Nazım Hikmet doğumunun 118. yılında ülkenin değişik bölgelerinde anıldı. Nazım’ın doğumunun 118. Yıl kutlama ve anmalarından en zengin ve katılımlı olanlarından birisi de Bodrum’da, belediye öncülüğünde gerçekleştirildi. Nurol Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğin konukları gazeteci Deniz Zeyrek ve İletişim Bilimci Ali Fırat Haydar idi. Toplantı salonu girişine Karikatürcüler Derneği tarafından hazırlanmış Nazım temalı çok sayıda tablodan oluşan sergi izleyiciler tarafından geniş ilgi gördü.

Sunuculuğunu Bodrum Belediyesi, Kültür Birimi çalışanı Ali Çakır’ın yaptığı söyleşide; Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Nazım Hikmet’e ilişkin görüşlerini içeren video klibin izlenmesinin ardından, açılış konuşmasını Karikatürcüler Derneği yöneticisi Burak Ergin yaptı. Ergin: “Günler ve yıllar Nazım’ı büyütüyor. Onun baskıyı reddeden özgürlük senfonisi devam ediyor” dedikten sonra derneğinin yapmış olduğu Ahmet Aras karikatürünü başkan vekili Ayşenaz Gültekin Öncel’e, Başkan Yardımcısı Hüseyin Tutkun’un karikatürünü ise kendisine takdim etti. Belediye Başkan Yardımcısı Tutkun karikatürünü alırken; Nazım Hikmet ile ilgili ilk kez belediye öncülüğünde anma gerçekleştirildiğini, bundan sonraki süreçte şairin daha kapsamlı programlarla anılacağını belirtti. Organizasyonu gerçekleştiren Bodrum Belediyesi adına konuşan, vekil ve en genç belediye meclis üyesi Ayşenaz Gültekin Öncel, başkan Aras’ın kent dışında olduğu için katılım sağlayamadığını belirterek; “Nazım Hikmet tepeden tırnağa isyandır. Tepeden tırnağa hasrettir. Toprağa hasrettir, yurduna hasrettir, Sevdalandığı Piraye’ye hasrettir. Nazım’ın hasretini kendi hasreti sayanlar olarak bugün bir araya geldik” dedi. Daha sonra etkinliğin söyleşi bölümüne geçildi.

DENİZ ZEYREK: NAZIM HİKMET YAŞAMAYI ÖĞRETİYOR

Söyleşinin ilk konuşmacısı gazeteci Zeyrek küçüklüğünden itibaren Nazım hayranı olduğunu belirterek: “Türkiye iki Selanik doğumlu kişi ile anılır. Birisi Atatürk, diğeri Nazım Hikmet’tir. İktidarın serüvenci dış politikalarının gündemimizde olduğu bugünlerde de Nazım bize öğretmeye devam ediyor. Nazım bize en çokta yaşamayı öğretti. Nazım Hikmet savaşa karşı olduğu için dönemin iktidarı ile karşı karşıya geldi. Bu nedenle vatan haini damgası yemiştir. Bugün de aynı durum söz konusu. Bizler iktidarın ülke insanını ve ülkeyi maceraya sürüklemesine karşı olduğumuz için vatan haini olarak yaftalanmaya çalışıyoruz. Nazım’da tarifsiz bir Kuvayi Milliye ve Atatürk sevgisi vardır. Bu şiirlerine yansımıştır. Kurtuluş Savaşı Destanı bunun en belirgin örneğidir. Günümüz ile Atatürk döneminin dış siyaset farkına gelince; Atatürk’ün iki önemli zaferi vardır dış siyasette. Montrö Antlaşması ve Hatay’ın Türkiye’ye katılımı. Her ikisi de silahsız, savaşsız kazanılan zaferlerdir” diyerek, Nazım’ın özellikle Atatürk ile yaşadıklarına, anılarına değindi. Zeyrek konuşmasını Nazım’ın, “Kurtuluş Savaşı Destanı” şiirinden dizeler okuyarak sonlandırdı.

ALİ HAYDAR FIRAT: “NAZIM, ÜRETEN AYDININ KİMLİĞİDİR.”

Söyleşinin diğer konuşmacısı gazeteci-iletişim bilimci Ali Haydar Fırat, Atatürk ile Nazım Hikmet’in bir karşılaşmalarında gazinin kendisine: “Şiirinde biçimle uğraşma” dediğini ve şairin bunu sonraki sanatsal süreçlerinde çok önemsediğine değinerek: “Nazım Hikmet sadece bir aşk şairi değildir. Onun bir dünya görüşü vardır. Sanatını onun komünist kimliğinden ayıramazsınız. Bu anlamda Nazım’ın dizesindeki; ‘Kavgadan uzak kalmışsan, sevdadan da uzaksın demektir’ seslenişini oldukça önemserim. Nasıl ki; Şekspir, Bertold Brecht tiyatroda dönüm noktası olduysa, Nazım da şiirde çığır açmıştır. Nazım, düşünceleri için katledilen Uğur Mumcu’dur. Faşistler tarafından tedavisine izin verilmeyip, öldürülen Ruhi Su’dur. Sınır boyunda katledilen Sabahattin Ali’dir. Yani tamamının bileşkesidir. Üreten aydın kimliğidir” görüşlerini dile getirerek; şairin Şeyh Bedrettin Destanı’ndan okuduğu dizeler ile konuşmasını tamamladı.

NAZIM BUGÜNÜ DE YANITLADI

Söyleşinin soru-yanıt bölümüne izleyiciler yoğun ilgi gösterdi. Sorulara Kanal İstanbul, Nazım’ın siyasi kimliği, Libya-Suriye politikaları, hükümet tarafından yaratılan tiyatro krizi gibi konular hakim oldu. Konuşmacılar bu sorulara verdikleri yanıtlarda: Kanal İstanbul’un suni bir gündem olduğunu ancak şov için kazmanın vurulup yarım bırakılmasının da felaket olacağını belirttiler. Suriye konusunda iktidarın ilk yola çıktığı yerden birebir çark ettiği dile getirilerek, “Libya konusunda da aynı tutarsızlık söz konusu olmuştur” denildi. Tiyatro krizi ile ilgili konuşmacılar bunun iktidar tarafından suni gündem oluşturmak için ortaya atıldığı iddiasını öne sürdüler. Ayrıca buradaki bir başka amacın Kürtler’in ayrıştırılmak ve sokağa çıkarılmak istenmesi olduğu tespitinde bulundular. Soruların özellikle mevcut dış politikayı içeren bölümlerinde Nazım’ın şiirleri sıkça dile getirildi. Söyleşinin soru-yanıt bölümü sonrası; Belediye Başkan vekili Ayşe Gültekin Öncel; Belediye Başkan Yardımcıları Emel Çakaloğlu ve Hüseyin Tutkun tarafından; konuk gazeteciler Ali Haydar Fırat, Deniz Zeyrek ile karikatürist Burak Ergin’e teşekkür plaketi verildi. Etkinliğin sona ermesinin ardından salonda adeta boş yer bırakmayan izleyiciler; Zeyrek ve Fırat ile birebir diyalog kurarak, hatıra fotoğrafları çekildiler.   

Ayhan Karahan / Demokrat Haber Bodrum