Kartal’da yıkılan ve 16 kişinin hayatını kaybettiği bina, “Şehirdeki binalar depreme dayanıklı mı?” sorusunu akıllara getirdi. Bilim insanları “Olası depremde İstanbul’da 1.1 milyon bina etkilenir” dedi.

Sözcü'den Seda Önceler'e konuşan uzmanlar şunları söyledi:

Prof. Dr. Ahmet Ercan (Jeofizik Yüksek Mühendisi): İstanbul'un yüzde 70'i kaçak durumda. Kaçak yapıyla dolu. Şu anda kentte yaklaşık 1 milyon 600 bin yapı var. Bu da olası bir depremde en az 1 milyon yüz bin yapının etkileneceği anlamına gelir. Kaçak binaların imar barışına sokulması İstanbul'da beklenen ölüm sayısını ikiye üçe katlayabilir. Kaçak şehre, imar barışı olmasın. Devletin para kazanmak için yaptığı şeyin faturası ağır olur. Canımızla öderiz. Beklenen İstanbul depremine gelince… Kuzey Anadolu kırığında sarsıntısız sürtünmeli yürümenin oluşmasıyla İstanbul ve Tekirdağ kırıklarında beklenen deprem büyüklüğü onda bir oranında azaldı. Dörtte bir oranında da yıkıcılığı düştü. Çıkan enerji olması gereken depremin onda biri kadar enerji boşalmış oldu.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy (İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi): İnsanlar içlerindeki büyük deprem korkusuna rağmen, tam tersi bir noktada yürüyor. Bütün binanın dayanıklı sütunlarının kesilmesi ve düzenli denetim yapılmaması bir yana, kendisini taşıyamayan bir zemine 8-10 kat bina dikmişler. Beylikdüzü'nde de benzeri olaylar söz konusu. Kötü zeminlere taşıyamayacağı yükte binalar yapıyorlar. Belediyelerden böyle izin alabildikleri için rahat davranıyorlar. Zeminin taşıyamayacağı 15-30 katlı binalar yapıyorlar. Ancak kimse unutmasın ki tabiatın yasası belediye meclisinin yasasından çok daha baskın oluyor. Söylendiği gibi Marmara Denizi'nin yakınında büyük bir deprem olursa İstanbul'da bina kalmaz.

Eyüp Muhçu (TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı): Türkiye'deki yapı stokunun yüzde 70'i kaçak ya da kurallara aykırı bir şekilde yapılmış. Kartal'daki bina bunun tipik örneklerinden birisidir. Kartal'daki bina ve benzeri yapılar zaten ruhsatlı olduğu durumda dahi yeterli teknik hizmet almadıkları için sağlamlığı tartışmalıdır. 3 kat ilave yapılmasından sonra ortada afete ve yıkılmaya hazır bir bina inşa edildiği anlaşılıyor. Üzerinden 2 günden fazla zaman geçmiş olmasına rağmen enkaz altında insanların kurtarılması… Bir bina için kurtarma çalışmalarını becermeyen kamu yönetimin deprem sırasında kentlerin, binaların yerle bir olduğu koşullarda bunu sağlayamayacağı çok açıktır. Afet politikaları yeniden gözden geçirilmeli.