Haber - Fotoğraf : Meral Geylani / Demokrat Haber Roboski

Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski köyünde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı uçaklar tarafından bombalanarak öldürülen 34 kişi ile ilgili TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda kurulan alt komisyon tarafından hazırlanan Uludere raporunun açıklanması ertelenirken, Roboskililer raporda ne yazacağını bugünden açıkladı.

Roboskili aileler ve dostları yaptıkları açıklamada, “Katliamda yaşamımı yitirenlerin arasında PKK’liler vardı diyecek bu rapor, masumane hatalar zinciri diyecek, emri kim vermiş bilmiyoruz, bir türlü bunu bulamadık diyecek, orası savaş bölgesi diyecek, PKK’nin geçiş bölgesi diyecek, askerin bu bölgede vur emri vardı diyecek” sözlerine yer verdi.

Roboski’de hayatını kaybedenlerin aileleri ve dostları, belli periyotlarla, yaşanan katliamın faillerinin ortaya çıkarılması süreçlerini değerlendirerek "perşembe günleri değerlendirmeleri" yapma kararı almışlardı.

Roboski Katliamını’nın 61. Haftasındaki Perşembe değerlendirmesinde ilk sözü alan insan hakları savunucusu ve barış aktivisti İbrahim Yaylalı Suriye’deki Kürtler için başlatılan dayanışma kampanyasına katıldıklarını söyledi ve sözü bu haftaki perşembe değerlendirmesini yapacak Veli Encü’ye bıraktı.

“PKK’NİN GEÇİŞ BÖLGESİDİR DENİLECEK”

“Yaşadığımız katliamın üzerinden tam 61 hafta yani 428 gün geçti” diyen Roboskili Aileler ve Dostları adına söz alan Veli Encü şunları dile getirdi:

“TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda kurulan alt komisyon başkanının ya da insan hakları inceleme komisyonu başkanının yaptıkları tüm açıklamalar iki temel şey üzerine dayanıyor.

Birincisi, sürecin işlemesini önlemek ve oyalamak, ailelerimizin tepkisini azaltmak. İkincisi, bu süreçte manipüle delillerin oluşturulmasında, kolluk kuvvetlerine ve savcılara zaman kazandırmak.

Birincisi üzerine alt komisyon başkanı, üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmiştir. Süreci oyalama ve gerekli kurumlara zaman kazandırma işini iyi kotarmıştır.

İkinci söylediğimizle ilgili ise yakın zamanda TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Uludere raporu bitmek üzereyken komisyona konuyla alakalı bir belge geldiğini belirterek, "Ben başkan olarak inisiyatif aldım, bu belgeyi kurumlara sordum. Onun cevabını bekliyorum" dedi.

Katliamın karartılması için kurulan, TBMM alt ve üst komisyonları ve savcı-mahkeme bu zamana kadar, Sefer Üstün’ün dediği o belge için mi beklediler? Dediğimiz gibi önce oyaladılar, sonra tepkinin dinmesini beklediler ve sonra delil üretmeye başladılar.

Her şeyi kendilerince yoluna soktuktan sonra ise, uygun zamanı bekleyerek, o bildik şeyleri tekrarlayacaklar. Başından itibaren söyledikleri şeyleri bir kere daha söyleyecekler.

1) Katliamda yaşamımı yitirenlerin arasında PKK’liler vardı diyecek bu rapor.

2) Bu rapor, Genelkurmay hiçbir belge paylaşmamışken, masumane hatalar zinciri diyecek, emri kim vermiş bilmiyoruz, bir türlü bunu bulamadık diyecek.

3) Bin defa söylememize rağmen orası savaş bölgesi diyecekler ve 10-15 senedir hiç böyle kullanımı olmadığı halde, PKK’nin geçiş bölgesidir denilecek, askerin bu bölgede vur emri vardı denilecek.

TBMM’de oluşturulan alt ve üst komisyonlardan hangi kararların çıkacağını iyi biliyoruz. Komisyon-savcılık-mahkeme üçgeninde yaşadığımız katliam basit adli bir suç, ya da masum bir hataya indirgenecek, hükümet hatta ordu bile bu katliamdan üzerine hiçbir sorumluluk almadan kurtulacaklar.

KOMİSYONDA KALARAK MEŞRULUK KAZANDIRMAYIN

Biz Roboskili aileler ve dostları olarak, Komisyon içerisindeki samimi insanlara şöyle bir çağrıda bulunuyoruz. Komisyonun raporu hazırlamasında hiçbir etki gücünüz yoksa artık, komisyonun içerisinde kalmanız için de hiçbir neden kalmamıştır. Meşruluğu kalmamış bir komisyonda kalarak katliamın üstünü örtmeye çalışan komisyona meşruluk kazandırmayın. TBMM’nin alt ve üst komisyonu bu anlamıyla protesto ederek komisyondan çekildiğinizi açıklayın ki artık bizim duygularımızla oynanmasına izin vermeyin.

“FAİLLER YOKSA BARIŞ DA YOK”

Biz Roboski’li aileler ve dostları olarak, hükümeti samimi olmaya çağırıyoruz. Dilinizden barış özellikle bu dönemde hiç düşmüyor. Biz soruyoruz bu barışa giden yolu bu şekilde mi açmayı düşünüyorsunuz

Sizin bu katliamda sorumlu olduğunuzu düşünüyoruz. Şimdi samimiyet zamanı, katliamların failleri yoksa barış da yok diyoruz. Eğer samimiyseniz uluslar arası kurumları göreve çağrın ve bağımsız bir araştırma yapsınlar, ve araştırmanın sonucu kime kadar gidiyorsa gitsin, sorumluları sonuna kadar yargılayacağınızı taahhüt edin, işte o zaman size ve barışın bu coğrafyaya geleceğine inanırız.”