HDP Hakkari Şemdinli’de 5 Ağustos’ta başlatılan askeri operasyonda, bir özel harekat polisinin yaşamını yitirmesinden sonra, güvenlik güçlerinin köyde işkence yaptığı iddialarını raporlaştırdı.

“Hakkari İli Şemdinli İlçesi Şapatan Köyü’nde Yaşanan İşkence Olaylarına İlişkin HDP Heyeti Tespit Ve Gözlem Raporu” başlığını taşıyan raporda, köyde yaşanılanların yeniden başlayan çatışmalı bir sürecin sonucu olduğu belirtildi.

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, PM üyesi Özgür Zeydanoğlu, Hakkari İl Eş Başkanı Metin Besi, Şemdinli İlçe Eş Başkanı Felem Akar, DBP İlçe Yöneticisi Emin Sarı ve HDP Şemdinli İlçe Yöneticilerinin inceleme ve tespitlerine dayanan raporda, işkence mağdurlarının anlatımlarına yer verildi ve yapılması gerekenler sıralandı.

Raporda 6 Ağustos’ta Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve Polis Özel Hareket (PÖH) birimlerinin köyü ablukaya alarak gece 02.00’de yaptıkları ev baskınlarında 36 kişiyi gözaltına aldıkları, 100’e yakın kişiyi kötü muamele, kaba dayak ve işkenceden geçirdikleri belirtildi.

Gözaltına alınanların çoğunun yaralı olmasına rağmen, zırhlı araçlarda üst üste yığılarak Şemdinli Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldükleri ifade edilen raporda, köylülerin emniyetin önünde ve emniyette cop, silah dipçiği, paspas sapı, kısa kesilmiş hortum ve demir çubuklarla kaba dayak ve işkenceye maruz bırakıldıkları anlatıldı.

6 YAŞINDAKİ ÇOCUK DA, 89 YAŞINDAKİ İHTİYAR DA MAĞDUR

İşkenceye uğrayan köylülerin tanıklıklarına yer verilen raporda, eşi ve iki çocuğuyla yaşayan Necmettin Korkmaz, 01.30’da evinin kapısının sertçe vurulduğunu, panik halde kapıyı açtığında içeriye giren özel timlerin kendisini ve eşini sorgusuz sualsiz dövmeye başladığını ifade etti.

Korkmaz altı yaşındaki çocuğunun da şiddet mağduru olduğunu belirtirken “Eşim beni korumak için araya girmeye çalışınca, onu da dövmeye başladılar. Ağır hakaret ediyorlardı. Küfür ediyorlardı. O sırada 6 yaşındaki kızım Şilan uyandı, ağlamaya başladı. ‘Kızım ağlıyor’ deyince, ‘Benim arkadaşımı geri mi getirecek?’ diyerek onu da dövdüler. Eşime ağza alınmayacak hakaretler ettiler. Daha sonra beni döverek caminin yanında yere yüzüstü yatırdılar.

Orada da üstüme basıyor, beni dövmeye devam ediyorlardı. En son götürüldüğüm Emniyet’te bir özel tim demir şişle vurdu, dişlerim kırıldı” dedi.

Kapı ve pencereleri kırarak evine giren jandarma ve polislerce eşi ve çocuklarının önünde darp ve ağır hakaretlere maruz kaldığını söyleyen Tahsin Elmas ise yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Beni döverek dışarı çıkardılar. ‘Neden 155i aramadınız’ diyerek beni dövüyorlardı. Beni tekmeleyerek yere düşürdüler. Birisi kafama silahın dipçiği ile vurdu. O anda ağzımdan ve burnumdan kan akmaya başladı. Eşim beni korumak için çırpındıysa da hiç dinlemediler. ‘Beynini patlatırız’ diyerek ona silah doğrultular, ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyorlardı. Beni ve köye yeni gelen oğlumu gözaltına aldılar. Emniyet’teki işkence sırasında birisi oğlumun yüzüne tekmeyi vurunca burnu kırıldı, bir gözü de hâlâ iyi görmüyor.”

Şapatan Köyü merkezinde oturan dört çocuk babası Cafer Atabak ise o gece kapıyı açmaya fırsat bulamadan kapı ve pencereyi kırarak içeri giren özel harekat polislerinin ‘o….. çocuğu’ diyerek kendisini dövmeye başladıklarını, silah dipçiği ile gözüne vurduklarında baygınlık geçirdiğini anlattı. Atabak “oğlum Bünyamin’in de kafasını cama vurarak yaraladılar. İkimizi de çıplak ayakla cam kırıklarının üzerinde yürüttüler. Yaklaşık dört saat yüzüstü yerde tutup daha sonra Emniyet’e götürdüler. Orada da iki saat işkence ettiler. Oğlum aradan iki gün geçmesine rağmen hala iyileşmedi.” dedi. 

89 yaşında güvenlik güçlerinin dayağına maruz kalan Zekiye Girgin ise oğlunu korumak için üstüne kapanınca kendisini de dövdüklerini, oğlunu balkondan attıklarını anlattı. Bir süre sonra iki kişinin geri gelip “öldü mü?” diye sorduklarını söyleyen Girgin, ağlayan gelinin karnına silah dayayıp “Seni de öldürürüz” diye hakaret ettiklerini ifade etti.