Akademisyen Özgür Müftüoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “müjde” adı altında Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğuna ilişkin açıklamasını değerlendirdi.

Çıkarılan her kaynağın bir maliyetinin olduğunu dile getiren Müftüoğlu, bu maliyetin hem parasal hem de doğaya verdiği etkiyle belirlenen bir maliyet olduğunu söyledi.

Türkiye’nin burada doğaya olan etkisini her türlü göz ardı ettiğini ifade eden Müftüoğlu, “Her türlü yer altı ve üstü kaynakların çıkarımında doğaya verdiği tahribatı göz ardı ediyor. Hep ekonomik olarak bakıyor olaya” dedi.

Bu durumda bile rezervin kullanıma hazır hale gelene kadar ki maliyetinin ciddi bir maliyet oluşturacağını dile getiren Müftüoğlu, “Bunun içinde anladığım kadarıyla uluslararası alanda bir takım kaynaklar, krediler ve anlaşmalar yapacaklar. Hatta şimdiden gazın kullanımı için belli ülke ve şirketlerle anlaşarak bu işi bu şekilde yürütecekler” diye konuştu.

‘HALKIN FAYDASI OLAMAYACAK’

“Bu çerçeveden baktığınız zaman halka ‘müjde’ olarak açıklanan şeyin halka etkisi ne olacak” diye soran Müftüoğlu, “Doğalgaz meselesi daha öncede birçok defa ‘müjde’ olarak verilen bir konudur. Varsayalım ki gerçekten burada doğal bir kaynak bulundu. Türkiye’nin refahı artacak mı? Buna baktığımız zaman bunun mümkün olmayacağını görüyoruz. Ama anlaşılan bu şirketlere devredilecek. Dolayısıyla da hem Karadeniz halkının hem de Türkiye’deki halklarının bundan bir faydası olmayacak” ifadelerini kullandı.

Dünyadaki en yoksul ülkelerin Afrika ülkeleri olduğunu hatırlatan Müftüoğlu, “Bu ülkeler en zengin kaynakların üzerinde yer alırlar. Ortadoğu ülkeleri petrol kaynakları üzerindedir. Ama buradaki halklar son derece yoksulluk içinde yaşıyorlar. Burada kaynaklardan daha ziyade demokrasinin var olması lazım. Bu kaynaklar nasıl çıkarılacak, nasıl kullanılacak, nasıl dağıtılacak? Burada temel mesele demokrasidir. Giderek otoriterleşen bir rejimle Türkiye yönetildiği için buradan oluşacak kaynağın Türkiye halklarına bir faydası olmayacaktır” diye konuştu.

Albayrak’ın bununla birlikte cari açığının kapanacağı yönündeki sözlerine işaret eden Müftüoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Şimdi bir yerden kaynak bulursunuz ve olan borcunuzu kapatırsınız. Ee sonra ne olacak? Ki bunun var olan borcu kapatıp kapatmayacağı ayrı bir mesele. Burada her şey o kadar muğlak ki. Bunun maliyeti var, çıkarılacak mı çıkarılmayacak mı, buda daha öncekiler gibi asparagas mı vs. Dolayısıyla ne olacağı belli değil. Diyelim ki bakanın dediği gibi bir kaynak bulunmuş. Sonra ne olacak? Siz ekonominizi talan ve yolsuzluktan kurtarmadığınız eşit ve adaletli bir paylaşım yapmadığınız sürece kaynaklar yaratmış olsanız bile bunun sadece geçici bir iyileşme varmış gibi görünecektir. Ama arka planında bütün sorunlar daha da derinleşerek sürecektir. Türkiye’de zaten çok fazla doğal kaynaklar var. Ama AKP hükümeti bunu heba ediyor. Bunları alıp şirketlere veriyor. Biz bundan ne fayda görüyoruz? Bu şekilde ne ülke ekonomisi düzeliyor, ne de halka bir faydası oluyor.”

‘VERİLMİŞ TAAHÜTLER VAR’

Türkiye’nin doğalgaz aldığı ülkelerle taahhütlerinin olduğunu ifade eden Müftüoğlu, Karadeniz’de gaz çıkarılsa bile bu taahhüt gereği bu ülkelere para aktarılacağını söyledi.

Yapılan sözleşmeler iptal edilmediği sürece bu ücretin ödeneceğini dile getiren Müftüoğlu, “Eğer sözleşme iptal edilse bile bunun da bir bedeli var. Dolayısıyla işin bir öbür tarafı da burasıdır. Yani böyle şapkadan tavşan çıkmayacaktır. Bu ülkede refahın temeli demokrasi ve eşitliktir. Halklar böyle yaşamadığı sürece hiçbir kaynak halkların refahını sağlamaz” diye konuştu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı