Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesine ilişkin davada kararın gerekçesi açıklandı.

Kararda suikastı ‘FETÖ’nün MİT ve Emniyet mahrem yapılanmasında yer alan örgüt üyelerinin birlikte gerçekleştirdiği’ belirtildi.

‘Mevlüt Altıntaş’ın ‘FETÖ’ tarafından özel olarak seçilerek eğitilen, kripto bir örgüt mensubu’ olduğu kaydedildi.

Karlov, 19 Aralık 2016’da katıldığı sergide polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmüştü.

Karlov suikastına ilişkin aralarında Fetullah Gülen’in de olduğu 28 sanık hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.

Mahkeme mart ayında 9 sanığın dosyasını ayırırken, 6 sanığa beraat, diğer sanıklara ise 7 yıl 6 aydan 2 kez ağırlaştırılmış müebbete kadar çeşitli hapis cezaları verdi.

‘İKİ HÜCRENİN İŞİ’

Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre gerekçeli kararda, suikastta ‘FETÖ’nün ‘MİT mahrem yapılanması’ ile Altuntaş’ın da içinde bulunduğu ‘Emniyet mahrem yapılanması’nın birlikte çalıştıkları aktarıldı.

Buna göre ‘F ETÖ’nün MİT yapılanmasından sanık Vehbi Kürşad Akal’ın Karlov’un koruma kullanıp kullanmadığı şeklindeki bilgileri toplayarak, bağlı bulunduğu ‘örgüt abisi Hüseyin Kötüce’ye aktardığı, Kötüce’nin de bu bilgileri silsile içerisinde Fetullah Gülen’e ulaştırdığı kaydedildi. Daha sonra Gülen’in verdiği iddia edilen suikast talimatının Altıntaş’a iletildiği yazıldı.

‘BAŞKA GRUPLARA SIZILDI’

Gülen’in, 17-25 Aralık 2013 tarihinde örgüt üyelerinin tespit edilmemesi amacıyla diğer dini gruplara dağılması yönünde talimat verdiği, “renklendirme” denilen bu çalışma kapsamında Mevlüt Mert Altıntaş’ın Ankara’da çeşitli dini grupların içerisine girdiği ifade edildi.

Gerekçeli kararda, Altıntaş’ın “Sosyal Doku Vakfı içerisinde saklandığı, dikkat çekmeden FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilgi aktarımında bulunduğu ve FETÖ/PDY tarafından özel olarak seçilerek eğitilen, kripto tabir edilen örgüt mensuplarından biri olduğu” yazıldı.

 ‘AMAÇLARI DARBEYE ZEMİN HAZIRLAMAKTI’

Kararda, MİT TIR’larının durdurulması ve 15 Temmuz darbe girişiminde hedeflenen amacın Karlov suikastı ile aynı olduğu kaydedilerek şöyle denildi:

“Her üç eylemin amacının aynı olduğu; amacın cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmektir. Saldırıyla Türkiye-Rusya Federasyonu ilişkilerinin bozulmasının amaçlanması hedeflerden birisi olmakla birlikte tek hedefin bu olmayıp, örgütteki çözülmeyi engelleme ve darbe girişimine zemin hazırlama amacını da taşıdığı, amacın Anayasal düzeni ne şekilde olursa olsun ortadan kaldırmak olduğu.”