Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen'in Yüksel Caddesi’nde yapmak istediği eyleme izin verilmedi. Gülmen, gözaltına alındı.

Olağanüstü hal (OHAL) döneminde yayımlanan kanun kükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilmesinin ardından Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde eyleme başlayan ve 324 gün açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen bugün yeniden aynı noktada eylem yapmak istedi.

Gazete Duvar'ın aktardığına göre Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından araması olduğu ifade edilen Gülmen, Konur Sokak’ta polis tarafından gözaltına alındı.

Gülmen’in gözaltına alınmasının ardından HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ve Gülmen’in avukatlarının katılımıyla Mülkiyeliler Birliği’nde basın açıklaması yapıldı. Avukatları Gülmen’in gözaltı boyunca açlık grevinde olduğunu aktardı.

SAVCI AVUKATLARLA GÖRÜŞTÜRMEYİ KABUL ETMEDİ

Basın toplantısında konuşan KHK ile ihraç edilen öğretmen, Acun Karadağ şunları kaydetti:

“Gülmen açlık grevinden sonra vücudunda ortaya çıkan aksaklıkları giderdikten sonra tekrar alanlara dönmek istedi ve mücadeleyi hiç bırakmadı. Benimle kalıyordu ve evimin polisler tarafından basıldığını, Merve Demirel ve Nuriye Gülmen’in sorulduğunu öğrendim. Gülmen o süreçten sonra dosyada olabileceğini düşündük ve Nuriye bir süre alanda değildi. Kendisine bir komplo hazırlandığını düşünerek tekrar İnsan Hakları Anıtı önüne çıkacağını söyledi ve bugün çıktığında gözaltına alındı."

​Gülmen’in Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde gözaltında olduğunu aktaran avukatı Derviş Emre Aydın, Gülmen hakkında yürütülen soruşturma hakkında savcının görüşmeyi kabul etmemesi nedeniyle bilgi edinemediklerini dile getirdi.

Aydın, “Meslektaşlarımız soruşturma savcısıyla görüşme talep etti ama savcının kabul etmediğini öğrendik. Nuriye hanımla meslektaşlarımız görüştüler ve morali iyi. Savcıyla görüşemediğimiz için soruşturmanın ne olduğuna dair bilgi edinemedik. Bu da savunma hakkını ihlal eden bir durum” diye konuştu.

Gülmen’in serbest bırakılmasını talep eden TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, şöyle devam etti:

“Hiçbir adil yargılama sürecine başvurulmadan Nuriye ve Nuriye gibi yüz binin üzerinde kişinin işine son verildi. Kimileri yaşamlarını yitirdiler, kimileri çok ciddi rahatsızlıklarla boğuşuyorlar. Gülmen ve Semih Özakça 324 gün açlık grevi yaptı. Biz neden bu açlık grevine engel olamadık? Nuriye ve Semih’e borcumuz var. Bu haksız uygulamaların son bulması için açlık grevine son vermişlerdi. Şimdi hepimizde bir sorumluluk var. Bırakın bu insanların soruşturma sürecini falan bu insanların uğradığı haksızlığın tazmini gerekir. Nuriye serbest bırakılmalıdır."

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, “Hukuk yasa ortada yok. Her kesime yönelik ağır baskılar yaşanıyor. Anında polis saldırıyor, tekme tokat dövüyor. İnsanların kendini ifade etmesi yasaklanıyor. Tamamen susan bir toplum isteniyor. Soylu’nun düzeni isteniyor. Hem Nuriye hem Semih Özakça‘nın mücadeleleri sonuç alıcı olacaktır" dedi.

Gergerlioğlu, şunları söyledi:

"Bir meşale yakılmıştır ve sonuç alınacaktır. Bıkmadan mücadele eden KHK’lılar başarıya ulaşacaktır. Biz ne zaman usanırsak o zaman kaybederiz. Aslında her gün yenileniyorlar. Devlet katından KHK bir faciadır sesi yükseliyor. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Nuriye Gülmen’in yanındayız. Onun direncini biliyoruz. Yüz binlerce KHK’lı onun yanında olamadı ama kalben onun yanındaydı."