TUNCELİ'nin Çemişgezek İlçesi'nde, 1997 yılında Aliboğazı mevkiinde meydana gelen çatışmada öldürülen 19 PKK'lı ve 2 DHKP-C'linin ilçe merkezinde bir toplu mezara gömüldüğü iddia eden Hüsnü Yıldız, bunlar arasında olduğunu öne sürdüğü kardeşi DHKP-C'li Ali Yıldız'ın cenazesinin bulunup kendilerine verilmesi için başlattığı açlık grevini 46'ncı gününde ölüm orucuna çevirdi.

Hüsnü Yıldız'ın annesi Sakine Yıldız ise, "Oğlumun bir mezar taşı olsun. Ona bakayım avunayım yeter" dedi.

Tunceli Cumhuriyet Meydanı'ndaki yeraltı çarşısı üzerinde 46 gün açlık grevi sürdüren DHKP-C'li Ali Yıldız'ın kardeşi Hüsnü Yıldız, 2 gün önce açlık grevini ölüm orucuna çevirdi. Devlet yetkililerinden, iddia edilen toplu mezarların açılmasını isteyen Hüsnü Yıldız, kardeşinin kemiklerinin kendisine verilmesini istedi. 10 Haziran tarihinden beri çadırda açlık grevi yürüttüğünü anlatan Yıldız, "10 Haziran 2011 tarihinden bu yana burada bu çadırda, bir çatışmada öldürülen ve toplu mezara gömülen kardeşim Ali Yıldız'ın cenazesini almak için burada açlık grevi yapıyorum. Açlık grevinin 46'ncı gününde bu grevi ölüm orucuna cevirdim, şu an 48'nci gündeyim. Şu ana kadar yaptığımız bütün hukuki girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. 48 gündür buradayım ama hiçbir devlet yetkilisi benim bu durumumu görmedi ve ilgilenmedi bile. Annem ile birlikte 48 gündür burada sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" dedi.

Toplu mezarlığın açılarak, kardeşinin cenazesinin kendilerine verilmesi amacıyla Çemişgezek Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduklarını anımsatan Hüsnü Yıldız, "Dosyamız, Malatya özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi. Tekrar Çemişgezek Savcılığı'na yollandı. Daha sonra Elazığ ve Tunceli Savcılıkları'na gidip geldi. Ama hiç bir sonuç alınamadı. Dosya en son Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitti ve oradan da takipsizlik kararı çıktı. Bunun üzerine avukatımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Şimdi artık AİHM'den sonuç bekliyoruz. Ben kardeşim Ali Yıldız'ın cenazesini almadan ölüm orucunu sonlandırmayacağım" diye konuştu.

Avukatı Taylan Tanay'ın iki hafta önce CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştüğünü anlatan Hüsnü Yıldız, "Görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Adelet Bakanı Ergin, avukatıma ve milletvekiline şöyle demiş; 'o bölgedeki savcılar işinin ehli olsalardı sizin buraya gelmenize gerek kalmazdı. Eğer gömülen yer belliyse, kimlikler biliniyorsa, mezar yerleri biliniyorsa, savcılar mezarları açtırıp cenazeleri sahiplerine vermesi gerekirdi.' Bunu Adalet Bakanı Ergin söylemiş avukatımıza. Görüşmeden bu yana 15 gün geçti ama bakanın o söylemlerine karşın hiçbir gelişme olmadı" iddiasında bulundu.

ANNE YILDIZ: OĞLUMUN BİR MEZAR TAŞI OLSUN

Ölüm orucuna devam eden oğlu Hüsnü Yıldız'a destek için yanından ayrılmayan anne Sakine Yıldız ise, oğlunun bir mezar taşı olmasını istediğini belirterek, şunları söyledi:

"Oğlumun bir mezar taşı olsun başka şey istemiyorum. Seçimlerden önce televizyonda haberlerden izledim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 yıldır oğlunu bulmayan bir ana ile görüşmüştü ve o yaşlı anaya söylediklerini duyduktan sonra ben de çok umutlanmıştım. Kayıp olanlar için her şeyin yapılacağını söylemişti. Şimdi biz de Başbakan'ın söylemlerine güvendik ve oğlum Ali Yıldız'ın cenazesini alacağımızı umut ediyorduk ama hep zorluklar çıkıyor. Ben yüreği yanan annelerden biriyim, her gün çocuğumun hayali ile uyuyamıyorum. Yüreğim yanıyor. Ben Başbakandan rica ediyorum, mezar açılsın çocuğumun cenazesi bize verilsin, hiç olmazsa çocuğumun bir mezar taşı olsun gidip başında ağlayalım."