Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu çerçevesinde ABD’deki temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump ile resmî randevusu olan liderler arasında yer almadığına dikkat çeken Yetkin, ikilinin bu gezide görüşmesinin tek ihtimalinin 25 Eylül'de Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) tarafından New York'ta verilecek yemek olduğunu ifade etti.

Yetkin'in iddiasına göre Türk diplomatlar Trump’ın bu yemek öncesi Cipriani lokantasına gelip, oradaki bir odada Erdoğan ile yarım saat kadar görüşüp, sonra da birlikte yemek salonuna geçerek, yemeğe kalmadan davetlilere kısaca hitap etmesi için çaba sarf ediyorlar.

Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu çerçevesinde ABD Başkanı Donald Trump ile resmî randevusu olan liderler arasında yer almayacağı dün itibarıyla belli olduktan sonra tek buluşma umudu 25 Eylül’de Türk-Amerikan İş Konseyi’nin (TAİK) vereceği yemeğe kaldı.

DHA’nın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına dayanarak verdiği habere göre, Erdoğan 22 Eylül’de ikisi de New York’ta bulunduğu halde bir telefon görüşmesi yaparak “ikili ve bölgesel konuları” konuştular. Trump’ın 25 Eylül’de ticaret hacmini 20 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkarmak iddiasını gerçekleştirmek üzere yol haritasının TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın ev sahipliğinde açıklanacağı yemek öncesinde buluşmaması halinde Erdoğan ABD’den Trump ile yüz yüze görüşemeden dönmüş olacak. Trump’ın BM Genel Kurulu çerçevesinde resmî ikili görüşme yapacağı açıklanan liderler arasında İngiltere, Japonya, Hindistan, Pakistan, Güney Kore, Yeni Zelanda, Singapur, Irak, Ukrayna ve Polonya Devlet veya Hükümet başkanları bulunuyor. Trump’ın görüşeceği ilan edilen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, ülkesindeki siyasi belirsizlik nedeniyle New York’a gitmeyeceğini duyurmuştu; Netanyahu’nun Trump ile görüşme zorluğu zaten bulunmuyor.

Türkiye tarafında halen bütün diplomatik çabalar, Trump’ın bu yemek öncesi Cipriani lokantasına gelip, oradaki bir odada Erdoğan ile yarım saat kadar görüşüp, sonra da birlikte yemek salonuna geçerek, yemeğe kalmadan davetlilere kısaca hitap etmesi üzerine yoğunlaşmış durumda.

‘ERDOĞAN GÜVENLİK, TRUMP TİCARET DİYOR’

Bu görüşmenin ardından gerçekleşen Erdoğan’ın Trump ile telefonla konuşmasında acaba bazı konuları yüz yüze görüşseler daha kolay çözeceklerine dair ifadeler de yer aldı mı? Bu görüşmenin gerçekleşebilmesi için acaba bazı ön koşullar konuşuldu mu? Trump ancak belli sonuçları elde etmesi garantisiyle mi TAİK yemeği öncesi Cipriani’ye uğramayı programına alacak?

Erdoğan, New York’a gitmeden önce AK Parti hükümeti bakımından en önemli konunun Fırat’ın Doğusunda Suriye topraklarında PKK’ya karşı ABD ile Güvenli Bölge kurulması olduğunu söylemişti. Bu çerçevede 16 Eylül’de Ankara’da Astana Süreci görüşmesi ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile ortak basın toplantısında verdiği “iki hafta” süre var Erdoğan’ın. Bu süre New York dönüşü sonrasında, ay sonunda, Meclis açılışı günlerinde doluyor. Trump “önce bizden, bizim koşullarımızla mal alın” mealinde bastırırken, ekonomik sıkıntıdan IMF’siz çıkış yolu arayan Erdoğan PKK’ya karşı istediğini alabilecek mi?

Şu ana kadar elimizdeki bilgilerden bu sorulara tam yanıt bulmak mümkün değil. Önce 25 Eylül gecesini bekleyelim, görelim. Sonra, bu dünyada artık hiçbir şeyin gizli kalmadığına güvenelim; öğrenip yazacağız elbet.

Yazının tamamı burada.