Eski Başbakan ve Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından 28 Şubat'la ilgili değerlendirme yapan eski DP genel başkanı Mehmet Ağar ilginç bir itirafta bulundu.

Görev yaptığı tüm zamanlarda yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, köy yakmalar gibi her türlü devlet terörünü bir devlet politikası haline getirdiği iddia edilen, bir operasyondan yargılanırken “bunun gibi 1000 operasyon yaptık” diyen, Uğur Mumcu’nun katledilemesinden sonra “bir tuğla çekilse tüm duvar yıkılır” diyen Mehmet Ağar şimdi de Erbakan’a yapılanlar karşısındaki suç ortaklığını itiraf etti.

O süreçte Erbakan'ın direndiğini belirten Ağar, "Orada dik durmayan, direnemeyen bizim parti oldu" diyerek partisi DYP'yi suçladı.

Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Mehmet Ağar, 50 kişilik Aczmendilere bakılarak kıyametin koparıldığını, irtica kavgalarının görülmeyen bir mücadelenin örtüsü olduğunu söyleyerek, 28 Şubat'a dair önemli bir itirafta bulundu. Ağar, 28 Şubat sürecinde Necmettin Erbakan'ın direndiğini belirterek, "Orada dik durmayan, direnemeyen bizim parti oldu" dedi.

Mehmet Ağar, Habertürk Televizyonu'nda katıldığı bir programda, 28 Şubat sürecini değerlendirdi. Mesut Yılmaz'ın "Erbakan direnseydi, durum farklı olurdu" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Ağar, "Erbakan direndi. Partisinden bir tane fire olmadı. Sıkıntı bizim partide oldu. Çok sayıda mebus ayrılma durumunda oldu. İktidarı taşıyan sayısal çoğunluk yok oldu. Kendisi de direndi, arkadaşları da direndi. Hiç kimse istifa etmedi. Direnemeyen maalesef bizim partimiz oldu.

Bir nevi olarak çok sayıda arkadaşımız istifa edince koalisyon hükümeti çoğunluğunu kaybetti. Orada dik durmayan, direnemeyen bizim parti oldu" diye konuştu. O dönemdeki partisi DYP'yi eleştiren Ağar, Türkiye'de geçmişe takılmamasını, geçmişten ders alarak ileriye doğru yürünmesi gerektiğini vurgulayan, "Bugün gelinen noktada Türkiye'de çok büyük bir çoğunluk Türkiye'nin yeni 28 Şubatların yaşamayacağını gösteriyor. Demokrasi daha ilerlemeli" diye konuştu.

Gelinen noktada Türkiye'nin artık yeni 28 Şubat'lar yaşamayacağını ifade eden Ağar, demokrasi dışı müdahalelerin tümü ile reddedildiği bir Türkiye'de yaşandığını belirtti.

'HAKSIZLIĞA UĞRADI'

Refah-Yol Hükümeti'nin Devlet Bakanlarından Nevzat Ercan ise Necmettin Erbakan için "Tertemiz duygularla, vatanına, milletine, kendi çizgisi doğrultusunda hizmet etmek isteyen bir büyük devlet adamı, siyaset adamıydı. Bakanlar Kurulu'na gayet hazırlıklı gelirdi. Konulara son derece vakıftı, herkesi dinlerdi. Konunun uzmanlarıyla istişare ederdi. Verdiği işin mutlaka takipçisi olurdu" dedi.

28 Şubat'tan bir gün önce vefat etmesinin "takdir-i ilahi" olduğunu söyleyen Ercan, "Kendisi 28 Şubat sürecinde büyük haksızlığa uğramış bir Başbakan'dı. O günleri doğrudan yaşamış bir siyasetçi olarak söylüyorum bunları. Erbakan ve 54. Hükümet, bir tertiple, komployla karşı karşıya kalmıştı. Toplumda korku yaratarak iktidarı devirmek için müdahaleye zemin hazırlanmıştır" yorumunda bulundu.

'28 ŞUBAT'TA ONA YAPILAN ZULÜMDÜ'

Refah-Yol Hükümeti'nin Devlet Bakanlığı ve hükümet sözcülüğünü üstlenen DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek de "Çok azimli, yılmayan, içtenlikli, sevgi dolu, nazik bir insandı. Çok kuvvetli imanı vardı. Yorulmadan saatlerce çalışırdı. Biz de ona ayak uydururduk" diye konuştu.

28 Şubat'ta Erbakan'a yapılanların "zulüm" olduğunu ifade eden DP lideri, "Demokrasiye, insanlığa aykırıydı. Seçimle gelmiş bir insan seçimle gider. Tek suçu 'dindar ve milli olmak' olan bu insana yapılanlar vicdansızlıktır. Demokrasi tarihimizin en karanlık dönemidir. Sayın Erbakan mazlumdur, zulme uğramıştır" dedi.