Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi 222. gününe girdi. Gülmen, tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşmasına günler kala Sincan İnfaz Kampüs Hastanesi’nden Numune Hastanesi yoğun bakım servisine getirilmiş, ardından Numune Hastanesi’nin tutuklu koğuşuna götürülmüştü.

Ankara Cumhuriyet Savcısı ile Gülmen’in avukatlarından oluşan bir heyetin, savunmasını almak için Numune Hastanesi’nde Gülmen ile görüştü.

Heyet içerisinde yer alan avukat Murat Yılmaz, konuya ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Mahkeme geçen duruşma için Nuriye’nin duruşmada hazır edilmesi yönünde Kadın Kapalı Cezaevi’ne yazı yazmıştı. Ama Numune Hastanesi yazdığı yazıda sağlık koşullarının elverişli olmadığı, hayati tehlikesinin olduğunu belirterek duruşmada hazır edilemeyeceğine dair bir yazı yazmıştı. Bunun üzerine mahkeme ara kararında ‘eğer duruşmada hazır edilemiyorsa keşif suretiyle (yerinde ifadesi alınması) ifadesi alınabilir’ şeklinde karar vermişti. Bu karar doğrultusunda bugün saat 10.00’da Nuriye’nin ifadesini almak için gittik.”

GÜLMEN İFADE VERMEDİ

Gülmen’in bulunduğu koşullarda ifade vermek istemediğini bunun yerine savcıya bulunduğu koşulları anlattığını aktaran Yılmaz, şöyle konuştu: “Hem yoğun bakımda tutulması, hem Sincan’dan hastaneye getirilmesi, mahkum koğuşunun havasız alması, 24 saat ışığa maruz kalması, ışığın dışarıdan kontrol edilmesi, havalandırmaya çıkamaması, hiç güneş görmediğini, mahkum koğuşu yer altında olduğu için mazgaldan gün ışığının bile görünmediğini dolayısıyla günleri karıştırdığını anlattı. Aynı zamanda 25 Eylül’den 12 Ekim’e kadar refakatçisi olmadığını hiçbir işini yapamadığı ve kötü koşullarda tutulduğunu anlattı”

Gülmen’in 14 Eylül’de görülecek ilk duruşma için hazırladığı savunmasının kaybolduğunu aktardığını belirten Yılmaz, “Nuriye, 14 Eylül’deki duruşma için yoğun fiziksel ve zihinsel emek harcayarak hazırladığı savunmasını, Numune Hastanesine getirildikten sonra Sincan Kampüs Hastanesinde kaldığını ve nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Tutulduğu koşullarda ifade vermek istemediğini söyledi. Ancak tahliye edilmek istediğini eğer tahliye edilirse kendisinin duruşmaya gelip ifade verebileceğini söyledi.” dedi.

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)