Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinin bağımsız Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek, Gürcistan’da 1 Ekim’de yapılacak olan genel seçimlerde Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili’nin seçimleri kaybetmesi halinde, yerine gelecek olan devlet başkanının bu ülkeye pasaportsuz geçiş uygulamasını kaldırabileceğini söyledi. Melek, Gürcistan'a gidenlerin çoğunun fuhuş, kumar ve kaçak mal için gittiklerini iddia ederek, "Bu ülkeye girişte alınan 1 lira bedel çok düşük" şeklinde konuştu.

 

AYDER'E GİRİŞ ÜCRETİ 30 DEĞİL 10 LİRA

Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek, Rize Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek basın mensuplarıyla bir araya geldi.

 

Çamlıhemşin'de bulunan dünyaca ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası’na girişte alınan ücretle ilgili yapılan eleştirileri de cevaplayan Belediye Başkanı Melek , “Geçtiğimiz günlerde AK Parti Rize Milletvekili Nusret Bayraktar, bir televizyon programında Gürcistan’a geçişlerde 1 lira alınmasına karşın Ayder’e girişte 30 lira alınması eleştirdi. Bayraktar’ın yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Ayder'in giriş kapısı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden ihale yoluyla belediye tarafından kiralanmıştır. 2012 yılı kirası da 88 bin 722 liradır. Bugün milli parkların tümünde giriş ücreti alınır ve bu ücret Milli Parklar Müdürlüğü tarafından belirlenir. Girişte alınan ücret kanunidir. Ayrıca Nusret Bayraktar’ın dediği gibi girişlerde 30 lira değil 10 lira alınıyor. Burada asıl yanlış olan Gürcistan’a girişlerde 1 lira alınmasıdır” dedi.

 

AYDER’E TATİLE GELİNİYOR GÜRCİSTAN’A KUMAR VE FUHUŞA GİDİLİYOR

Melek, Ayder Yaylası’nın son yıllarda en gözde turizm merkezlerinden biri olduğunu ifade etti. Melek, şöyle dedi: “Son yıllarda Ayder’e gelen ziyaretçi sayısı yüzde 60 arttı. Yazın 500 binden fazla turist ilçemizi ziyaret ediyor. Geçtiğimiz yıllarda kış turizminden istenilen verimi alamayan yaylada belediyemiz tarafından düzenlenen kış etkinlikleriyle turist sayısı arttı. Ayder turizmde adından söz ettiren noktalardan biri haline geldi. Gürcistan’a pasaportsuz geçişler sonrası özellikle bu ülkedeki Batum şehrine ülkemizden ziyaretçi akını oluyor. Bu ülkeye girişlerde alınan 1 lira ile Ayder’e girişlerde alınan ücretle mukayese ediliyor. Ayder’e girişte alınan ücretlerin haksız olduğu öne sürülüyor."

 

PASAPORTSUZ GEÇİŞLER KALKABİLİR

Vatandaşların Ayder'e tatil için geldiğini halbuki Gürcistan'a gidenlerin çoğunun fuhuş, kumar ve kaçak mal için gittiklerini iddia eden Başkan Melek, "Gürcistan’da 1 Ekim’de genel seçimler olacak. Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili'nin başkanı olduğu Ulusal Hareket Partisi bu seçimleri kaybederse yeni devlet başkanının pasaportsuz geçiş uygulamasına kaldırabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.

 

ÇAMLIHEMŞİN DOĞU KARADENİZ'İ DIŞA AÇAN ÖNEMLİ PENCERELERDEN BİRİ

Çamlıhemşin Bağımsız Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek, Çamlıhemşin'in Doğu Karadeniz'i dışa açan önemli pencerelerden biri olduğunu da söyledi. Melek, Doğu Karadeniz bölgesinin global bazda değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Bizim halkımızda 'sadece bizim olduğumuz yere gelsinler' diye bir yaklaşım var. Ama bu yaklaşım turizm açısından doğru değil. Çünkü yerli ve yabancı turist daha çok gezmek, daha çok yer görmek, daha çok eğlenmek ve dinlenmek istiyor" dedi.

 

Ayder'e 3.5 yıldır çocuk parkı yapmaya çalıştıklarını ifade eden Melek, "Ama yer yok. Her yer sit alanı ve özel mülkiyet. Özel mülkiyeti kamulaştırıp yapalım diyoruz ama 40 tane ortağı çıkıyor. Ortaklar birbirini tanımıyor. Onlardan olur alamıyorsunuz. Bir araya getiremiyoruz. Ayder'i en iyi koruyan bir yanıyla mülkiyettir. Çünkü Ortaklar bir araya gelip anlaşıp orada bir şey yapamıyorlar" dedi.

 

Ayder'in turizm potansiyeli açısından sürekli geliştiğini kaydeden Melek, şunları söyledi:

"Ayder'e gelen araç ve ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor. 2010 yılında Ayder'in statüsü değişti. Milli Parklar bölge giriş kontrol kapısı oldu. Milli Park ile ortaklaşa ihale yaptık. İşletmesini 5 yıllığına Çamlıhemşin Belediyesi'ne verdiler. 2009 yılında göreve geldiğimde Ayder giriş kapısından 192 bin lira gelir elde edilmişti. 2011 yılı itibari ile 430 bin lira civarında gelir elde ettik. Son 5 yılda Ayder'e giriş yapan misafir sayısı yüzde 60 arttı.

 

'Batum'a giriş 1 lira, Ayder'e giriş 30 lira' diye bir takım spekülasyonlar yapıldı. Tabi ki 30 lira değil. Küçük araçlar 10 lira. Ayder'e gelen araç sayısında bir düşme yok. Batum 1 lira olmasına rağmen Ayder'in potansiyeli düşmedi. Batum'a giden turlar mutlaka Ayder'e uğruyor. Ayder'de konaklama yapıyorlar. Ayder turizmi son yıllarda gelişme kaydetti. Bütün veriler onu gösteriyor."

 

FIRTINA VADİSİ 1992 YILINDA SİT ALANI İLAN EDİLDİ

Melek, Fırtına Vadisi'nin önceki yıllarda ilk HES projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığı bir vadi olduğunu belirterek, "Uygulama açısından ilk ve son kazanılan davadır. Burada bir yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak lazım. HES'e karşı olmak için Çamlıhemşin Fırtına Vadisi sit alanı ilan edilmedi. Fırtına Vadisi 1992 yılında sit alanı ilan edildi. 1998 yılında planlama yapıldı. Bizim HES davası da 1997-98 yılına denk geldiği için sanki HES mücadelesi veren arkadaşlar Fırtına Vadisi'ni sit alanı ilan ettirmişler gibi lanse edilmeye çalışıldı" diye konuştu.

 

SİT YALANI

Çamlıhemşin'ın 878 bin metrekare alanı kapsadığını dile getiren Melek, şunları kaydetti:

"(Sit alanın dışında bile bir metrekare alanı yok. Birinci, ikinci, üçüncü derece ile tümü sit alanı. Bu vatandaşlar üzerinde bazı sıkıntılar doğuruyor. Özellikle yerleşim birimlerinde sit uygulamasının biraz daha yumuşatılması ve gevşetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yerleşim yerleri şu an 3. derece sit alanı. Çamlıhemşin'de mezar bile kazmak yasak. İneklere bile karayemiş dalı kesip yedirmek yasak), bu ifadeler yalan. Hiçbir cenaze dışarda kalmadı. Bütün bunlar, sit alanları aleyhine kamuoyu oluşturmak için bazı çevreler tarafından bilinçli ve ideolojik olarak gündemde tutulmaya çalışılıyor. 'Ayder'e çivi çakılmıyor' deniyor. Çivi çakılmayan yer sadece birinci dereceden sit alanlarıdır. Birinci derece sit alanlarına İstanbul'daki bir kişi de bir şey yapamıyor. Yapamazsın. Çünkü burası birinci derece sit alanı. Ama üçüncü derece sit alanlarına imar planına uygun bir şekilde isteyen herkes projesini getirip otelini ve pansiyonunu yapabilir. Buna bir engel yok. Fırtına Vadisi sit alanlarından çıkarılırsa Fırtına Vadisi diye bir yer kalmaz. Doğa katliamı başlar. Rant başlar. Turizm diye bir şey kalmaz." (haberimport, haberler.com)