Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle:

 

“ÖZÜR DİLEMEK” BİLE POLİTİK OYUNLARA MALZEME EDİLİYOR

 

Dersim’i de unutmayalım…33. Yıldönümünde Maraş Katliamını da unutmayalım…

 

25 Aralık’ta Maraş’ta yitirdiğimiz canları anmak için Maraş’da buluşalım…

 

Bir Süredir bilinçli olarak gündeme getirilen “Dersim katliamı” tartışmaları acı bir gerçeği bir kere daha gün yüzüne çıkarmıştır. Ne yazık ki devleti temsil eden zihniyet “Özür dilemek” gibi insani, vicdani bir olguyu bile “Gerekirse yaparız” anlayışı ile ifade ediyor.

 

Dersim katliamı, 1937/1938’de başlayıp bitmemiştir. Dersim katliamı, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden etnik, inançsal ve kültürel bir yok etme planıdır. Farklı olanı kuşatmak, egemen zihniyetin politikaları ile “Kendine benzetmek”, bu da olmadıysa “Yok etmek” her dönemde egemen asimilasyoncu ve tekçi zihniyetin temel politikasıdır.

 

Bugün Dersim katliamı için “Gerekirse özür dileyen” zihniyet bırakınız 74 yıl öncesini, 33 yıl önce Maraş’ta ve Malatya’da, 31 yıl önce Çorum’da… 18 Yıl önce Madımak’ta yaşanan katliamlar için ne yapmıştır? Daha birkaç ay önce Temmuz ayında Madımak Oteli’nde yakılarak katledilenlerle, katliama suç ortaklığı yapanların isimlerini aynı tabelaya yazan bu iktidar değil midir?

 

2009 Yılında sözü edilmeye başlanan “Alevi Açılımı” hangi hakları tanımış, hangi demokratik ortamı yaratmıştır? Gazi ve Ümraniye katliamlarının davalarının nerede ve nasıl görüldüğünün tanığıyız! Bu ülkede bilinmeyen bir şey yoktur. Böyle “Arşiv açmak”, “Gerekirse özür dilemek” gerçekleri geçiştirmenin veya politik oyunlara malzeme yapmanın yöntemidir.

 

Başbakan’ın Dersim özrü kuşkusuz ki önemlidir ancak kendisi samimi değildir. Her fırsatta Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini ifade ederek Alevilikle ilgili önyargılardan yola çıkarak milliyetçi ve muhafazakar tabanının ruhunu okşayan, Alevilere ve Aleviliğe yönelik nefret suçu işleyen bir Başbakan, eğer Dersim’in acılarını dindirmek isteseydi, CHP’den beklediği özürü her fırsatta mirasını sahiplendiği Demokrat Partisi ve zihniyet olarak onun devamı niteliğindeki diğer partilerden de beklerdi. Çünkü, katliam belgelerinin altında İsmet İnönü’nün imzasının yanında Celal Bayar’ın da imzası vardır ki, Başbakan aktif rol alan Bayar ve ekibini bu özrün dışında bırakarak samimiyet derecesini ortaya koymuştur.

 

Dersim’in acılarını siyasi bir rakibi köşeye sıkıştırmanın aracı olarak kullanmak, en az Dersim katliamının kendisi kadar yaralayıcı bir tarzdır ve Başbakan bu üsluptan vazgeçmelidir.

 

Türkiye, geçmişiyle yüzleşmelidir. Türkiye, kendi geçmişinden kaçtığı, aynaya bakmadığı sürece Dersim’in, Sivas’ın, Maraş’ın, Çorum’un, Gazi’nin, Ümraniye’nin, 1 Mayıs 1977’nin, 6-7 Eylül olaylarının laneti bu topraklarda huzuru bulmamıza engel oluşturacak, geçmişin karanlığı geleceğimizi de boğacaktır. AKP, Dersim’e yapılan kıyımı siyasi ranta dönüştürme tarzından vazgeçmeli; CHP, bu tarihsel acıyı dindirecek adımları atmalıdır.

 

Çünkü, yüzyıllardır bu topraklarda halklara ve inanç gruplarına yaşatılan asimilasyon, baskı ve katliamlar tüm gerçekliği ile gün yüzüne çıkmadan bir toplumsal barıştan söz etmek olanaklı olmayacaktır.

 

Önümüzdeki Aralık ayı Maraş Katliamının 33. Yıldönümünün anılacağı bir aydır. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu vahşi, insanlık dışı katliamda yitirdiğimiz insanları anmak için 24 Aralık’ta Maraş’ta olacaktır.

 

ABF olarak başta Başbakan olmak üzere tüm siyasi parti liderlerini yakın tarihimizde yaşanmış olan bu insanlık dışı devlet katliamında yitirdiğimiz güzel insanları anmak ve bu katliamda devletin sorumluluğunu kabul ederek yüzleşmek için Maraş’ta bizlerle birlikte olmaya; Başbakan ve siyasi parti liderlerinin samimiyetinin bu topraklarda yaşanmış Dersim ve benzeri tüm devletin rolü olan katliam ve siyasi cinayetler karşısında sorumluluk kabul ederek bunun gereği olan yüzleşme politikasından geçtiğini ifade ediyoruz.

 

Tüm halkımızı 33. Yılında Maraş’ta bizlerle beraber devleti katliamcı yüzünü lanetlemeye davet ediyoruz.

 

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Yönetim Kurulu