PKK Yürütme Komitesi, Lice'de hayatını kaybedenleri anarak, yaşananlardan AKP hükümetini sorumlu tuttu.

PKK, “Üç kişilik HDP heyetinin arada bir İmralı’ya gidip gelmesi artık hiçbir sorunun çözümü için yeterli olmayacaktır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan PKK Yürütme Komitesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “B” ve “C” planlarına karşı, Türkiye halklarına ve tüm demokratik güçlere AKP faşizmine karşı direnmekten başka yol kalmadığını ifade etti. Komite, “HDP Heyetinin Lice katliamı ardından İmralı’ya gidişi elbette önemli ve anlamlıdır; fakat bazı boyalı basın çevrelerinin yansıtmaya çalıştığı gibi, Lice’deki benzer katliamları önleyecek yer, İmralı ve Önder Abdullah Öcalan değildir. Gerçek saptırılmamalı, hiç kimse İmralı’dan gerçekleşmeyecek beklenti içine sokulmamalıdır” dedi.

 PKK Yürütme Komitesi'nin açıklamasından satır başları:

"Kürdistan’ın dört bir yanında ve Türkiye metropollerinde halkımızın tamamen barışçıl ve demokratik yöntemlerle geliştirdiği demokratik çözüm mücadelesine AKP Hükümetinin faşist polis ve asker terörünü dayatmakta olduğunu ve Kürt katliamlarına yenilerini eklediğini görüyoruz. Bu durum AKP’nin maskesini tamamen düşürmüş ve “Çözüm süreci” söylemlerinin sahteliğini ortaya koymuş bulunuyor. Önder Abdullah Öcalan’ın ve Özgürlük Hareketimizin bütün iyi niyetli ve çözümleyici yaklaşımlarına rağmen AKP Hükümetinin Lice’de olduğu gibi katliamı dayatması, hem Tayyip Erdoğan’ın B ve C planlarının ne olduğunu ortaya koyuyor, hem de artık sözün bittiği noktaya gelindiğini gösteriyor. Bu durumda halkımıza, Türkiye halklarına ve tüm demokratik güçlere de AKP faşizmine karşı direnmekten başka yol ve çare kalmıyor.

AKP’nin gerçekleştirdiği Lice katliamına karşı halkımızın ve demokratik güçlerin gösterdiği tepkiyi oldukça önemli ve anlamlı buluyor ve bu temelde Kürdistan’ın dört bir yanında gerçekleşen direnişleri selamlıyoruz. Kürt gençlerinin, kadınlarının, annelerinin ortaya koyduğu yiğit özgürlükçü tutum günümüzde özgür insanlığın vicdanını oluşturuyor. Bu temelde Kürdistan’da direnerek kazanan halkımızın kazanan özgür insanlık olduğunu belirtiyoruz. Tüm halkımızı ve demokratik güçleri Lice şehitlerine daha fazla sahip çıkmaya ve Onların bayrağı altında 2014 yazını demokrasinin zafer kazandığı bir yaz haline getirmeye çağırıyoruz!

Halkımızın daha başlangıç düzeyinde olan demokratik direnişinin son derece etkili olduğunu ve AKP faşizmini temellerinden sarstığını görüyoruz. Bunun sonucunda yüzlerin yeniden İmralı’ya döndüğü ve HDP Heyetinin önü açılarak Önder Abdullah Öcalan’dan çözüm beklendiği görülüyor. Elbette bu çok önemli bir durumdur ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış ve demokratik çözümdeki kilit konumunu ortaya koymaktadır. Eğer gerçek buysa ve herkes buna inanıyorsa, o zaman artık İmralı çitleri parçalanmalı ve barışın mimarı ve temsilcisi olan Önder Abdullah Öcalan’ın özgür çalışma, sağlık ve güvenlik koşulları tamamen sağlanmalıdır. Bu durum gerçekleşmezse üç kişilik HDP heyetinin arada bir İmralı’ya gidip gelmesi artık hiçbir sorunun çözümü için yeterli olmayacaktır.

HDP Heyetinin Lice katliamı ardından İmralı’ya gidişi elbette önemli ve anlamlıdır; fakat bazı boyalı basın çevrelerinin yansıtmaya çalıştığı gibi, Lice’deki benzer katliamları önleyecek yer, İmralı ve Önder Abdullah Öcalan değildir. Gerçek saptırılmamalı, hiç kimse İmralı’dan gerçekleşmeyecek beklenti içine sokulmamalıdır. Lice katliamını yaratan Önder Abdullah Öcalan ve Kürt halkı değildir ki, benzer katliamları onlar durdursunlar. Katliamı yapan güç, yani AKP Hükümeti ile onun özel savaşçı kontra birlikleri ortadadır.

Kürt sorununu çözmeyen, Türkiye’yi demokratikleştirmeyen, Kürt gençleri ve kadınları üzerinde faşist terör uygulayan ve Lice katliamını gerçekleştiren AKP Hükümetidir. Sorumlu ve çözümsüz olan AKP’dir, dolayısıyla katliamların durmasını, barışın gelmesini ve sorunların demokratik yöntemlerle çözülmesini isteyenler, gidip AKP’nin kapısını tutmalı, AKP’den polis terörünü ve katliamları durdurmasını, Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için gerçek proje ortaya koyup adımlar atmasını istemeli ve istekleri gerçekleşene kadar da mücadele etmelidirler." (ANF)