Vatan'dan Kıvanç El'in haberine göre, sınav skandallarını gündeme getiren ve son olarak Avukatlık sınavındaki skandalı ortaya çıkaran CHP’li Atilla Kart’a ÖSYM Başkanı Ali Demir’den mektup geldi.

Mektuba “hemşehrilik” vurgusuyla başlayan Demir şunları söyledi:

“Bu mektubu bir Konya’lı olarak yazma ihtiyacı hissettim. Demeçlerinizle bu hafta sonu yapılacak YGS düşünüldüğünde bir siyasetçinin ne kadar sorumlu davranması gerektiği açık olarak ortaya çıkmaktadır.

"Sınava gireceklerin hayalleri var. Demeçleriniz ‘sorular yandaşlara servis edildi’ şeklinde manşetlere taşınıyor. Siz 16 yaşında bir genç olsanız ne düşünürdünüz? Bir devlet kurumunu hedefe koymak doğru olmasa gerek. Toplum için kritik olan şu günlerde demeçlerinizde duyarlı olmanız sizi Türkiye ve Konya için daha değerli yapacaktır."

KARŞI MEKTUP YAZDI

Kart, mektuba önceki gün yanıt verdi. Yanıtında “Mektubunuzda duyarlı olmanın Türkiye ve Konya için beni daha değerli yapacağı yönünde tavsiyede de bulunuyorsunuz. Mektubunuzun içeriği karşısında hayret ettiğimi ve Türkiye’nin ÖSYM gibi uzman bir kurumunun, böylesine yetersiz bir anlayışla yönetiliyor olmasından duyduğum derin kaygıyı vurguluyorum” diyen Kart, mektubuna şunları yazdı:

"Hemşehrim olmanızdan memnuniyet duyarım. Ancak, görevinizi ehil bir şekilde, adil bir şekilde, yetkin bir şekilde yapmanız, bunların hepsinden daha değerli ve önceliklidir. Sizinle kişisel bir ihtilafımın olmadığı açıktır. Size öncelikle tavsiyem; hemşehrilik ölçütünden önce, yukarıda sözünü ettiğim değerlere önem vermenizdir. Olaylar ve süreç, ÖSYM gibi, yetkinlik ve uzmanlık gerektiren bir kurumda ‘Başkanlık’ görevini yürütebilecek ‘ehliyete ve mesleki birikime’ sahip olmadığınızı göstermektedir.

"Kişisel olarak, mesleki ve idari anlamda kariyer yapma hırsına sahip olabilirsiniz, ancak bu hırsınızın, binlerce yüzbinlerce insanın mağduriyetleri pahasına sürdürülmesi kabul ve tasavvur edilemez. Asgari ölçülerde vicdani duyarlılık ve sorumluluk sahibi olan herkesin yapması gereken erdemli davranış şudur; ‘Ben bu görevi yapamıyorum...’ deyip, istifa etmek... Bunun devamında da meydana gelen yolsuzluk ve usulsüzlük olaylarının ‘bihakkın’ tahkik edilmesini sağlamaktır. Siz maalesef her 2 olayı da yapmadınız, yapmıyorsunuz.

"Size bir diğer tavsiyem de; milletin verdiği yetkiyle, yasama denetimi görevini yapan milletvekiline ‘laf yetiştirme ve ayar verme’ sorumsuzluğu, gayretkeşliği ve hadbilmezliği yerine; görevinizi hukuk ve vicdani değerler doğrultusunda yapmanızdır. İktidar gücünün getirdiği kibre kapılmayınız. İktidar gücü gelip geçicidir. Kalıcı olan adalettir, hizmettir.”