Ayhan Karahan / Bodrum

Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak Sivas'a geldi. Cuma namazı ardından düzenlenen provokasyon, etkinliklerin yapıldığı kültür merkezi önünde yükseldi. Sanatçılar Madımak Oteli'ne sığındı. Saldırganlar tekbir sesleri arasında Madımak Otel'ini yaktı. 33 konuk, 2 otel görevlisi yanarak yaşamını yitirdi. 2 saldırgan da kendi ateşlerinde can verdi. Aziz Nesin'in de aralarında bulunduğu 51 kişi de kendi olanakları ile saldırıdan yaralı olarak kurtuldular. Katliamda yaşamını kaybedenlerin en yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci, en genci ise 12 yaşındaki Koray Kaya idi. Hollanda vatandaşı Carina Cuanna Thedora Thuys katliamın yabancı kurbanı oldu.

KATLİAMA HUKUK VE İKTİDAR DESTEĞİ

Açılan dava sonrasında sanıklardan 33'ü idam cezasına çarptırıldı. İdam kararları 2 kez Yargıtay'dan döndü. İdam cezaları müebbet hapse çevrildi. Sanıklar eve dönüş yasası ile serbest bırakıldı. Sonrasında, "yanlışlık yapılmış" dendi. Yeniden sanıklar hakkında tutuklama kararı veridi. Süren davalar, temyizler, müdahil avukatların talepleri yıllarca devam etti. Sivas katliamı davası 20 yılın ardından 13 Mart 2012'de mahkemenin davayı zaman aşımı nedeniyle düşürmesiyle kapandı. Aralarında katliamda yakınlarını kaybedenlerin aileleri başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve partiler "İnsanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılmasını" talep etti ancak talepleri bir karşılık bulmadı. Katliamın ardından dönemin Başbakan'ı Tansu Çiller’in "Çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmemiştir", İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'nun ise "Tahrikler karşısında halk galeyana gelerek tepki göstermiştir" açıklamaları fotoğrafı netleştirmişti. Katiller sürecin her aşamasında iktidarın şefkatli kolları ve koruması altındaydı.

"2 TEMMUZ İNSANLIĞIN YOK OLDUĞU GÜNDÜR"

2 Temmuz Sivas Katliamının 27. yıldönümünde Bodrum'daki; siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tepkilerini dile getirdiler. İYİ Parti Bodrum İlçe Başkanı Nevzat Kamber katliama dair çok net bir tanımlamada bulunarak; "2 Temmuz 1993, ülkemiz yakın tarihinde utançla anılacak bir gündür. Pir Sultan Abdal şenlikleri sırasında provokatörlerin tahrik ettiği yobazların acımadan yaptığı, vicdanların kanadığı, insanlığın yok olduğu gündür.. 33 yetişmiş aydın ve ozanımızı kaybettiğimiz o gün tarihimizde kara bir lekedir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün linç kültürüyle katledildiği tarihtir. Bizler bu günleri unutmadan, savaşımızın cahilliğe karşı olduğunu bilerek, dünyayı iyilik, güzellik ve dürüstlüğün kurtaracağını çocuklarımıza aşılayarak, bir daha böyle olayların yaşanmamasını diliyoruz. Madımak Otelinde katledilen 33 aydınımızı saygı ve rahmetle anıyorum" dedi.

CHP İlçe Başkanı Halil Karahan ise, "2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak katliamında kaybettiğimiz aydınlarımızı saygıyla anıyorum. Türkiye tarihinde kara bir lekedir! Hesabını sormaya, barışın, laikliğin ve demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülke için mücadeleye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

Sol Parti Bodrum İlçe Başkanı Oben Konyalıoğlu, "Sivas Katliamı ülkede siyasal İslamcı karanlığın bilfiil içinde olduğu bir katliamdı. Katliam boyunca atılan sloganlar laikliği, demokrasiyi, sanatı, çağdaşlığı, iyiliği, güzelliği yani bir bütün olarak insanlık değerlerini doğrudan hedef aldı. 33 aydın ve sanatçı, “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” denilerek katledildi. Ülkemizi kuşatan bu karanlığa karşı, toplumsal belleğini yitirmemiş insanlar ise dün olduğu gibi bugün de direnmeye devam ediyor. Madımak'ta insanlarımızı öldüren karanlığa karşı laiklik ve aydınlanma mücadelesini yükseltelim!" dedi.

MADIMAK YANMAYA DEVAM EDİYOR...

Türkiye İşçi Partisi Bodrum İlçe Sekreteri Aykut Kurt "Sivas yobaz katliamı davasının zaman aşımına uğratılması aslında katliam konusunda da ipuçları vermektedir. Davanın zaman aşımına uğratıldığı 13 Mart 2012 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili soru üzerine: “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” demiştir. Katliam davasında katillerin avukatlığını yapan Hayati Yazıcı, Kemal Kurt, Mehmet Bulut, Bülent Tüfekçi, Zeyid Aslan, Ali Aşlık, Halil Ürün ve Hüsnü Turan, AKP'den milletvekili seçildi. Resmi Gazete'nin 31 Ocak 2020 tarihli sayısında yayımlanan kararda AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Sivas Katliamı sorumlularından Ahmet Turan Kılıç hakkında af kararı verildiği duyuruldu. Yani görüleceği üzere: Madımak yanmaya devam ediyor" görüşlerine yer verdi.

Bodrum Yurttaş İnisiyatifi adına Nazan Yılmaz, "2 Temmuz'da sadece 33 aydınımız yakılmadı. Padişahların, gericilerin sonsuz korkusu olan özgür ve bağımsız düşüncede yakıldı. Toplumsal eşitlik düşüncesi, bir arada kardeşçe yaşama özlemi, laiklik, demokrasi, bilimin iz düşümleri de yakıldı. Ve iktidar bu gerici-yobaz, akıldışı, barbar yangına su değil; benzin taşımıştır. Kendi küllerinden yeniden doğan bir gelenekten gelen bizler Sivas'ın küllerinden de önemli bir mirası devralıyoruz. Karanlık kaybedecek, aydınlanma kazanacaktır. Bu da Sivas şehitlerimize sözümüz, boyun borcumuz olsun. Söz olsun Sivas, söz olsun Madımak" dedi.

Cumhuriyet Halk Evleri Bodrum Şube Başkanı Mazhar Karakaya da, "Sivas katliamını yapanları ve yaptıranları unutmayacağız. Canımızı, yüreğimizi yaktılar. Sivas'ı asla unutmayacağız. Saldırı Cumhuriyet değerlerine olmuştur" dedi.

Sivas katliamının hukuksal süreci ile ilgili avukat Ziya Levent Doğuç, "Madımak davası zorlama süreçlerle zaman aşımına uğratılmıştır. Katliamın bir insanlık suçu olduğu tescillidir. 2 Ekim 2016 tarihinde dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ TCK 77'ye göre insanlık suçlarında zaman aşımı olmayacağını bizzat kendisi ifade etmiştir. Madımak davasında mızrak çuvala sokulmaya çalışılmıştır" görüşüne yer verdi.