan iki ABD vatandaşı. SBK’nın jetinin parasını da Venezuela’dan gelen kara parayla bunlar ödüyor. Ve Mart 2019’da Federal mahkeme yaptırımları deldiği gerekçesiyle bu kişileri tutukluyor.

HAVAALANINDA FBI TARAFINDAN TUTUKLANDI

Hatta bu isimlerden Leon Maal, Aissami’nin ziyaretinin ardından Türkiye’den gelirken tıpkı Reza Zarrab gibi Miami’de havaalanında FBI tarafından tutuklanıyor. Suçlama: Aissami’ye özel jet ayarlamak suretiyle ABD yaptırımlarının delinmesi ve ödemelerin kara para ile yapılması.

'ABD PARASIYLA ALINAN UÇAKLA UYUŞTURUCU TACİRİ TAŞINDI'

Peki SBK bu jeti hangi parayla aldı? İddianameye göre Türkiye’ye aklanmak üzere gönderilen ABD Hazine Bakanlığı parası ile. Yani SBK ABD’nin kendi parasıyla aldığı bir jetle Istanbul-Moskova-Karakas güzergahında yaptırıma tabi bir ‘uluslararası uyuşturucu taciri’ taşıyor.

İlginç olan şey ise ABD’de yaptırımları delmekle suçlanıp tutuklanan kişileri görmesine rağmen SBK’nın Venezuela hattında yaptığı uçuşlara ara vermeyip daha da arttırması. Muhtemelen Aissami ve diğer yaptırıma tabi Venezuelalı yetkilileri taşımaya devam etti.

Velhasıl, SBK’nın Venezuela’da çevirdiği işler de dosyasına girecek türden. Burada asıl sorulması gereken, Türk hükümetinin bu sürece ne kadar dahil olduğu. Umarım bir Halkbank davası da Venezuela üzerinden açılmaz."

Yorumlar üzerine ek bir açıklama. Tareck El Aissami'nin uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle ABD'de aranıyor olması, Türkiye'nin uyuşturucu ticareti işine girdiği anlamına gelmez. Aissami hakkındaki dava siyasi de olabilir. Buradaki mesele ABD yaptırımlarınin delinmiş olma riski.

'HAKKINDAKİ DAVA SİYASİ DE OLABİLİR'

İmdat Öner, son olarak hesabından "Yorumlar üzerine ek bir açıklama" notuyla şu paylaşımı yaptı: "Tareck El Aissami'nin uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle ABD'de aranıyor olması, Türkiye'nin uyuşturucu ticareti işine girdiği anlamına gelmez. Aissami hakkındaki dava siyasi de olabilir. Buradaki mesele ABD yaptırımlarının delinmiş olma riski."