Cumartesi Anneleri 313. kez buluştukları Galatasaray Meydanı'ndan Yusuf Erişti'nin akıbetini sordu.

İSTANBUL- Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebini dile getirmek için 313. kez Galatasaray Meydanında buluştu. Bu hafta 1991 yılında İstanbul'da gözaltında kaybedilen Yusuf Erişti dosyası açıklandı.

Gazetecilerin de destek verdiği oturma eyleminde, Erişti kaybedildiği zaman İçişleri Bakanı olan Abdülkadir Aksu'nun bugün Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı olduğu hatırlatıldı ve tam demokrasiye geçmek için derin devlet unsurlarının temizlenmesi gerektiği vurgulandı.

Erişti'nin arkadaşı Hamide Besimi, o dönem başvurularda bulunduklarını ancak yanıt alamadıklarını ve ailenin suç duyurularına takipsizlik kararı verildiğini söyledi.

Kardeşi Zeynep Erişti, 20 yıldır kardeşini aradıklarını söyledi. Anne ve babasının çok kötü durumda olduğunu belirten Erişti, "Biz öldüğünü düşünüyoruz ama yine de bekliyoruz" dedi.

İHD İstanbul Şubesi Kayıp Komisyonu adına konuşan Besime Aksoy, Yusuf Erişti'nin 14 Mart 1991'de gözaltına alınıp kaybedildiğini belirterek, ondan sonra İstanbul'da peş peşe kaybedilme olaylarının yaşandığını söyledi.

Yusuf Erişti'nin Belgratkapı'da gözaltına alındığını hatırlatan Aksoy, siyasi şubede Erişti'yi gören Mehmet Ali Çelik'in tanıklığını aktardı. Buna göre, Çelik'e, emniyette Erişti'nin fotoğrafları gösterildi ve Çelik, başka bir odada bulunan Erişti'nin 'size bir şey söylemeyeceğim' diye bağıran sesini duydu.

Halil Demirkaya'nın ise Erişti'nin 17 Mart günü koma halinde hücresine götürüldüğü ve bir daha görmediği yönünde açıklama yaptığını aktaran Aksoy, tüm başvurulara rağmen devletin Yusuf Erişti'nin gözaltına alındığını inkar ettiğini söyledi.

"Kayıplarımızla ve gerçeklerle yüzleşin"

14 Mart 1991'de gözaltına alınan ve kaybedilen Yusuf Erişti'nin o dönem çok sık yaşanan gözaltında kaybetme furyasının başlangıç ismi olduğuna dikkat çekilen İHD açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

* Yusuf Erişti'yi sorgulayan işkence timinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli Komiser Fikret Işınkaralar ve 1. Şube'de görevli Hacı Baykara'nın olduğu biliniyor.

* Bu dönemde Necdet Menzir, "çok iyi bir hava yakaladık, hükümetin desteği tam, basın desteğimiz var" diyordu.

* Yusuf Erişti kaybedildiğinde Cahit Bayar İstanbul Valisiydi, Mehmet Ağar İstanbul Emniyet Müdürüydü, Necati Bilican Emniyet Genel Müdürüydü, Yıldırım Akbulut Başbakan'dı, Abdülkadir Aksu İçişleri Bakanıydı, Doğan Güreş Genelkurmay Başkanıydı. Bu isimleri Yusuf Erişti'nin kaybedilmesinden sorumlu tutuyor ve yargılanmalarını istiyoruz.

* Başbakan'a sesleniyoruz; Yusuf Erişti'nin kaybedilmesinden sorumlu tuttuğumuz Abdülkadir Aksu, hükümetinizde İçişleri Bakanlığı yaptı. Partinizin genel başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekilidir. Demokratikleşmeden söz edebilmeniz için derin devletin tüm kirli yapısını ortaya çıkarın. Kayıplarımızla ve gerçeklerle yüzleşin. Bunun için de kendi partinizin içindeki kaybetme politikalarının sorumlularından hesap sorun.

 ETHA/BİA