HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, eğitim sistemini eleştirdi. Türkiye'de eğitimin geldiği noktaya dikkat çeken Paylan, eğitim politikasının göbeğine dinin yerleştirildiğini savundu.  

HDP İstanbul Milletvekili  Paylan TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldı.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın bakanlık bütçesine ilişkin sunumunda TEOG sistemindeki değişiklikten hiç bahsetmemiş olmasını tepki gösterdi.

Bakanlığın twitter hesabındaki "nitelikli okullar" ifadesini kullandığı bir tweeti sildiğini de hatırlatan Paylan, şöyle konuştu:

Ben çocukluğumda bir anda bir azınlık okulunda kendimi buldum, orada yaşadığım sıkıntıları biliyorum, bir azınlık okulunda olmanın avantajlarını da biliyorum, çok dilli eğitimin nimetlerinden faydalanmayı da…

EĞİTİM POLİTİKANIZIN GÖBEĞİNE DİNİ KOYDUNUZ 

Dini eğitimi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bahsettiği dindar bir nesil yetiştirme hedefini bakanlığınızın bir numaralı misyonu hâline getirdiniz. Oysa bu, konularınızdan ancak biri olabilir.

Ama siz bunu getirip eğitim politikalarınızın göbeğine koyduğunuz zaman, yalnızca buna uygun müdür adayları, yönetici adayları seçtiğiniz zaman, o müdürler de tek amaçlarının dindar bir nesil yetiştirmek olduğunu düşünür.

Nerede kaldı bilimsel eğitim, demokratik eğitim, eşitlikçi eğitim? Bunların hepsini yok sayan bir anlayış var. Son yıllarda TÜRGEV ve Ensar vakıflarıyla yapılan iş birliği anlaşmaları, protokolleri de maalesef bununla ilgili kaygıları büyük oranda artırdı.

NİTELİKLİ OKULLARLA İLGİLİ TWEETİ SİLMEK ZORUNDA KALDINIZ

Kurumunuz Millî Eğitim Bakanlığının resmî Twitter hesabından şöyle bir “tweet” atıldı. “Nitelikli okulları hedefleyenler merkezi sınava girecek. Ve bu sınava girmeyenler de evlerine en yakın 5 okuldan birine razı gelecek.” Sonra “tweet”inizi silmek zorunda kaldınız. 

MEB'İN BÜTÇESİYLE İLGİLİ SUNUMDA TEOG'DAN HİÇ BAHSETMEDİNİZ  

TEOG çok gündemde, siz sunumunuzda tek kelimeyle dahi bahsetmediniz, o topa girmediniz. Bu “nitelikli okullar” tanımlaması sizin  bütün kariyerinizin tam ortasına oturdu. Hani bazı bakanlar belli kelimelerle anılırlar ya, sizin artık nitelikli yüzde 5 - 10 okul tanımlamanız var.

Otomatik olarak yüzde 90'ı niteliksiz okul olarak tanımlamış oldunuz maalesef. Gerçekten büyük bir talihsizlik olarak görüyorum bu ifadeyi ve bununla ilgili herhangi bir düzeltme de şu ana kadar yapmadınız.

“NİTELİKLİ OKULLAR" TANIMLAMASIYLA YANGINA BENZİN DÖKTÜNÜZ

80 milyon insanda şu anda kaygı var çünkü herkesin bir yeğeni, torunu, çocuğu var. Bu kaygıları gidermek sizin boynunuzun borcuyken “nitelikli okullar” tanımlamasıyla yangına benzin döktünüz.  Herkes çocuğunun nitelikli bir okulda okumasını ister. Bir de “Sınavı kaldıracağız” dediniz. Sınavı kaldırıyor musunuz? Hayır, kaldırmıyorsunuz. 

SİZ "NİYELİ-NİTELİKSİZ" OKUL AYRIMI YAPIYORSUNUZ 

Milyonlarca veli var, çok yüksek maliyetlerle karşı karşıyalar. Siz yıllardır eğitimin ticarileşmesini destekliyorsunuz Hükûmet olarak, bunu teşvik ediyorsunuz; oysa yapmamız gereken tam tersi. Eşitlik nasıl sağlanır? Kamu herkese, her mahalleye, özellikle dezavantajlı mahallelere eşitlikçi ve nitelikli eğitim hizmeti sunar. Sosyal adalet böyle sağlanır, Anayasa’nın gereği böyle sağlanır. Ancak siz gelip bu “nitelikli-niteliksiz” okul ayrımını yapıyorsunuz.

Yapmanız gereken, kamusal eğitimi öne almak ve kamunun da nitelikli eğitim verebileceğini göstermek.

KAYNAK: Demokrat Haber