İzmir’de, karıştığı gasp suçundan dolayı 10 yıl hapis cezasına çarptırılan İsmail Ay, üç kişilik odadan alınıp 15 kişilik odaya gönderilince F tipi ceaevine naklini istedi. Bunun cezaevi yönetimince kabul edilmemesi üzerine, Ay başlattığı açlık grevinde 56 güne ulaştı. Baba Mehmet Cemil Ay’ın yardım istediği Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Avukat Serdar Gültekin "İnsan odaklı yaklaşılmadığı için İsmail ölümü ister şekilde açlık grevine devam ediyor" dedi.

KOĞUŞ ARKADAŞIYLA SORUNLAR YAŞADI

Radikal'in haberine göre, Buca’da 2008 yılında meydana gelen olayda, İsmail Ay, hırsızlıkla ilgili olarak polislerce yakalandı. Olayın gasp olarak değerlendirilmesiyle, İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi ’nde yargılanıp, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Buca Cezaevi’nin ardından Kütahya ve Uşak cezaevlerine gönderildi. Ardından da 2012 yılının şubat ayında Şakran T Tipi Cezaevi’ne nakledildi. Şakran Cezaevi’nde üç kişilik odaya konulan İsmail Ay, üç ay önce oda arkadaşlarından birisinin değiştirilip yerine getirilen hükümlüyle sorunlar yaşadığını söyleyerek cezaevi yönetimine başvurdu. Bu talebin ardından cezaevi yönetimi de, yeni gelen hükümlü yerine İsmail Ay’ı, 15 kişilik odaya aldı. Kalabalık ortamda kalamayacağı yönündeki müraacatının kabul edilmemesi üzerine Ay, bu kez İzmir F Tipi Cezaevi’ne naklini istedi.

56 GÜNDÜR GREVDE

Bu isteğinin de kabul edilmemesi üzerine İsmail Ay, alındığı tek kişilik müşahade odasında 28 Aralık 2012 tarihinde açlık grevine başladı. Baba Mehmet Cemil Ay’ın cezaevi yönetimiyle yaptığı görüşmelerden sonuç çıkmaması üzerine aile, Çağdaş Hukukçular Derneği’den yardım istedi. İsmail Ay’ın avukatlığını üstlenen dernek üyelerinden Serdar Gültekin’in girişimlerinden de bir sonuç alınamadı. Geçen hafta Şakran Cezaevi yönetimiyle yapılan görüşmede de, ailenin ve avukat Serdar Gütekin’in, İsmail Ay’ı görmesine cezaevi görevlileri ile ziyaretine giden kişilere zarar verebileceği gerekçesiyle izin verilmedi.

ELLERİ VE AYAKLARI BAĞLI

İsmail Ay’ın açlık greviyle ilgili açıklama yapan Avukat Serdar Gültekin ise, müvekkilinin tek kişilik odada kendisine zarar verebileceği gerekçesiyle elleri ve ayakları plastik kelepçe ile bağlı olarak tutulduğunu söyledi. Serdar Gültekin, "Cezaevi yönetimi insan odaklı düşünmekten çok ellerindeki kural ve mezvuatlara göre davranıyor. Oysa psikologların da söylediği gibi İsmail Ay, kendi hayatından vazgeçecek noktaya gelmiş durumda. Şu anda açlık grevinin 56’nci gününde, sadece su ve şeker alıyor. Kaldı ki tek kişilik açık grevi yaptığı için de bu grev, cezaevi yönetiminin gözleminde oluyor. Yani yemek yeme gibi bir durumu söz konusu değil. B vitaminini de ancak grevinin 30’uncu gününde benim zorlamamla almaya başladı. Artık vücuduna kalıcı hasarlar verecek ya da ölüm noktasına geldi. Psikolojik olarak kalabalık ortamda kalmak yerine F tipi cezaevine gitmek istiyor. Bu sorunun çözümünü bekliyoruz" dedi.