Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’nde siyasi tutuklulara dönük ihlallerin arttığı öğrenildi. Görüşçüsü olduğu Emre Can Demir’in ihlallere ilişkin anlattıklarını aktaran Can Çıldır, açık görüşe gelen ailelerin, Kürtçe konuşmalarının engellendiğini söyledi. Dışarı ile iletişim kanallarının kapatılmaya çalışıldığını ifade eden Çıldır, içte ve dışta Kürtlere dair yürütülen politikaların cezaevlerine de yansıdığına söyledi.
 
Çıldır, “Bir yandan Öcalan’a uygulanan bir tecrit, bir yandan topluma, bir yandan ise cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülere yönelik bir tecrit uygulaması var. Son süreçte, ailelerin açık ve kapalı görüşlerinde sorunlar yaratmaya başladılar. Özellikle Kürtçe konuşan ailelere dönük ciddi uygulamalar var. Orada bulunan tutuklu ve hükümlülere görüşe gelen ailelerin görüşleri, gardiyanlar tarafından çeşitli biçimlerde engelleniyor. Açık görüşlerde gardiyanlar, ‘Bizim anlamadığımız dilde ne konuşuyorsunuz! Konuştuğunuz dili anlamamız gerekiyor. Birbirinize ne aktarıyorsunuz’ gibi söylemlerle görüşleri engellemeye dönük psikolojik baskılar yapılıyor” diye anlattı.
 
‘ÖZEL HAREKÂTLA BASKIN’
 
Tutuklular arasında da iletişim kanallarının tıkatılmaya çalışıldığını ifade eden Çıldır, tutukların sohbet ve tartışma saatleri sırasında koğuşa baskın yapıldığını dile getirdi. Çıldır, “Özellikle tartışmaların olduğu saatlerde, tartışmaların ve sohbetlerin önünü kesmek için koğuşlara baskınlar düzenleniyor. Bu baskınlar özel harekât polisleri ile birlikte yapılıyor. Duruma itiraz edenlere, ‘Yukarıdan emir var. Bu işi yapacağız. Engel olursanız sizinle farklı konuşuruz’ gibi tehditler ediliyor. En sık yapılan ve ciddi boyutlara ulaşan en önemli hak ihlallerinden bir tanesi bu” diye belirtti.
 
POSTALAR ENGELLENİYOR
 
Kürtçe yazılan mektup gönderilen ve fotoğrafların içeriye alınmadığını aktaran Çıldır, duruma ilişkin cezaevi yönetiminin verilen itiraz dilekçelerine olumsuz yanıt verdiğini söyledi. Posta yoluyla yapılan iletişimin engellendiğine değinen Çıldır, “Orada bulunan birkaç arkadaş kitap yazıyor. Bu kitaplar yayınevlerine gönderilirken alıkonuluyor. Cezaevi yönetimi ise geri dilekçelerle, ‘örgüte dair anlatımlar’ gibi gerekçeler ileri sürülerek engelleniyor. Öte yandan dışarıya gönderilen mektuplar veya gelen mektup ve fotoğraflar her seferinde ‘Elimize ulaşmadı’ gibi cevaplarla engelleniyor” dedi.  
 
MÜZİK NOTALARI: ÖRGÜTÜN ŞİFRELİ MESAJLAMASI
 
İçeride yürütülen kültür sanat faaliyetlerine izin verilmediğini belirten Çıldır, “Bir de içerde kültür sanat alanında yapılan çalışmalara izin verilmiyor. Resim çizmek ya da dışarıya müzik notalarının gönderilmesine izin verilmiyor. Gerekçe ise ‘Örgütün şifreli mesajlaşması’ gibi bahaneler bulup, orada sanatla buluşmaya emek veren tutsakların hakkı engelleniyor. Farklı cezaevlerine gönderilen müzik enstrümanları yasaklanıyor. Cezaevinde bir bütün olarak tecrit politikası var” diye konuştu.
 
Cezaevinde daha önce 23 tutuklu ve hükümlünün olduğuna değinen Çıldır, çeşitli yerlere yapılan sevklerin sonucunda 11 kişinin kaldığını söyledi. Sevkler sonrasında baskı ve engellemelerin daha da artığının üzerinde duran Çıldır, durumlarına ilişkin Emre Can Demir’in duyarlılık çağırısında bulunduğunu aktardı.

Kaynak: MA