Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın 92. duruşması görüldü. 

4’ü tutuklu 86 sanıklı dava Çağlayan Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Duruşmaya tutuksuz sanıklar Ali Öz ve İlhan Güler katıldı. Ramazan Akyürek ise SEGBİS ile bağlandı. Korumalarıyla birlikte adliyeye gelen dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler de tanık olarak dinlendi.

2003 - 2010 arasında İstanbul  Valiliği yapan Muammer Güler,  “Daha öncede Meclis Araştırma Komisyonu'na verdiğimiz bilgilerde olayın farklı boyutları olduğunu söyledik. Hrant Dink menfur bir cinayete kurban gitti. 2004 yılında çıkan malum yazı üzerine kamuoyunda infial oluştuğu görüldü. Dink 301. maddeden yargılandığı zaman da emniyet gerekli tedbirleri aldı. Trabzon emniyetinin 11 teknik dinlemeler yaptığını biliyoruz ama buraya sadece bir yazının geldiğini, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazılar gittiğini biliyoruz. İstihbarat Şube Müdürü'nün, İl Emniyet Müdürü'nün bir bilgisi olmadı ve şahsıma bilgi verilmedi”  dedi.

Güler, Dink ailesinin avukatının bir sorusu üzerine, "Devlet aba altından sopa göstermedi" yanıtını verdi.

GÜLER GERGİNDİ

Güler,  Hrant Dink’in Valilik tarafından korunmamasına  ilişkin “Koruma boyutunda kendisinin şahsi bir talebi yok. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında istihbarat birimlerince bir talep yok. Hrant Dink’in ölümünden 1 hafta önce Agos’ta başlattığı bir yazı dizisi var. Valilikte yapılan bir görüşmeden bahsediyor ve kamuoyu sanki kendisi çağrılmış uyarılmış gibi bir algıyla bilgilendiriliyor. Sabiha Gökçen'le ilgili yanlış algıdan dolayı kaynağının sorulmasına ilişkin bir toplantıydı bir tehdit baskı söz konusu olmamıştır. Görüşmeyi azınlık işlerinden sorumlu vali yardımcısı yaptı”  şeklinde konuştu. Güler, İl Koruma Komisyonu'nun gerekli önlemleri almamasını “Talep gelmedi” diyerek özetledi.

Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, tanık Muammer Güler’e sorularını yöneltti. Güler soruları yanıtlarken zaman zaman sesini yükselterek gergin bir şekilde “Bu önemli bir ayrıntı değil” dedi.

'HABERİN YANLIŞ OLDUĞUNU PAYLAŞTIK'

Avukat Bakırcıoğlu’nun Valilik’te yapılan görüşmede MİT’in kendisinden Hrant Dink’e ilişkin ne talep ettiğini sorması üzerine Güler, “Cinayetle ilgisi olmayan bir görüşmedir. Kamuoyunda yazılarla ilgili oluşan hassasiyeti içeren bir görüşmedir. Hassasiyetlerimizi paylaştık basın özgürlüğü çerçevesinde yaptığı haberin yanlış olduğunu paylaştık. Burada tehdit baskı asla söz konusu değil. Ölümünden 1 hafta önce çağırılıp gözdağı verilmiş gibi algı yaratılıyor” şeklinde yanıtladı.

'DEVLET ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEDİ'

Görüşmenin nasıl organize olduğu sorusuna ise “Bir organize şeklinde olmadı.  Devletin kendisine aba altından sopa göstermesi söz konusu olmamıştır” yanıtını verdi.

Artı Gerçek’ten Nalin Öztekin’in haberine göre, Güler’in avukat sorularına verdiği yanıtlar şöyle devam etti.

'VALİLİKTE GÖRÜŞME YAPILMASI SAMİMİYETİ GÖSTERMEKTEDİR'

Avukat Hakan Bakırcıoğlu: Bu görüşme neden valilikte yapıldı?

Güler: En uygun mekandı. Resmi bir yer olması olayın samimiyetini göstermektedir.

'NEDEN İSTANBUL'A GÖNDERMEMİŞTİR?'

Avukat Hakan Bakırcıoğlu: İçişleri Bakanlığı'yla istişare ettiniz mi?

Güler: Hayır, yazılar sonrasında ve 301. maddeden yargılandıktan sonra çeşitli protestolar olduğunu biliyorduk gerekli önlemleri emniyetimiz aldı. Trabzon emniyeti bu bilgileri istihbarat daire başkanlığı ile paylaştığına göre neden bu bilgileri İstanbul emniyetine göndermemiştir? Bu bilgiler paylaşılsaydı gerekli önlemler alınırdı. İstihbaratımız 2005 yılından bu yana İstanbul’da çok önemli olayların aydınlatılmasında çalıştı bu bilgiler bize gelse arkadaşlarımız tüm dirayetiyle önlerdi.

Av: Orhan Pamuk için koruma kararı aldınız peki Hrant Dink’in benzer bir durumda olması nedeniyle hiç gündeminize aldınız mı?

Güler: Kanunlara göre tüm işlemler yapıldı.

'CELALETTİN CERRAH GÖREVİNİ YAPMIŞTIR'

Öte yandan Güler, İstanbul Valisi olduğu dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah'la ilgili bir soruya "En küçük bir ihmal olduğuna inanmıyorum Celalettin Cerrah da görevini yapmıştır" yanıtını verdi.

'TRABZON'DAKİ BİLGİLERİN İSTANBUL'LA DA PAYLAŞILMASI GEREKİRDİ'

Trabzon emniyetinin ve jandarmasının 11 ay takibi olduğuna da dikkati çeken Güler, "Bu süreçte İstanbul’a gelen takip yazısı var ama ham bilgi ve teyid edilmemiş. Trabzon’daki bilgilerin İstanbul istihbaratıyla da paylaşılması gerekirdi." dedi.

MİT CEVAP VERMEDİ

Mahkeme bir önceki duruşmada, 24 Şubat 2004’te Hrant Dink’le İstanbul Valiliği’nde görüşme yapan İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, Milli İstihbarat Teşkilatı İstanbul Bölge Başkanı Hüseyin Kubilay Günay, MİT görevlileri Özel Yılmaz ve Handan Selçuk’un tanık olarak dinlenilmesine karar vermişti.  Mahkeme heyeti, MİT görevlilerinin 13 Haziran’da tanık olarak ifadelerinin alınmalarına karar vermişti.  İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT Bölge Başkanlığına, tanık olarak dinlenilmesine karar verilen personelin ”görevde olup olmadıklarının bildirilmesi ve tanıklık için gerekli işlemlerin yapılması için” yazı yazdı. Ancak MİT, yazışmalara cevap vermedi.

Kaynak: Artı Gerçek