Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge kurulmasının terör örgütlerinin değil iki ülke halkının güvenliğini sağlaması halinde Ankara tarafından kabul edilebilir bulunacağını bildirdi.

MGK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dört buçuk saat süren toplantının ardından yayımladığı yazılı bildiride Türkiye’nın iç ve dış politikasına ilişkin tavsiye niteliğindeki kararlarını açıkladı.

MGK bildirisinde toplantıda ele alınan, ABD Başkanı Donald Trump’ın 19 Aralık 2018’de Suriye’den çekilme kararı aldığını duyurmasının ardından Türkiye’ye yaptığı, sınır bölgesinde yaklaşık 32 kilometrelik güvenli bölge kurmasına ilişkin öneri de yer aldı.

Bildiride, “(Türkiye'nin) Güney sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna asla izin vermeyeceği kuvvetle vurgulanmıştır. Suriye halkına hitap edecek bir anayasanın hazırlanarak hür ve demokratik seçimlerin gerçekleştirilmesi yönündeki beklenti ve katkılarımız dile getirilmiştir. Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak güvenli bölgenin terör örgütlerinin değil iki ülke halkının güvenliğini temin edecek bir uygulama olması halinde kabul edileceği; Münbiç ve Fırat'ın doğusunun terör örgütlerinden temizlenmeden bölgede istikrarın sağlanmasının ve göç hareketliliğinin durdurulmasının mümkün olmayacağı ifade edilmiştir” denildi.

Bildiride Türkiye’nin ABD’yle müzakerelerde PYD-YPG grubunu korumaya dönük herhangi bir adımı kabul etmeyeceği ve bu grubu hedef alan askeri bir operasyon yürütmek istediği bir kez daha ifade edildi.

MGK bildirisinde, ayrıca yerel seçimler konusunda “31 Mart’ta yapılacak seçimlerin, huzur ve güven içinde gerçekleştirilmesi için yetkili kurumlarca alınan tedbirler gözden geçirildi” denildi.

MGK bildirisinde, Yeni Zelanda’daki iki camiyi hedef alan saldırı konusundaysa, “Yeni Zelanda’da masum insanların yalnızca inançlarından dolayı hunharca katledildiği terör saldırısı şiddetle kınanmıştır. Giderek şiddet ve teröre dönüşen İslam ve Müslüman düşmanlığına çeşitli gerekçelerle göz yumulmasının, benzer saldırılara zemin hazırlayacağı uyarısında bulunuldu. Yaşanan hadise tüm yönleriyle istişare edilmiş, Türk düşmanlığını da ihtiva ettiği anlaşılan İslam karşıtı ırkçı zihniyeti besleyen iklimin, bireysel ve organize unsurlarının deşifre edilerek kararlılıkla üzerine gidilmesi gerektiği ifade edilmiştir” denildi.

Kaynak: Amerika'nın Sesi