Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 1993 yılında, dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olaylarla ilgili davanın 1 Haziran tarihinde İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek üçüncü duruşması öncesinde duruşmanın ertelenmesi talep edildi.

Sanık avukatı Hikmet İşler, davanın seçim atmosferine girileceği, bu nedenle toplumsal olayların çıkabileceği ve sanıkların can güvenliğinin tehlikeye gireceği gerekçesi ile ertelenmesini istedi. İşler dilekçesinde, ülkenin 7 Haziran’da seçime gittiğini dolayısıyla toplumsal olaylara neden olabilecek eylemlerin yapılabileceğini belirterek, “Sunduğumuz sebeple, yukarıda esas numarası arz edilen yargılamada, bilinmeyen kişi ya da kişiler, yabancı ajanslar veya gruplar tarafından ‘istismar edilecek nitelikte’ bir yargılama olup, duruşma tarihi de genel seçimlere çok az kala bir zamana rast gelmektedir” ifadelerine yer verdi.

Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) konuşan Mağdurların avukatı Yunus Muratakan, davanın ertelenmesi talebine tepki göstererek “Bu tür talepler ile 22 yıldır sürüncemede bırakılan söz konusu dava cezasızlıkla sonuçlandırılmaya çalışılıyor. Kişilerin can güvenliği tehdit altındaysa böyle bir durumda yargının bütün yargılama faaliyetlerini durdurması, bunun yanında yurttaşların da can güvenlikleri tehdit altında olduğundan kaynaklı sokağa çıkmamaları gerekir” dedi.

LİCE'DE NELER OLMUŞTU?

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı. Öldürülenler arasında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da vardı.

Katliamla ilgili iddianame zaman aşımına bir gün kala kabul edildi, yargılama 21 yıl sonra 16 Ocak’ta başladı.

İddianamede dönemin yetkililerinin “PKK yaptı” dediği katliamın, PKK tarafından yapılmadığı ortaya çıkmıştı.

Olayın failleri olarak belirlenen, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Dava Diyarbakır’dan Eskişehir’e, oradan tekrar Diyarbakır’a gönderilmiş, burada Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkili ağır ceza mahkemesi olmadığından dava İzmir’e taşınmıştı.