15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda arttırılan güvenlik önlemleri gündeme gelmişti.

Saray’a nükleer silaha ve 10 ton patlayıcıya dayanıklı ‘harekat merkezi’ kurulacağı iddia ediliyor.

Doğal afetlerde kriz merkezi olarak; savaş durumu, kimyasal, biyolojik, nükleer ve siber saldırılar ile ‘terör eylemlerinde’ ise Hükümet Harekat Merkezi olarak kullanılacak birim, halihazırda Cumhurbaşkanlığı Sarayı ana yönetim binasının eksi ikinci katında bulunuyor fakat 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yenilenmesi ve daha aktif olarak kullanılması gündemde.
 
10 TONLUK BOMBAYA DAYANIKLI
 
Bülent Aydemir'in Habertürk'teki haberine göre, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kurulacak Harekât Merkezi, Eskişehir yolu üzerinde bulunan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) içindeki tümülüs şeklindeki harekat merkezi örnek alınarak düzenlenecek.
 
Çelik destekli özel bir betonla inşa edilen harekat merkezinin kenarları bin kg'lık, ortası ise 10 bin kg'lık konvansiyonel bombalara karşı dayanıklı olacak. Her çeşit füze, bomba gibi balistik silahlara, kimyasal ve nükleer saldırılara karşı da korunaklı olacak Harekât Merkezi, 24 saat kesintisiz iletişim, güvenlik, ulaşım ve tahliye olanakları sağlayacak şekilde tasarlandı.
 
AFAD UZMANLARI ÇALIŞIYOR
 
Uydu dahil her türlü haberleşme olanağı, kriptolu telefonlarla donatılacak olan merkez, kriz anında devletin tüm birimlerinden verilerin toplanacağı sistemleri içerecek şekilde planlandı. Kriz durumunda; Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, TSK komuta kademesi ve bakanlıkların ilgili birimleri merkezde toplanıp vakit kaybedilmeden karşı operasyon talimatları verilebilecek. Harekât Merkezi'nin düzenlenmesi konusunda AFAD'ın görevlendirdiği uzmanlar danışmanlık sağlıyor.
 
KRİZ YÖNETİM VE HAREKAT MERKEZİ
 
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği'ne göre; ‘Kriz ve Harekat Merkezi, krizi yaratan olayın önlenmesi, ortadan kaldırılması veya milli menfaatler doğrultusunda sona erdirilmesi maksadı ile gereken hazırlık ve faaliyetleri yönlendirir, Genelkurmay Başkanlığı, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon, işbirliği, sürat ve etkinlik sağlayarak krizin en az zararla ve milli menfaatler doğrultusunda atlatılmasını sağlar.’
 
Yeni kurulacak merkezde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, bakanlıklar, MGK, kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili özel kuruluşlar görev yapabilecek.
 
Yönetmelikte kriz yönetimini gerektiren haller ise şöyle sıralanıyor:
 
- Yurtdışında; Türkiye'nin toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına, milli hedef ve menfaatlerine yönelik tehdit emarelerinin belirmesi ve gelişme göstermesi.
 
- Yurtiçinde; Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini, temel hak ve hürriyetlerini ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin bozulması, terör olayları, kanunsuz grev, lokavt ve işi bırakma eylemleri, etnik yapı, din ve mezhep farklılıklarından kaynaklanan olaylar…
 
- Tabii afetler, deprem, sel, çığ düşmesi, büyük ölçekteki kazalar, iltica ve büyük nüfus hareketleri, tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, ağır ekonomik bunalımlar.
 
- Krizin önlenemediği veya giderek tırmanma eğilimi gösterdiği hallerde, durumun gelişmesine göre Olağanüstü Hal, Sıkıyönetim, Seferberlik ve Savaş Hal ilan edilmesi Kriz Koordinasyon Kurulu'nca yasalara uygun yöntemlerle ilgili mercilere önerilir. Bu hallerin ilan edilmesine kadar geçen sürede olaylar önlenememiş ise, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi ve Kriz Merkezleri, Harekât Merkezleri haline dönüşür.