Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der), Suriyelilere vatandaşlık verilmesi hakkında bir basın açıklaması yayınladı.

‘SURİYELİLERE YÖNELİK TALİHSİZ AÇIKLAMALAR YAPILDI’

Açıklamada Mülteci-Der’in sığınmacılara ilişkin çözüm önerileri yer alırken, Erdoğan’ın Suriyeli mültecilere vatandaşlık verileceği yönündeki açıklamasının ardından Suriyelilere yönelik yükselen ırkçılığa ve nefret söylemlerine dikkat çekilerek “Bunlara ek olarak, insan haklarını savunur konumda olması gereken, hukuk alanında örgütlü kimi kesimler tarafından şiddet ve işsizlik gibi ciddi toplumsal sorunların nedeni olarak savaş mağduru Suriyelileri gösteren talihsiz açıklamalar yapıldı. Medyanın nefret dolu söylemleriyle de körüklenen ciddi bir bilgi kirliliği söz konusudur” denildi.

‘SAVAŞIN AKTÖRLERİ İKTİDAR SAHİPLERİDİR’

Savaşların, zulmün, insan hakları ihlallerinin ve Türkiye toplumunda yaşanan işsizlik ve şiddet gibi yakıcı sorunların nedeninin mülteciler olmadığının ifade edildiği açıklamada şunlara değinildi: “Bu savaşın aktörleri ve yürüttükleri politikalarla söz konusu sorunları giderme yönünde hareket etmeyen iktidar sahipleridir.”

‘GÜVENCELİ’ YAŞAM İÇİN YASAL STATÜ

Mültecilerin en temel haklardan eğitim, sağlık ve çalışma hakkına erişimde büyük sorunlar yaşadığı belirtilen açıklamada, kimi yerlerde can güvenliklerini ve ruh ve beden bütünlüklerini tehdit eden durumlar karşısında bile güvenlik güçlerine ve adli mercilere başvuramadıkları kaydedildi.

Mültecilerin Türkiye’de güvenli bir şekilde yaşayabilmelerinin öncelikli şartının yasal statü olduğu hatırlatılan açıklamaya şöyle devam edildi: “Gerek Suriyeli gerekse diğer ülkelerden gelen ve uluslararası koruma ihtiyacı sahibi kişilere hala mülteci statüsü verilmemesi ve kalıcı çözüm kapsamında her yıl 10.000’den az sayıda insanın üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesi, ülkelerine güvenli ve gönüllü geri dönüşün mümkün olmaması göz önüne alınınca,  bu kişilerin Türkiye’de huzur ve barış içinde yaşamalarına, bugün ve geleceğe güvenle bakmalarına dönük yasal girişimlere ihtiyaç olduğu açıktır.”

‘SURİYELİLERİN TALEPLERİ DİNLENMELİ’

Mültecilere vatandaşlık hakkı verilmesi de dâhil kalıcı çözümler getirilmesine yönelik politikaları olumlu karşıladıklarını da ekleyen Mülteci-Der açıklamasında, “Bu tip adımların siyasi kaygılardan bağımsız olarak devletlerin mültecilerin durumuna kalıcı çözümler getirme yükümlülüğü bağlamında atılması ve dolayısıyla bir lütuf değil, uluslararası hukuk bağlamında bir yükümlülük olduğunun topluma doğru bir şekilde anlatılması gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca, her şeyden önce bu konunun bizatihi öznesi olan Suriyelilerin vatandaşlık hakkına ilişkin düşünce ve taleplerinin sürecin merkezinde olmasının elzem olduğuna inanıyoruz” dedi.

Vatandaşlık hakkının herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan tüm mültecilere tanınması gerektiğinin altını çizen Mülteci-Der açıklamasını şöyle sürdürdü “Vatandaşlık hakkı gibi uzun erimli bir çözüme giden yolun sağlam taşlarla döşenmesi, sürecin başarıya ulaşması açısından son derece önemlidir. Bu anlamda hâlihazırda mültecilere yönelik nefret söylemini ve nefret suçlarının önlenmesi, ülkemizde karşı karşıya kaldıkları hak gasplarının sonlandırılması ve uluslararası standartların ihlaline kesinlikle izin verilmemesi gerekmektedir.  Geçiş sürecinde menşe ülke ve statü gibi ayrımlar yapılmaksızın, bireysel mülteci statüsü değerlendirme süreçleri hızlandırılmalıdır.

(Kaynak: Sendika. Org)