İnsan cinselliğinin karmaşık olduğunu kabul etmek gerekir.

Cinsel tercihler geniş bir yelpaze içerir, kişiden kişiye, ülkeden ülkeye, bir günden diğerine değişebilir.

Bu nedenle “normal” seks yaşantısını tanımlamaya çalışmak saçma olur. Seksin türleri öyle geniş kapsamlıdır ki bir tek istatistikle çoğu insanın bu konudaki duygu ve düşüncelerini anlatmak mümkün değildir.

Bu makalede, cinsellik yelpazesinin ne kadar geniş olduğu konusunda bir fikir vermek için bazı verilere başvurduk.

Fakat bunu yaparken de belli uyarılarda bulunmak gerekir.

Cinsel yönelimleri rakamlara dökmek her zaman zor olmuştur. Kime sorduğunuza, nasıl sorduğunuza ve çekicilik, davranış ya da kimlik olarak mı sorduğunuza bağlı olarak homoseksüellik tahminleri yüzde 1 ila 15 arasında değişiyor.

Son dönemlerde yapılmış bazı araştırmalar ise bazı insanların tümüyle cinsel arzulardan yoksun olduğunu gösteriyor. Ama bu onların herhangi bir ilişki yaşamadığı anlamına da gelmiyor. Bu durumun yaygınlığı konusunda kesin veriler olmamakla birlikte, tahminler yüzde 1 üzerinde yoğunlaşıyor.

Cinsel arzulardan yoksun ya da aseksüel olarak tanımlanan bu insanların kendilerini ifade etme konusundaki girişimler giderek yaygınlık kazanıyor.

Düzenli birliktelikler dışındaki seksin yeni tanışılmış kişilerle gerçekleştiğine dair yanlış bir yargı var; oysa seks birçok farklı görünüm kazanabiliyor.

2009’da ABD’de yapılan ve 18-59 yaş arası 3990 kişiyi kapsayan bir araştırmada görüldüğü gibi, tek gecelik ilişkiler tahmin edildiği kadar yaygın değil. Başka bir deyişle, nüfusun yüzde 50’sinin durumu “karışık” görünüyor.

Journal of Sex Medicine dergisinde yayımlanan verilere göre, kiminle cinsellik yaşandığı sorusunun cevabı şöyle:

Uzun süreli birliktelik: %53         

Geçici ilişki: %24              

Arkadaşla: %12

Tanıdıklar: %9

Seks işçisi:%2

Bu veriler, ABD’de 18 yaşından büyük 50 bin kişinin katıldığı Küresel Seks Araştırması’na dayanıyor. Araştırmada, şu sonuçlara varılmış:

Son bir yıldır cinsel ilişkiye girmeyenlerin oranı: %18

Yılda bir kez: %8              

Ayda 1-2 kez: % 28         

Haftada 1-3 kez: %40

Haftada 4 veya daha fazla: %6,5

Yaş ilerledikçe cinsel birleşme sıklığı azalıyor. Ama bu düşüş tahmin edildiği kadar keskin değil.

70 yaş civarı kişilerle yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 50’sinin ayda iki kereden daha fazla, yüzde 11’inin ise haftada bir düzenli cinsel ilişkiye girdiği görüldü.

Kanada ve ABD’de internet üzerinden yapılan bir araştırmada, heteroseksüel çiftlerin ve homoseksüel erkeklerin seks süresi 15-30 dakika arasında değişirken, lezbiyen kadınlarda bu sürenin 30-45 dakikaya çıktığı görüldü.

Yani lezbiyenler daha az sıklıkta seks ihtiyacı duyuyor, ama seks süresi daha uzun tutuluyor denebilir.

Seks sırasında orgazm oluyormuş gibi davranmanın sadece kadınlara özgü olduğu sanılır.

Ama ABD’de yapılan bir araştırmada, çeşitli cinsel etkinlikler sırasında erkeklerin de yüksek denebilecek bir oranda orgazm oluyormuş taklidi yaptığı görüldü.

Bunun nedeni çoğu zaman, o an seks isteği duymadığı halde partnerlerini üzmemek için ilişkiye girmiş olmak şeklinde ifade ediliyor.

Fakat erkeklerin kendisi bazen orgazm oluyormuş gibi davrandığını kabul etse de, bunların sadece yüzde 20’si partnerlerinin bunu yaptığına ihtimal veriyor.

Kaynak: BBC Türkçe