Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası koronavirüse ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:

Salgın sebebiyle ölüm gerçeğini tanıdığımız ilk vefattan sonra çok şey yaşadık. Kaybettiğimiz ilk hastadan sonra 7 bin 185 hayat benzer şekilde son buldu. Bugün ağır hasta sayımız bin 300'ün üzerinde.

Bugün biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor bir dönemdeyiz. İşte bu sebeple yapacağım konuşmanın içeriği de farklı olacak. DSÖ verilerine göre dünya genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 29 milyon 500 bini geçti. Hayatını kaybeden insan sayısı ise 1 milyona yaklaştı.

Gençler engellenmişlik duygularıyla baş başa. Yaşlılarda ölüm kaygısı hatta suçluluk psikolojisi gelişmiş durumda.

Bilmenizi isterim ki gerçekte düşünüldüğü şekil yalnız değilsiniz. Sizi düşünen aileniz olduğu gibi sizi düşünen bir devletiniz var. Sağlık ordunuz var. Bilmelisiniz ki koronavirüs salgını, sonu yaklaşan bir salgındır. Bunun heyecan verici açıklamasını birazdan yapacağım.

Salgının yol açtığı karamsarlık, belirsizlik geçicidir. Dertler çare henüz ufukta görülmemiş olduğundan büyük görülür. Yolumuza dirayetle, bıkkınlığa düşmeden devam edersek, maske ve temizlik kuralına uyarsak, hafızalardan silinemeyecek o görüntülere bizler tanık olmayız.

"Salgının başından bu yana pozitif tanı konmuş her hastamız gerekli sağlık hizmetini muntazam şekilde almıştır, almaya devam etmektedir. Pozitif tanı konmuş her kişinin temaslı tanısı yapılmıştır. Virüsün iz sürücüleri olan filyasyon ekiplerimizin sayısı 11 bine çıkmıştır.

Salgına karşı verdiğimiz savaşta görevli bu öncü birliklerin dünyada örneği olmadığını yabancı televizyonların yaptığı programlardan biliyorsunuz. Filyasyon ekipleriyle bildiğimiz hastadan, bilmediğimiz hastaya ulaşıyoruz.

Salgınla mücadelede uyguladığımız tespit stratejisi sağlık sistemimize sorumluluk yüklüyor. Her gün ortalama 100 bin test yapılıyor. Artan yeni hasta ve ağır hasta sayısı ise bugüne kadar kimsenin tedavi almasına mani olmamıştır.

Bilmenizi isterim ki ilk döneme kıyasla sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda. Kendinizi bir sağlık çalışanınız yerine koyun. Bu mücadelede onlara verebileceğiniz yegane destek kendinizi virüsten korumanızdır. Bu desteği vermek için elinizden geleni yapın.

Hastanelerimize hastalığa yakalanmayarak güç verin. Eşi benzeri olmayan fedakarlıkların sonu artık ölüm olmasın. Size sağlık personelimizden hep iyi haberler verebilmemiz için bize tedbirlere uyarak yardım edin.

"Virüs her gün çok sayıda insana bulaşmaya devam ediyor. Virüsün hareket kabiliyeti olmadığına göre, çok sayıda insanımız tedbir almayarak her gün kendini virüse maruz bırakmaktadır. Virüsü taşıyan herkesin tespiti ve taşıyıcıların izole edilmesi söz konusu olmamaktadır. Herkese taşıyıcı gözüyle bakmak, tedbirin temel mantığıdır. Eğer öyle yaparsanız, büyümekte olan sorunu çözmekte yardımcı olursunuz. Artan tehdide karşı bakanlığımız sizlere ilgili tüm kurumlarla işbirliği içinde kolaylaştırıcı bazı hizmetler sunuyor. Bunlardan biri HES Mobil uygulamasıdır. Bundan yararlanmanızı talep ediyorum. Ücretsiz indireceğiniz bu uygulama tüm taşıyıcıları, temaslıları, hastaları içerecek şekilde size bölgesel risk haritalarını sunuyor.

HES uygulaması sizin risk yönetim rehberinizdir. İzolasyonda olması gerektiği halde dışarı çıkmaya teşebbüs eden yaklaşık 140 bin kişi bu uygulamayla engellenmiştir. Bir diğer önlem akıllı benzer bileklik uygulamaları olacaktır.

"Bir salgınla mücadele herhangi bir hastalığa karşı verilen mücadele gibi değildir. Salgın hastalık, toplum olarak yaşıyoruz. Bu çapta sorunlar devletlerin stratejilerini mecburi kılar. Devletimizin, bakanlığımızın hastalığı tespit ve tedavisinde gayret içinde olduğunu hepimiz biliyoruz.

İnsanın zatından ötürü değer gördüğü bir toplum ve devlet olduğumuzu salgın döneminde daha iyi anlıyoruz. Salgın herkes tarafından aynı şekilde önemsenmiyor. her vakada hastalık tablosunun görülmediği hepimizin malumudur. Kendisi hasta olmayan taşıyıcılardan virüs başkalarına bulaştığında bazen ağır sonuçlarla karşılaşıyoruz. Tedbir bir sağlık kuralı ve bir ahlak kuralıdır.

"Her taşıyıcı, her hasta ve sonuç olarak her vaka, vefatlarda olduğu gibi toplum olarak gücümüzden, moralimizden bir şey eksiltiyor. Salgının toplumu zayıf düşürmesine izin vermeyelim. Tedavilerimizi yapan sağlık personelinin ailelerinin yanına döndüğünde yorgunluktan onlara ayıracak vakitleri kalmadığını unutmayalım. Sağlık çalışanlarımızın en büyük motivasyonu hasta sayısının azaldığını görmektir.

"Durumun salgının kontrolden çıktığı şeklinde algılanması yanlış bir algı olacaktır. Hastane yükümüzün arttığı, yoğunluğun da etkisiyle sağlık yatırımlarını öne çektiğimiz illerimizde yatak kapasitesini ayrıca artırdığımız doğrudur. Sorunu krize dönüşmeden çözebiliyor olmamız, kontrol altında olduğunun ispatıdır.

"Bizler bu savaşta herkesin bizlerle aynı kararlılıkta olduğuna inanıyoruz. Tek tek hastaların tedavisiyle ilgilenen, arayıp durumlarını takip eden sağlık çalışanlarımıza herkesin minnet duyduğunu düşünüyorum. Bu yükü azaltmak için tedbir seferberliği başlatmak konusunda kararlı olalım. Maskesiz adım atmayalım, sosyal mesafe kuralına uyalım.

"Başarılı günlerimiz ve başarısızlıklarımız var. Kısıt günleri bize kalkan oldu, normalleşme sürecinde bir bocalama yaşadık ve bunu aştık. Görünen o ki, bayramlar, düğünler, taziyeler, salgın sınavında başarısızlığa yol açan zamanlar oldu. Sonbahara girerken tüm dünyayı tehdit edecek bir riske yaklaşıyoruz. Grip vakaları salgın açısından çok sakıncalıdır. Zamanımız kapalı mekanlarda geçeceği için, grip hastalığın yayılmasını kolaylaştıracak. Bir insanın gribe ne kadar kolay yakalanabileceğini hepimiz biliyoruz. Tedbirlere uymazsam hastalık tıpkı grip gibi önü açık şekilde yayılabilir.

Bugüne kadar duymayı en çok arzu ettiğiniz şeyi söylemenin vakti geldi. Tarih sonu gelmemiş bir salgın kaydetmemiştir. Bitmemiş savaş, bitmemiş salgın yoktur. İnsan aklı, Koronavirüs karşısındaki galibiyetini ilan edebilecektir. bilim dünyası, yılın sonuna kadar sonuç alınacağı konusunda hemfikirdir diyebiliriz. Şu anda hazırlık çalışmaları Faz 3 aşamasında olan aşı çalışmaları var. Biz de Türkiye olarak kendi aşı çalışmasını sürdürürken, en erken uygulama için tedarik işlemlerimizi başlattık. Çin aşısının ilk uygulamasına bugün 3 gönüllü sağlık çalışanında başlandı. Sonu görünen salgında son kritik ayları yaşıyor olabiliriz. Aşıyı beklerken, daha dikkatli olalım. Salgın çaresi, yeni bulaşmaların bahanesi olmasın.

"Ciddi ilerlemeler kaydeden aşı çalışmasının sonunu beklemek hepimiz için moral ve güç kaynağıdır. Sağlık ordumuz adına sizden istediğim, o güne kadar tedbirlere sarılmanız ve direnmenizdir. Bu yaşadığınız hayat böyle kalmayacak, gerçek normalimize döneceğiz. Bana ve sağlık ordumuza bize destek vermenizi istiyorum.