Manisa’nın Salihli ilçesindeki Sardes antik kentinde bulunan 20 bin kişi kapasiteli dünyanın en eskilerinden tiyatro alanının, restore edilerek tekrar sanat dünyasına kazandırılması için çağrı yapıldı.

Lidya uygarlığının başkenti Sardes Antik Kenti’nde yer alan yaklaşık 2 bin 300 yıllık tiyatro alanı, restore edilip eski ihtişamına kavuşturulmayı bekliyor. Türkiye’nin en görkemli antik kentlerinden Sardes’de M.Ö. 200’üncü yıla ait olduğu düşünülen 20 bin kişilik tiyatro tekrar seyirciyle buluşmayı bekliyor.

Salihli Turizm Derneği Onursal Başkanı, Araştırmacı- Yazar Mustafa Uçar, Sardes’e ilişkin şunları anlattı: “Eski çağın en önemli tarihçilerinden Polybios’un tarih kitabında, M.Ö. 215 yılında Selevkos İmparatorluğu ile Bergama Krallığı arasındaki savaşlar sırasında Bergama Kralı III. Antiokhos’un askerlerinin Sart şehrini ele geçirmek için bu tiyatronun basamaklarından tepeye tırmandıkları yazar. Bu tiyatro, M.Ö. 215’e tarihlenmiş bir tiyatrodur. Burası birinci derece deprem bölgesi olduğundan yıkılmış ve ağır hasar görmüş. Romalılar burada yönetimi ele geçirdiklerinde burayı tekrar restore etmişler. Ancak zaman içerisinde yaşanan yine büyük depremler nedeniyle bu tiyatro yine yıkılmış. 1750 yılında İtalyan kökenli olan Giovanni Battista Tiepolo, bilinen diğer adlarıyla Gianbattista veya Giambattista Tiepolo, kente gelmiş ve tiyatro alanının sulu boyayla resmini yapmıştır. 1750 yılında yapılan resimde de görüldüğü gibi, şu anki alan arasında hiçbir fark yok. Sadece tiyatronun içerisinde çam ağaçları ve bitkiler yetişmiş. Bu değerli tiyatronun bir kültür hazinesi olarak tekrar ortaya çıkartılıp, insanlığa kazandırılması gerekiyor. Burada günümüze kadar hep yüzeysel çalışmalar yapılmış. Derinlemesine araştırmalar hiçbir zaman yapılmamış” dedi.

Tiyatronun hemen ön kısmında Roma döneminde yapılmış bir stadyum olduğunu belirten Uçar, “Bu stadyum alanı da kazılıp gün yüzüne çıkartılmayı bekliyor. Bunun yanı sıra tiyatronun hemen batı kısmına teras evleri dediğimiz evler var. Bu teras evlerinin içleri mükemmel mozaiklerle süslü. Kısacası bu alan tam bir kültürel hazine” dedi.