Devlet Tiyatroları (DT) sahne ve kostüm tasarımcısı Ali Cem Köroğlu, koronavirüs sebebiyle dün gece Ankara'da tedavi gördüğü hastanede 62 yaşında hayatını kaybetti.

Devlet Tiyatrolarında kostüm tasarımcılığı yapan Köroğlu, İzmir Devlet Tiyatrolarında geçen hafta prömiyeri yapılan "Karıncalar-Bir Savaş Vardı" oyununun da sahne tasarımını üstlenmişti.

Bir süre önce prömiyeri yapılan Karıncalar / Bir Savaş Vardı oyununun başrol oyuncusu Akın Kurt'un prömiyerden bir gün sonra yaptırdığı korona virüsü testi pozitif çıkmıştı. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt'un oğlu olan Akın Kurt'un virüsü, oyunu izlemek için Ankara'dan gelen annesinden almış olabileceği iddia edildi.

Akın Kurt'un testinin pozitif çıkmasının ardından test yaptıran oyuncu ve teknik ekipte de birçok kişinin korona testi pozitif çıktı.

KÖROĞLU ANKARA'DA HAYATINI KAYBETTİ

Oyunun kostüm tasarımcısı Ali Cem Köroğlu koronavirüs teşhisi ile Ankara'da hastaneye kaldırıldı ve yoğun bakıma alındı. Ancak,  Köroğlu, yakalandığı koronavirüs nedeniyle vefat etti.

Köroğlu, profesyonel sanat hayatına İstanbul Devlet Tiyatrolarında başlamıştı. 2003 ve 2007'de Afife Jale Tiyatro Ödülleri'nde "En Başarılı Sahne ve En Başarılı Giysi Tasarımcısı" ödülü alan Köroğlu'nun, ulusal ve uluslararası alanda sahne tasarımı konusunda ödülleri de bulunuyordu.

DT'DEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI 

Devlet Tiyatrolarının sosyal medya hesabından Ali Cem Köroğlu için taziye mesajı yayımlandı.

Mesajda, "Birçok oyunun dekorlarında imzası bulunan, eski Sanat Teknik Müdür Vekilimiz, dekoratörümüz Ali Cem Köroğlu'nu Kovid-19 sebebiyle kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet, sevenlerine ve sanat camiamıza baş sağlığı dileriz." ifadeleri kullanıldı.

Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (Detis) konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklama şu satırlar yer aldı:

“Detis olarak ALİ CEM KÖROĞLU gibi çok büyük bir sanatçının, çok özel bir insanın kaybının tarifsiz üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu süreci titizlikle izleyeceğimizi, gerekli hukuki girişimlerde bulunacağımızı bildirir, başta ailesine, Devlet Tiyatrosu çalışanlarına, sanat camiamıza, tüm sanatseverlere sabır dileriz.

Bu kurumdaki çalışma arkadaşlarımızdan hiçbirinin ALİ CEM KÖROĞLU gibi hem sanatında, hem de insan olarak çok özel olan birinin ölümüne, taammüden sebebiyet vermek istemediği inancındayız.

Ancak; İzmir’den çok tatsız ve kötü söylentiler yayılmakta, büyük bir sorumsuzluk, cehalet ve ihmaller zinciri sonucunda ALİ CEM KÖROĞLU’nu yitirdiğimiz gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpmaktadır. Sürecin şeffaflaşması gerekmektedir. Bu kurumsal olarak darbe almamızın önüne de geçecektir.

Konuyla ilgili olarak;

1.   Bilindiği üzere, 28 Ekim 2020 tarihli Bakanlık genelgesiyle, Devlet Tiyatroları’nın Kültür ve Turizm Bakanlığına yetki devri gerçekleşmiştir. Her ne kadar bakanlık “sehven” olduğunu açıklasa da, yetkilerin iade edildiğine ilişkin bir evrak kuruma ulaşmamıştır. 5441 sayılı “tüzel kişiliğimizi” koruyan yasamızın dışında gelişen ve ANAYASAYA aykırı olan bu durum, bir sanat kurumunun tam anlamıyla bürokrasiye teslim olmasının sonucudur. Bürokrasi sanatın gerekli isterlerini bilemez. Bürokratlar sahneyi anlayamaz. Acil ve hızlı kararlar alamaz. ALİ CEM KÖROĞLU’nu ölüme götüren olaylar zincirinin ilk halkasını burada aramak gerekir.

2.   Durumun vahameti ortadadır. Konuyla ilgili çok acil bir soruşturma, Devlet Tiyatroları üst yönetim yetkisinin bürokrasiye devri ile ilgili olarak, bakanlıktaki “karar vericileri” de kapsayacak şekilde başlatılmalıdır.

3.   Devlet Tiyatrolarında olaydan birinci derecede sorumlu yetkililerin soruşturma sürecinde, olayın gidişatını etkilememeleri adına “tedbiren” görevden el çektirilmesi gerekmektedir. Bu soruşturma sürecinin, görevden el çektirilen yetkililer için de kendilerini aklama adına bir fırsat olduğu unutulmamalıdır.

4.   Acil olarak perdeler corona sürecini kapsayacak biçimde süresiz kapatılmalıdır.

5.   ALİ CEM KÖROĞLU’nun görev yaptığı oyun durdurulmalı, çalışanlar soruşturma sürecine dahil edilmeli, onların bilgilerine/tanıklıklarına başvurulmalıdır.

6.   Eğer söylendiği gibi yaşadığımız olağanüstü salgın sürecinde karantinaya sadık kalmayan bir oyuncunun duruma sebebiyet verenlerden biri olduğu ortaya çıkarsa, kurumla derhal ilişiği kesilmelidir.

7.   Devlet Tiyatrosu yetkililerinin prova ve temsil süreçlerinde çalışanlarına neden test yapmadığı da soruşturma kapsamında özellikle ele alınmalıdır.”