İzmir’de geçen hafta cami hoparlörlerinden ‘Çav Bella’nın marşının ardından Selda Bağcan’ın okuduğu ‘Yuh Yuh’ şarkısı çalınmıştı. Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Genel Başkanı Aziz Şasa, Diyanet’in merkezi ezan sisteminin frekansının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) “Özel Telsiz Sistemleri Yönetmeliği” alenen yer aldığını açıkladı.

Aziz Şasa, İzmir’de cami hoparlörlerinden yapılan müzik yayınıyla ilgili yazılı açıklama yaparak, amatör telsizcilerin hedefe konulmasına tepki gösterdi. Şasa durumu tasvip etmediklerini ve olaydan amatör telsizcilerin sorumlu tutulamayacağını ifade ederek, İzmir’deki arkadaşlarının müzik yayını yapan kişinin bulunması için yardımcı olduğunu kaydetti.

Diyanet’in güvenlik açığına ilişkin dikkat çekici bir bilgi paylaşan Şasa, şunları belirtti:

“Merkezi ezan sistemlerinde kullanılan frekanslar BTK’nın ‘Özel Telsiz Sistemleri Yönetmeliği’ Belgesinde alenen yayınlanmıştır. Dolayısıyla elinde telsiz olan herhangi bir kişi veya kişilerin bu bilgilere ulaşıp İzmir’de yaşanan bu illegal eylemi yapmış olmaları kolaylıkla mümkündür. Gerek bu durum, gerekse sistemin teknik yapısı nedeniyle ciddi bir güvenlik açığı mevcuttur. Telsizlerin kaçak yollarla yurda sokuluyor veya internet satış platformlarından Amatör Telsizcilik Belgesi sahibi olmaksızın temin edilebiliyor olması böyle bir çirkin eylemin yapılmasını kolaylaştırıcı unsurlardır.”

‘ÇOK TİTİZ VE SEÇİCİ DAVRANIYORUZ’

ANKA'nın haberine göre Şasa sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizdeki Amatör Telsizcilerin tümü TRAC çatısı altında değildir. Herhangi bir derneğe üye olmayan veya TRAC dışındaki oluşumlara üye olan belge sahibi amatör telsizciler vardır. Hatta bunların toplam sayısı TRAC üyelerinin sayısından fazladır, zira Cemiyetimiz üye kabulünde azami derecede titiz ve seçici davranmaktadır. İzmir’de mukim tüm amatör telsizcilerin bilgilerinin alınacağı kurum T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Telsiz İşletme Müdürlüğü’dür.

Ülkemizde belge sahibi olmaksızın telsiz taşıyan ve bulunduran kişi sayısının azımsanmayacak bir rakama ulaştığı da maalesef başka bir gerçektir. Bu tür bir eylemi yapacak kişinin belge sahibi ve/veya TRAC’a veya başka bir kurumsal yapıya üye olması çok uzak bir olasılıktır. Zira (bu örnekte görüldüğü üzere) belge ve/veya üyelik yoluyla kayıt altına alınmış olmak ‘olağan şüpheli’ olarak telakki edilmesi sonucunu otomatikman kolaylaştıracaktır.”