Özgür Gündem gazetesine yönelik polis baskını ile gazete çalışanları ile destekçilerinin gözaltına alınması esnasında binada olan gazete avukatlarından Özcan Kılınç, yaşananları DİHA'ya anlattı.

Gazetenin kapatılması kararını sosyal medyadan öğrendiklerini ve kendilerine tebliğ gelmediğini söyleyen Kılınç, "Zaten bu kararın içeriğinden gazeteye yönelik bir operasyon olabileceğini tahmin ettik. Kararı sosyal medyadan öğrendikten sonra saat 15.00-16.00 surlarında bir polis yığını gazetenin önüne geldi. Kapıya görüşmeye gittiğimde 'Müdür' denilen birinin elinde kapatma kararı, arama-el koyma ve ayrıca varsa yazılı olan belgelere el koyma vardı. Yine yetkilileri gözaltına almayı içeren bir karar vardı" dedi.

Ardından binaya giren polislerin içeride arama yapmaya başladığını paylaşan Kılınç, kendisinin de aramalar sırasında gözaltlıların olduğu katta bulunduğunu ifade etti.

'TERS KELEPÇE TAKTILAR'

imc TV muhabir ve kameramanının da o katta olduğunu belirten Kılınç, polislerin çekim yaptığı için imc TV çalışanlarına küfür ve hakaret edip, fiziki müdahalede bulunması üzerine gazete çalışanlarının polisleri engellemeye çalıştığını ifade etti.

Kılınç, o anları şu sözlerle anlattı: "Arkadaşımız zaten o esnada kamerasını kapatmıştı. Bu arada bir arbede çıktı. Arkadaşlarımız bir köşede GBT için bekletiliyordu. Bütün arkadaşlarımızı o köşede darp ettiler ve gözaltına aldılar. Zorla yerden sürükleyerek götürdüler. Bazı arkadaşlarımıza ters kelepçe taktılar."

'ARAMA DEĞİL, TALAN EDİYORLARDI'

Daha sonra polislerin gazeteyi aramaya başladığını sözlerine ekleyen Kılınç, şunları belirtti:

"Bugüne kadar çok polis aramalarında bulundum. 90'lı yıllarda da aramalarda bulundum ancak bu seferki arama delil toplama aramasından çıktı, talana dönüştü. Birkaç uyarıda bulunduk. 'Arama yapmıyorsunuz talan ediyorsunuz ve olabildiğince zarar veriyorsunuz' dedik. Ancak çok bir şey değişmedi. Hard disklerini çıkardıkları bilgisayar kasalarını sağa sola deviriyorlardı. Bu şekilde arama yapıldı. Arkadaşların özel çantalarını dağıttılar. Haber notların hepsini çuvallara doldurdular. Duvarlarda gazetenin eski sayılarının nüshaları vardı onları dahi sökerek aldılar. Yine bütün kitapları çuvallara koydular."

'POLİSLER TALAN EDİCİ TAVIRDAYDI'

Bunlar yaşanırken kendisinin de küfür ve hakaretlere maruz kaldığını dile getiren Kılınç, "Amirleri, bizlerle muhatap olması gereken kişi olaylar başladığında ortadan kayboldu. Sadece dağıtıcı bir ekip vardı" diye konuştu. Kılınç, polislerin talan edici tavırlarından kaynaklı dışarı çıkmak istediğinde ise kendisine izin verilmediğini de söyledi.

'POLİSLER HABER VE SOSYAL MEDYAYI TAKİP EDİYORLARDI'

Dışarı çıkma talebi üzerine bir itişmenin olduğunu söyleyen Kılınç, "Bu esnada itiş kakış oldu. Aramızda gidersin gitmezsin diye. Bir amir geldi. Merdivenlerde ite kaka küfür ederek zorla çıkartmamaya çalıştılar. Sanırım içerde gördüklerimi aktarmayayım diye dışarı çıkmama izin vermediler" dedi.

Tutanak imzalamadan dışarı çıktığını belirten Kılınç, içerde iki görevli polisin sosyal medya ve haberleri yine amirlerine aktardığını paylaştı.