Ermeni yurttaş Maritsa Küçük'ün öldürülmesiyle ilgili sanık hakkında verilen kararın Yargıtay tarafından usulen bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada, sanık Murat Nazaryan, "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan bir kimseye karşı kasten öldürme" ile "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından müebbet ve 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Murat Nazaryan ile müdahiller Bayizar Midilli ve Yaşar Küçük katıldı.

Taraf avukatları ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada son savunmasını yapan sanık Nazaryan, "Yemin ederim ki maktulü ben öldürmedim. Bugüne kadar kimseyle kavga etmedim. Böyle bir şeyle suçlanıyorum. Beni tanıyanlar bilir" dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Nazaryan'ı "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan bir kimseye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı.

Sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alarak cezayı müebbet hapis cezasına indiren heyet, sanığa ayrıca "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan 10 ay hapis cezası verdi.

Sanığın "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan beraatine hükmeden heyet, sanığın tutukluluk halinin de devamını kararlaştırdı.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kocamustafapaşa'da ikamet eden annesi Maritsa Küçük'e 28 Aralık 2012'de telefonla ulaşamayan Bayizar Midilli'nin, kardeşi Zadik Küçük'ü arayarak annesinin evine gitmesini söylediği ifade edilmişti.

Eve giderek kendi anahtarıyla kapıyı açan Zadik Küçük'ün, kapının arkasında annesinin çıplak cesediyle karşılaştığı anlatılan iddianamede, otopside, Küçük'ün boğazının kesildiği, 12 yerinden bıçaklandığı, yüz kemiklerinin kırıldığı ve beyin kanaması geçirdiğinin anlaşıldığı belirtilmişti.

Faili tespit etmek için çevredeki güvenlik kameralarının incelemeye alındığı kaydedilen iddianamede, elde edilen görüntülerde, maktule Marista Küçük'ün olay günü saat 15.05'te evine geldiği, 15.18'de ise şüpheli bir kişinin evden çıkarken görüldüğünün tespit edildiği aktarılmıştı.

İddianamede, yapılan araştırmalar sonucunda söz konusu şüphelinin, çevrede tanınan, büfe ve lokantalarda çalışan Ermeni asıllı Murat Nazaryan olduğunun belirlendiği, takibe alınan Nazaryan'ın, 4 Mart 2013'te barındığı pansiyonda yakalandığı, aynı gün yapılan DNA incelemesinde, olay yerinde bulunan bir kan lekesindeki DNA profilinin Nazaryan'a ait olduğunun anlaşıldığı ve tutuklandığı kaydedilmişti.

Nazaryan'ın ele geçirilemeyen kesici aletle ve belirlenemeyen bir nedenle yüz kemiklerini kıracak ve toplam 12 adet kesici delici alet yarasına sebep olacak şekilde vurarak, maktule Marista Küçük'ü "canavarca hisle öldürdüğü"nün anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, Nazaryan'ın, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenmişti.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Şubat 2016 tarihinde görülen karar duruşmasında, sanık Murat Nazaryan'ı "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürmek'' suçundan müebbet ve "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırmıştı.

Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Dairesi, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmemesi nedeniyle dosyayı usulden bozması üzerine, sanığın yerel mahkemede yeniden yargılanmasına başlanmıştı.

Kaynak: Habertürk