Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesinin ikinci yıldönümünde cinayetinin aydınlatılması için ve soruşturmanın akıbetine ilişkin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yöneltilen soru önergesi, Meclis Başkanlığı tarafından iade edildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015’te katledilmesinin yıldönümünde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, cinayetin aydınlatılması ve soruşturmanın geldiği aşamayı sordu. Cinayete dair iki yıldır yürütülen ve sanık olarak tek bir kişinin bile yargılanmadığı cinayetle ilgili önemli soruların yer aldığı önerge, son dönemde sıkça karşılaşıldığı gibi Meclis Başkanlığı'nca iade edildi. 

Hayri Demir'in Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre, sunulan iade gerekçesinde “İlgili önergenizin giriş kısmının birinci paragrafının birinci cümlesi hariç diğer cümleleri, ikinci ve üçüncü paragrafları ile dördüncü paragrafın birinci cümlesi İçtüzük hükümlerinde belirtilen nitelikleri taşımadığından önergeniz işleme konulmamış ve ekte iade edilmiştir" ifadelerine yer verildi. 

ELÇİ'Yİ ANLATMAK İADE GEREKÇESİ

İade gerekçesinde belirtilen cümleler ise şöyle: "Elçi, faili meçhul cinayetlerde zaman aşımı tahliyesine karşı karşıya olan dosyaları canlandırarak, failler hakkında kamu davaları açmış, Cemal Temizöz, Uğur Kaymaz, JİTEM gibi davaların yılmaz bir takipçisi olmuştur. Özellikle, 90’lı yıllarda Şırnak’ın Koçağı ve Kuşkonar köylerinin savaş uçaklarıyla bombalanması sonucunda 33 insanın yaşamını yitirdiği olayda gösterdiği üstün çabası sonucunda, AİHM’den aldığı mahkûmiyet kararı, hukuk ve insanları hakları mücadelesi hanesine muazzam bir başarı olarak yazılmıştır.

Elçi, 2015 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan, sivil alanlara yansıyan çatışmalar nedeniyle yaşanan insan hakları ihlalleri, orantısız güce dikkat çekmek, bunun önüne geçmek için Diyarbakır Barosu Başkanı olarak yoğun bir çaba sarf etmiştir. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği ve ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı Silvan’a ve Cizre’ye giderek incelemeler yapmış ve raporlar hazırlamıştır.

Elçi, 2015 tarihinde katıldığı bir televizyon programında 'PKK terör örgütü değildir' şeklinde sözler sarf ettikten sonra Türkiye genelinde ırkçı ve faşist saldırıların hedefi haline geldi; linçe maruz kaldı. Aynı dönem sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği ve çatışmaların yaşandığı Sur’da tahrip edilen tarihi ve kültürel mirasa dikkat çekmek için gittiği Dört Ayaklı Minare’nin önünde katledildi."

İÇTÜZÜK NE DİYOR?

Sözkonusu bu ifadelerin yer alması nedeniyle, soru önergesinin iade edilmesine dayanak olarak ise Meclis İçtüzüğünün 96'ıncı maddesi gösterildi. İlgili madde şu şekilde: "Soru; kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürülmeksizin; kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile hükümet adına sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere, Başbakan veya bir bakandan açık ve belli konular hakkında bilgi istemekten ibarettir." 

İadeye konu olan ve halen failleri açığa çıkarılmamış olan cinayetle ilgili, Meclis'in Elçi'nin sırf hukuk mücadelesinin yer aldığı ifadeleri iade gerekçesi sayması dikkat çekti. Meclis'in böylesi bir tavır içerisine girmesi, hükümetin Elçi ile ilgili sergilediği tutuma bir kez daha ışık tutması açısından önemli bir detay oldu. 

NELER SORULMUŞTU?

İade edilen önergede, Bakan Soylu ve Gül'e yöneltilen sorular, Elçi cinayetinin aydınlatılması noktasında önemli bilgilerin açığa çıkması açısında önemli sorulardı. Uca'nın sorduğu sorular arasında, "Yürütülen soruşturmanın tek bir şüpheli olmaksızın sürdürülmesinin sebebi nedir?

Elçi'yi vuran kişinin, Yenikapı Sokak içerisinde bulunanlardan birisi olduğu halde ve söz konusu sokak içerisinde onlarca polis bulunmasına ve bunların çoğunluğunun silahını kullanıyor olmasına rağmen halen dosyada şüpheli olarak tek bir polis memurunun bulunmamasının sebebi nedir? Kullanmış olduğu silahı gösteren ve dolayısıyla failin tespit edilmesi için en önemli delil olan mermi çekirdeğinin bulunması için, cinayetten sonra alanın taranmasını engelleyen kişi ya da kişiler kimlerdir? Söz konusu kişiler kimden ya da kimlerden talimat alarak, delilleri karartmıştır? Elçi'nin nereden ve hangi açıyla vurulduğu neden hala tespit edilmemiştir?

Elçi cinayeti sonrasında olay mahallinin temizlendiği iddiaları doğru mudur? Cinayet sonrası olay mahalli sokakta acil olarak sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi tesadüf müdür? Elçi'nin vurulma anının da bulunduğu polis kamerası görüntülerindeki 13 saniyelik kesintinin nedeninin tespit edilmesi için Elçi'nin avukatları Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na birçok kez başvurdukları halde, iki yıldır söz konusu kamera ve hafıza kartına el konulmamış olmasının sebebi nedir?" gibi önemli sorular yer alıyordu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı