Diyarbakır’da 2006’da yaşanan olaylarda ölen 14 yaşındaki Mahsun’un davasında yeni bir skandal yaşandığı ortaya çıktı. Mahsun’un ölümüne neden olan ve kafatasından çıkarılan mühimmatın adli emanette değiştirildiği belirlendi.

 

Diyarbakır’da 7’si çocuk 13 kişinin yaşamını yitirdiği “28 Mart olayları” olarak bilinen olaylarda yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mahsun Mızrak’ın ölümüne ilişkin davada, skandallar zincirine yenisi eklendi. Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın Mızrak’ın kafatasından çıkarılan ve bombaatar mermisi olduğu sanılan mühimmatın kimin silahından çıktığını saptayabileceğini bildirmesinin ardından mahkeme tarafından buraya gönderilen adli emanetler, en önemli kanıtın değiştirildiğini ortaya koydu. Diyarbakır’da çatışmada ölen teröristlerin cenazesinin kente getirildiği 28 Mart 2006’da çıkan olaylarda 7’si çocuk 13 kişi yaşamını yitirdi. Polislerden sadece 3‘ü hakkında Mızrak’ın ölümüne neden olmak suçlamasıyla dava açıldı. Diğer dosyalar kapatılırken, Mızrak davasında da 2006’dan bu yana yaşanan skandallara yenisi eklendi.

 

Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dünkü duruşmada, Mızrak ailesinin avukatı Barış Yavuz, adli emanette bulunan ve sanıklar tarafından kullanıldığı bildirilen 3 bomba atar ve mermi çekirdeğini hatırlattı. Yavuz, “İncelemede, emanetteki dosyanın en önemli delilinin değiştirildiğini gördük. Maktulün kafatasından çıkarılan bombaatar mermisi yerine av tüfeği fişeği bırakılmış. Bizce sanıklar bu delili değiştirdi. Mahkeme bu önemli delili bulmalı” dedi. Mahkeme heyeti, emanette bulunan plastik av tüfeği fişeği ile otopsi tutanağında yer alan, Mızrak’ın kafatasından çıkartılan bombaatar mermisi ya da aynı ebattaki gazfişeği olduğu sanılan mühimmati karşılaştırarak, emanetteki kanıtın değiştirildiği sonucuna ulaştı. Heyet, bunun üzerine emanetteki en önemli kanıtın nasıl değiştirildiğinin araştırılması için suç duyurusunda bulunma kararı aldı.

 

ADLİ TIP BİLEMEDİ İNTERNETTEN ÇIKTI

Emanetteki kanıtın, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın, “Gerekli delillerin gönderilmesi halinde, hangi silahın emanetteki mühimmatı kullandığını saptayabiliriz” yönünde mahkemeye bilgi vermesinden sonra değiştirildiği sanılıyor. Emanetteki kanıtın değiştirildiği aşamaya kadar yaşanan skandallar zinciri şöyle:

 

- Savcılık, Diyarbakır Adli Tıp’tan mühimmatın Mızrak’ın kafasına hangi mesafeden ateşlenmesi halinde öldürücü olacağını sordu. Adli Tıp ise daha önce bu mühimmatla ölüm olayına rastlanmadığını, bu nedenle yanıt veremeyeceğini bildirdi. Buna karşılık avukatları, bu mühimmatı kullanan M-203 tipi bombaatarın 5 ila 10 metreden ateşlenmesi halinde öldürücü olacağı yönündeki bilgileri internetten bularak savcılığa teslim etti.

 

- Seri numaraları üzerindeki inceleme, silahın EMniyet Özel Harekat tarafından kullanıldığını ortaya koydu. Ancak Diyarbakır Emniyeti, bu silahtan sadece bir adet bulunduğunu belirterek, mahkemeye tek silahın numarasını ve bu silahı kullanan 3 polisin ismini bildirdi.

 

- Yazışmalar sonunda mahkeme, emniyetteki silahların celbine karar verdi. Daha önce tek silah ve 3 polis ismi bildiren emniyet, bu kez 3 ayrı silah gönderdi.

 

- Mahkeme, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na yazı göndererek, 3 silah ve mühimmat eldeyken, mühimmatın hangi silahtan ateşlendiğinin bulunup bulunmayacağını sordu. Van Jandarma’dan “Rahatlıkla bulunabilir” yanıtının gelmesi üzerine, emanetteki kanıtlar buraya gönderildi.

 

- Ancak yapılan inceleme sonunda Van Jandarma, “Uç kısmı gövdesinden ayrılmış iki parça halindeki siyah renkli fişeğin, 12 kalibre av tüfeği mühimmatı olduğunu” bu mühimmatın bombaatar silahında kullanılamayacağını bildirdi.

 

- Mahkeme, bunun üzerine otopsi raporundaki kayıtlar, seri numaralı ile Van’a gönderilen emanete kayıtlı fişeği inceledi ve delillerin değiştirildiğini belirledi. (Milliyet)