Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş insanı ve insan hakları savunucusu Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki kararının Türkiye hükümeti tarafından uygulanmasını sağlamak için Avrupa Komisyonu’nun karar alma organı olan Bakanlar Komitesi’ne başvuru yapıldı.
Üç önde gelen insan hakları kurumunun başvurusunda, AİHM kararlarının uygulanmasını sağlamakla da görevli olan Avrupa Komisyonu Bakanlar Komitesi’nden, Kavala’nın serbest bırakılması için Ankara’ya çağrı yapması istendi.
NE TALEP EDİLİYOR?
Başvuru, Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ), İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi (TLSP) tarafından yapıldı.
Başvuruda, Avrupa Komisyonu Bakanlar Komitesi’nden 4 Haziran günü (yarın) düzenleyeceği toplantıda, Türkiye’ye Kavala’yı AİHM kararı uyarınca derhal serbest bırakma ve hakkındaki tüm suçlamaları düşürme çağrısı yapması isteniyor.
Başvuruda, Kavala’nın devam eden tutukluğunun Avrupa Konvansiyonu’nun 46’ıncı maddesini ihlal ettiğinin dile getirilmesi, Covid-19 pandemisi sırasında Kavala’nın serbest bırakılmasının daha da acil hale geldiğinin vurgulanması, Türkiye hükümetinden Kavala hakkındaki tüm suçlamaların düşürülmesi talep ediliyor.
‘TÜRKİYE’YE BASKI YAPILMALI’
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, ilgili açıklamasında “Avrupa Mahkemesi, Kavala’nın tutukluluğunun yasadışı olduğuna hükmetti ve onların bağlayıcı kararı, Türkiye’nin kendisini derhal serbest bırakmasını gerektiriyor” dedi.
Sinclair-Webb, “Bakanlar Komitesi, 4 Haziran’daki toplantılarında Türkiye’ye bu karara uyması için baskı yapmalı ve hiçbir Avrupa Konseyi üyesinin insan hakları savunucularının susturmaması gerektiği konusunda açık bir mesaj vermeli” diye konuştu.
‘ORTAK BİR RESMİ ÇABAYLA SERBEST BIRAKILMIYOR’
ICJ’nin Avrupa ve Orta Asya Programı Direktörü Róisín Pillay da, Kavala’nın tutukluluğunun AİHM kararına rağmen devam etmesinin ‘kararların, siyasi saiklerle alındığının göstergesi olduğunu’ belirtti. “Kavala’nın serbest bırakılmasını engellemek için ortak bir resmi çaba var” diyen Pillay, “Avrupa Mahkemesi’nin kararından bu yana, Türkiye Kavala’nın insan haklarını ihlal etmeyi sürdürdü” ifadelerini kullandı.
