11 Haziran günü IŞİD tarafından Musul Başkonsolosluğu’na yapılan baskınla rehin alınan ve geçtiğimiz cumartesi günü serbest kalan 3’ü Irak vatandaşı 49 personel arasında yer alan 3 çocuk babası 50 yaşındaki özel harekat polisi Veysel Can, 101 gün boyunca başından geçenleri anlattı. Veysel Can’ın anlattıklarına göre, bir takım medya tarafından efsaneleştirilen MİT kurumu aslında konudan haberdar değilmiş. MİT’in teslimattan haberi olmadığı için de rehineler sınırda 4 saat MİT’in gelmesini beklemiş.

grihat.com'un haberine göre Veysel Can’ın anlattıkları şöyle:

“BİZİ TESLİM EDECEKLERİNE İNANMADIK”

“Yarın sizi Türkiye’ye göndereceğiz” dediğini söyleyen Veysel Can, “Biz buna inanmadık çünkü daha önce de bırakacağız dediler, fakat bırakmadılar. Çok yalan söylüyorlardı. Zaten dedikleri gibi ertesi gün de bırakmadılar. Sonra serbest bırakılacağımız gün gelerek bize hazırlanmamızı söylediler. Biz hazırlandık otobüse bindik. Yine başka bir yere transfer ediliyoruz diye düşünüyorduk. Sonra yanımıza onların Musul Valisi dediği kişi geldi. Anlaşmanın sağlandığını ve Türkiye’ye gönderileceğimiz söylendi. Biz yine inanamamıştık. Otobüslerle Suriye’nin içinden geçerek Rakka’ya, sonra Tel Abyad’a geldik. Biz burada kalacağız diye düşünüyorduk.

“MİT’İN HABERİ OLMADIĞI İÇİN 4 SAAT GELMELERİNİ BEKLEDİK”

Sonra Akçakale sınırına geldik. Burada Türkiye’ye gireceğimize inandık. MİT’e haber vermedikleri için 4 saat sınırda bekledik. Geçen süreden sonra Türk görevliler geldi, “Belgeleri imzalayıp sizi sayarak teslim alacağız” dedi. Sonra bizi teslim aldılar. Sınırı geçerken bazı arkadaşlarımız Türk bayrağının yanından geçerken çığlıklarla ağlamaya başladı. Bizi MİT Bölge Müdürlüğü’ne götürdüler. Burada ailelerimizle ilk defa telefon görüşmesi yaptık.”