Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ), gazetecilere yönelik 2018 yılı hak ihlalleri raporunu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nde yaptığı basın toplantısıyla açıkladı.

ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ve çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantıda, “Ronamegeri ne suc ê, çapemeniyê azad naye bedengkirin” yazılı pankart ile Kürtçe, Türkçe ve İngilizce dövizler açıldı.

Hak ihlalleri raporu Kürtçe ve Türkçe olarak okundu. ÖGİ üyesi Fatime Tekin, Türkiye’nin demokratik toplum olma niteliklerinden her geçen gün daha da uzaklaştığını ifade ederekk, siyasetten hukuka, ekonomiden toplumsal yaşama ve kültüre kadar hemen her alanı etkisi altına alan bir otoriterizmin tahakkümü altında olduğunu söyledi.

'TÜRKİYE 157’NCİ SIRADA’

Siyasetin tepesinden sokağa, kutuplaştırıcı politikaların beslediği bir zeminde 2018 yılının diğer alanlarda olduğu gibi gazetecilik mesleği açısından da oldukça zor bir yıl olduğunu söyleyen Tekin, “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2018 Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında Türkiye’nin 180 ülke arasında 157’nci sırada bulunması, bu gerçekliğin somut göstergelerinden biri oldu. Nitekim yine Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) verilerine göre, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türkiye’de 170’e yakın gazete, dergi, radyo ve TV kanalı kapatıldı, 3 bin 230 gazeteci ise işinden oldu” dedi.

‘BAĞDU’NUN FAİLLERİ ORTAYA ÇIKARILMADI’

Gazetecilere dönük bu baskıların nedeninin, hakikatlerden duyulan rahatsızlığın sonucu olduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:

“Bu rahatsızlık, bugünle sınırlı bir yaklaşım değil şüphesiz. Dünden bugüne bu ülkeye egemen olan güçlerin hedef aldığı kesimlerin başında ve izlenen savaş politikalarının izdüşümünde çalıştıkları gazeteleri bombalanan, ‘faili meçhul’ cinayetlerle katledilen Kürt gazeteciler geldi. 4 yıl önce öldürülen ve failleri hala ortaya çıkarılmamış Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Kadir Bağdu cinayeti örneğinde olduğu gibi Kürt gazetecilere dönük girişilen saldırılara, iktidarlar eliyle hakikat savunucuları arasında örülen duvarlar nedeniyle ortak bir tavır gösterilmemiş olunması nedeniyle bugün bu saldırılar muhalif gazeteciler ve bir bütünen mesleğin kendisine yönelmiş durumda.

Yıl içerisinde Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden, Doğan Medya Grubu’nun el değiştirmesine, RTÜK eliyle muhalif yayınlara kesilen cezalardan resmi ve gayri resmi ilanlara konulan ambargolara, Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile kimin gazeteci olup-olmadığına iktidarca karar verilecek olunması bu yönelimin göstergeleridir.”

“Basın özgürlüğünü” yok sayma, “halkın haber alma hakkı”nı engelleme ve çok sesliliğin boğulmak istendiğinin altını çizen Tekin, gazetecilik mesleğinin itibarsızlaştırılmasından kaçınılmadığını söyledi.

'HALKI AYDINLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Toplumu iyice militarize etmek isteyen kişilerin “savaşta önce gerçekler ölür” sözünde olduğu gibi hakikatin üstüne kara bir perde çekmeye çalıştığına söyleyen Tekin, şunları ifade etti:

“Biz Özgür Gazeteciler İnisiyatifi diyoruz ki ‘Bugünden yarına daha da ağırlaşması muhtemel çalışma koşullarına rağmen meslek onurunu koruma gayreti içerisinde halkı, toplumu aydınlatma amacı üstlenen gazetecilerin bir arada vereceği emekler ve ödedikleri/ödeyecekleri bedeller, er ya da geç demokratik bir ortamı tesis edecektir.”

ÖGİ’nin 2018 yılı raporundaki hak ihlalleri şöyle: 

“* 141 gazeteci gözaltına alındı.

* 64 gazeteci tutuklandı.

* 7 gazeteciye soruşturma açıldı.

* 71 gazeteciye dava açıldı.

* 521 gazeteci yargılandı

* 121 gazeteciye hapis ve para cezası verildi. 112 gazeteciye toplam 546 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası verildi. 3 gazeteciye müebbet hapis cezası verildi. 6 gazeteciye ise toplam 40 bin TL para cezası verildi.

* 2 televizyona 1 milyon 80 bin TL para cezası, 1 TV’ye 5 program cezası, 1 TV’ye ise reklam cezası verildi.

* 14 ajans ve gazete internet siteleri, BTK tarafından defalarca engellendi.

* 1 Ocak 2016 ile 29 Kasım 2018 tarihleri arasında bin 954 sarı basın kartı iptal edildi.

* 4 basın yayın kurumu kapatıldı.

* 1 gazeteye ve bir matbaaya kayyum atandı.

* 1 gazeteci sınır dışı edildi.

* 4 basın kuruluşu polisler tarafından basıldı. 

* 54 gazeteci işten atıldı (bazıları istifa etti)

* 1 gazeteci öldürüldü.

* 42 gazeteci yıl içinde serbest bırakıldı.

* 31 Aralık 2018 itibariyle cezaevlerinde 171 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak bulunuyor.”

'DOĞRU HABERCİLİK SUÇ SAYILDI’

HDP Milletvekili Semra Güzel de, 2018 yılında Türkiye’nin her alanda olduğu gibi basın alanında da sınıfta kaldığını belirterek, doğru habercilik yapmanın suç sayıldığını söyledi.

Birçok basın emekçisinin yaptıkları haberlerden dolayı tutuklandığını ifade eden Güzel, medya ve basının iktidarın tekelinde çalışmaya zorlandığını dile getirdi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı