Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, ABD'nin talebiyle Avusturya'da kara para aklama suçlamasından tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz'la ilgili hazırlanan MASAK raporunun detaylarını yazdı.
Rapora göre, SBK Holding hesaplarına gelen paralar birçok işleme tutuldu ve küçük parçalara ayrıldı.
Öztürk yazısında, "S.B.K. Holding A.Ş'nin inceleme dönemi mali tablolarına bakıldığında yaklaşık 200 milyon TL zarar beyan ettiği anlaşılıyor. Bir şirket için en önemli veri olan öz kaynakların eksi bakiye vermesidir. Bu durum şirketin doğrudan ve dolaylı ortak olduğu şirketlerde de sıklıkla görülüyor. Holding ile inceleme konusu ABD şirketleri arasında herhangi bir ortaklık ilişkisi saptanamadı. Ortaklık kurduğu ya da satın aldığı şirketler incelendiğinde, bunların genellikle zarar eden şirketler olduğu, devirlerinin bedelsiz olarak şirketin ilişkili kişilerine yapılıyor" ifadesini kullandı.
"İncelenen kayıtlara göre 29.09.2016 tarihinde konusu suç olduğu saptanan 835 bin doların Blane Teknoloji'nin Garanti Bankası nezdinde ki hesabına havale edildi. Bu para aynı gün Jaeob Ortell Kingston'un Garanti Bankası'ndaki hesabına havale edildi. Kingston da aynı tarihte kendisine ait Mega Varlık Yönetimi A.Ç.'nin hesabına aktardı. 2 Mart 2016'da 2 milyon 300 bin doların hareketi de hep aynı gün gerçekleşti. O dönemde S.B.K Holding, Mega Varak A.Ş., Blane Teknoloji ve Jacob Ortell Kingston arasında herhangi bir mal veya hizmet alış-satışı da belirlenemedi.
"AYNI GÜN YAPILMIŞ"
Yapılan bu işlemler, konusu suç olduğu saptanan paranın herhangi bir ortaklığı, ticari ilişkisi bulunmayan S.B.K Holding, Jacob Örteli Kingston, Mega Varlık Şirketi ve Blane Teknoloji A.Ş. konusu suç olan paranın nevinin değiştirilmesi ilişkisini ortaya koydu.
S.B.K. Holding A.Ş.'nin Gelir İdaresi Başkanlığı verilerinde, alınan 4 gayrimenkulün satışından sonra para hareketi şemalı olarak gösteriliyor ve paranın aynı gün içinde nasıl el değiştirdiği anlatılıyor. Bu satışlarla banka hareketlerine göre bedelsiz gayrimenkul teslimi Mega Varlık A.Ş. ile S.B K. Holding A Ş. arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor.
S.B.K Holding hesaplarına gelen paralar birçok işleme tutuldu ve küçük parçalara ayrıldı. Bir kısmı şirket faaliyet alanı dışında gayrimenkul alımında, bir kısmı da şirket çalışanları tarafından nakit olarak çekildi. Para hareketlerinden, ABD şirketlerinin S.B.K. Holding A.Ş.'ye yatırını ya da ortak olma girişiminin olmadığı değerlendirildi.
Söz konusu paranın “kredi'' iddiası ile geldiği varsayımı altında ise S B.K. Holding A Ş'nin banka hesap hareketlerinden adı geçen şirketlere taksit ödeme adı ile bir harekete rastlanılmadı. Bu saptamaya karşılık, soruşturma konusu şahıslar tutuklu olduğundan muhataba nasıl ödeme yapılacağı sorusu akla geliyor. S B.K holdinge soruşturma konusu şirketlerden ilk para transferi 14.11.2013'de gerçekleşti. ABD ise 2018'de dava açtı. Bu kadar uzun bir süre ve belirsiz şekilde şirketi borçlu bırakmak ticari hayatın gerçeklerine uymuyor. Bu değerlendirmeler ışığında ABD'den, S.B.K. Holdinge gelen ve konusu suç olduğu belirlenen toplam 46 milyon 608 bin doların da kredi amaçlı olmadığı anlaşılıyor."
