Hrant Kasparyan/Demokrathaber

Ekümenik Patrik Bartholomeos’un davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Papa Francis, Ankara temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın girişinde Erdoğan tarafından karşılanan Papa Francis için devlet başkanlarına uygulanan karşılama töreni düzenlendi. Erdoğan ve Papa, baş başa ve heyetler arası görüşmelerden sonra kameraların karşısına geçti.

PAPA’YA “SİSİ ELEŞTİRİSİ”

Erdoğan, “Katolik dünyasının ruhani lideri muhterem misafirimiz Papa Fransuva Hazretleri” diye hitap ettiği Papa Francis ile ortak basın toplantısı düzenledi. “Yaptığımız görüşmede farklı düşündüğümüz konu hemen hemen hiç yok” diyen Erdoğan, Papa’ya, “Bu ziyaretiniz hiç şüpheniz olmasın ki İslam dünyası üzerinde olumlu bir iz bırakacaktır” dedi.

Erdoğan, düzenlenen basın toplantısında diplomatik bir üslupla Papa Francis’e “Sisi siteminde” bulundu. Dört gün önce Mısır’ın darbeyle iktidara gelen lideri Abdülfettah Es-Sisi’yi ağırlayan Papa ile bir araya gelen Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: “Bazı ülkelerdeki askeri darbeler, katliamlar, hak ihlalleri, kıyımlar dünyadan gereken cevabı almayarak adeta teşvik ediliyor. İşte bu çifte standartlı tutum, bu adaletsiz yaklaşım sadece İslam dünyasındaki kitlelerin ruhunda değil, adalete gönül veren tüm insanların ruhunda tamiri zor tahribatlar açıyor.”




"DAEŞ GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİ, ÖNYARGILARI BESLİYOR"


Hıristiyan ve İslam dünyasında karşılıklı önyargıların hiç arzu edilmeyecek şekilde büyüdüğünü belirten Erdoğan, “Batıda ırkçılık, ayrımcılık, farklı olana nefret ve İslamofobi ne yazık ki son derece hızlı ve ciddi bir şekilde tırmanma seyri gösteriyor” dedi. Batı’da İslam’ı terörle özdeşleştiremeye yönelik girişimlerin olduğunu savunan Erdoğan, buna karşı Müslüman dünyasında da İslam’a karşı algıyı olumsuz şekilde besleyecek öfke, nefret ve şiddetin yaygınlaştığını müşahede ettiklerini aktardı. Erdoğan, “DAEŞ gibi, El Kaide gibi, Boko Haram gibi terör örgütleri uzun yıllardır devam eden yanlış politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Yalnızlığa itilen, ayrımcılığa tabii tutulan, yoksulluğuyla baş başa bırakılan ve adaletsizliğe maruz bırakılan yığınlar bu terör örgütlerinin istismarına açık hale getirilmişlerdir” diye konuştu.

AZINLIKLARA “TARİHİ REFORM” İDDİASI

Dünyanın karşı karşıya kaldığı ciddi tehditlere çözüm üretecek olanın farklılıkların birbirine hoşgörüsü ve ittifakı olduğunu söyleyen Erdoğan, İspanya ile Türkiye’nin birlikte başlattığı Medeniyetler İttifakı’nın önemden söz ederek bu girişimin etkin hale getirilmesini istedi. Konuşmasında, Katolik Kilisesi ile Türkiye’deki patrikliklerin tüzel kişiliklerinin tanınmıyor olmasına değinmeyen Erdoğan, “Ülkemiz sınırları içinde yer alan azınlıklara yönelik olarak tarihi nitelikte reformlar gerçekleştirdik. Samimi adımlar attık. Türkiye kendi içinde birlikte yaşama kültürünü güçlü bir şekilde desteklerken bölgesinde ve dünyada bunun mücadelesini samimi bir şekilde veriyor” dedi.

PAPA’DAN EŞİT YURTTAŞLIK VURGUSU

Papa Francis ise yaptığı konuşmada Türkiye’yi ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Diyaloga ihtiyacımız var. Diyalog sükunetle farklılıklara değer vermektir, onlardan ders çıkarmaktır. Sağlam bir barış inşa etme çabasını sabırla götürmemiz gerekmektedir. Bu barış temel haklara saygı üzerine kurulmalı. Ancak bu yolla önyargılar aşılarak saygı ve diyaloga yer açılır” diye konuştu. Papa, bunu gerçekleştirmek için Müslüman, Yahudi, Hıristiyan vatandaşların yasalara uygun olarak ve bu yasaların uygulandığı ölçüde aynı haklara sahip olmaları gerektiğini vurguladı.



ORTADOĞU, EZİDİ VE HIRİSTİYAN AZINLIKLAR

Ortadoğu’nun kanlı savaşlara sahne olduğunu, bölgedeki Hıristiyan ve Ezidi azınlıkların göç etmek zorunda bırakıldığını kaydeden Papa Francis, Ortadoğu’daki trajediyi ortaya çıkartan sebeplere kayıtsız kalınmaması çağrısında bulunarak şunları söyledi:

“Bir savaş bir başka savaşı doğurmaktadır. Bu yüzden bu barış yetersizliği nedeniyle Ortadoğu daha ne kadar acı çekmeye devam edecektir? Bunlara izin vermemeliyiz.
- Sayın Cumhurbaşkanı, böylesi yüce ve acil bir amaca ulaşmak için tüm dinlere katkıda bulunur. Bununla birlikte her türlü köktenci anlayış bertaraf edilir. Mantıkdışı korkulara karşı gelinmelidir. İnananların dayanışması, dini özgürlüğün taşıyıcı sütunu gibidir. Bu çaba onurlu bir yaşam ve doğal alanın korunması içindir. Özellikle Ortadoğu’da diyalogu, hukuku ve barışı izleyerek bunu gerçekleştirebileceklerdir. Ancak şimdiye kadar hep savaşa tanık olduk.

"SURİYE VE IRAK’TA TERÖR DEVAM EDİYOR”

Özellikle Suriye ve Irak’ta terör eylemleri halen aralıksız devam etmektedir. Tutuklular ve azınlık gruplara yönelik en basit insanlık kuralları bile çiğneniyor. Sadece Hıristiyanlar ve Ezidiler değil, yüz binlerce insan hayatlarını kurtarabilmek ve inançlarını koruyabilmek için evlerini terk ediyorlar. Gerekli olan insani yardımın yanında bu trajediyi ortaya çıkan sebeplere de kayıtsız kalınmamalıdır. Sorunun çözümü için sadece askeri çaba yeterli olmayacaktır. Karşılıklı güvene yönelik ortak bir çaba gerekmektedir.”