25 sayfalık kararda, dava sürecinde hazırlanan bilirkişi raporlarındaki farklılıklara dikkat çekilerek, "Mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu budur" denildi. Kararda patlamanın kaynağının tespit edilemediği belirtilerek, " Patlamanın bombadan mı gazdan mı olduğunun tespit edilememiştir" denildi.
Ceza verilmesi için hiç bir kuşkuya yer olmaması gerektiğine vurgu yapılan kararda, "Yüksek de olsa bir olasılığa dayanarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan varsayıma dayanarak hüküm vermek anlamına gelebilir. Mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır" ifadeleri yer aldı.
Raporların zıt görüşler içerdiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği ve bu çelişkinin giderilmesinin de mümkün olmayacağına yer verilen kararda, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesine hükmedildi. (DİHA)