Adana'da mezar taşı yapımıyla ilgili yapılan ihbar üzerine açılan davada mütalaa veren savcı, mezar taşı ustaları hakkında 4 kez, mezar taşı yaptıran 3 aile bireyi hakkında ise ayrı ayrı birer kez “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla ceza talebinde bulundu. 

Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) 10 Ocak 2018’de yapılan, Adana’nın Seyhan ilçesindeki Küçükoba Mezarlığı içerisinde mezar taşlarıyla “örgüt propagandası yapılıyor” şeklindeki isimsiz bir ihbar üzerine, Özgür Erten, Azad Çakar ve Bedreddin Akdeniz’in aileleri ile mezar taşlarını yapan ustalar İ.V. ve Ü.V. adlı kardeşler hakkında açılan davanın ikinci duruşması 6 Şubat'ta görüldü. Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Özgür Erten'in babası Abdulhakim Erten ile avukatlar ve bazı tanıklar katıldı. 

Duruşmada ilk olarak söz alarak üzerine atılı suçlamayı reddeden Abdulhakim Ertan, beraat talebinde bulundu. Tanıklar da mezarlıklar üzerinde yapılan süsleme ve fotoğrafların mezarcıların değil, ailelerin yaptığını savundu. 

FOTOĞRAFLAR ‘ŞİDDET VE CEBİR’ İÇERDİĞİ İDDİASI 

Hamdullah Kesen'in Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre iddia makamı duruşmada esasa dair mütalaasını sundu. Savcı, Yılmaz Gümüş, Özgür Erten, Azad Çakar ve Bedreddin Akdeniz'in mezar taşlarının üzerinde bulunan fotoğrafları "örgüt propagandası" olarak değerlendirdi. Savcı, mezar taşlarını yapan İ.V. ve Ü.V.'un yönünden; suçun "örgüt propagandası yapmaya yardım etme" olduğunu iddia ederek, her bir mezar taşı için ayrı ayrı dörder kez "örgüt propagandası yapmaya yardım etme" suçundan cezalandırılmalarını istedi. 

İddia makamı; Erten, Çakar ve Akdeniz’in çocuklarına ait fotoğrafı mezar taşına monte etmesini suç olarak değerlendirdi. Bu fotoğrafların "örgütün cebir, şiddet, tehdit içeren eylemlerini destekler ve meşru gösterir tarzda hareket etmelerinin sabit olduğu” yönünde beyan bildiren savcı, birer kez “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti. Avukatlarda, savcının esasa dair mütalaasına karşı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, iddia makamının esasa dair mütalaasına karşı avukatların savunma yapması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

'DAVALAR AÇILIP, CEZALAR VERİLİYOR'

Savcının 3 aileye ve 2 mezar ustası hakkında ceza talebine tepki gösteren avukat Tugay Bek, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TCK) 7'nci Maddesi’nin sürekli tartışılan ve değiştirilen bir madde olduğunu söyledi. Söz konusu maddenin ifade hürriyetini sınırladığını dile getiren Bek, Türkiye'nin bu madde nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkum edildiğini belirtti. Birinci Yargı Paketi'nde propaganda suçuna dair düzenlemeye rağmen insanlara davalar açılıp, cezalar verildiğini söyleyen Bek, savcının mütalaasında, Özgür Erten, Azad Çakar ve Bedreddin Akdeniz'in mezar taşlarının üzerine ellerinde silah olan fotoğraflarını, "örgüt propagandası" olarak değerlendirip, 3 aile ile 2 mezar taşı ustasına ceza verilmesi istediğini kaydetti. 

'SUÇ DEĞİLDİR'

"Bir mezar taşındaki ibare her ne olursa olsun; bu ibarenin örgütün, cebir, şiddet içeren faaliyetlerini övgüsü ve özendiricisi olduğunu kabul etmek bizce mümkün değildir" diyen Bek, ailelerin çocuklarına ait son hatıralarını yad ettiğini ve bunun bir suç olmadığının altınız çizdi. Ailelerin bu davalar nedeniyle bir kez daha mağdur edildiğini söyleyen Bek, "Umuyoruz ki mahkeme bu yanlıştan döner. Ailelere ve mezar taşını imar edenlere beraat verir" dedi.