Kürtçe konuştuğu için Şirin Tosun'u öldüren Zafer Aşık'a, Tosun'u "kasten öldürmek"ten müebbet, Tosun'un arkadaşı Mahsun Zeren'i "kasten öldürmeye teşebbüs"ten 9 ile 15 yıl arası değişen hapis istemiyle dava açıldı. 7 şüpheli hakkında ise "kasten öldümek" suçundan takipsizlik verildi.

Sakarya'nın Karasu ilçesinde 21 Ağustos 2019'da mevsimlik işçi Şirin Tosun'u, Diyarbakır plakalı bir minibüsü görüp sevinen ve araçtakilere el sallayarak "Kürtçe" selam verdiği için kafasından vurarak silahla öldüren, Tosun'un arkadaşı Mahsun Zeren'i öldürmeye çalışan Zafer Aşık'a "kasten adam öldürmek" ve "öldürmeye teşebbüs"ten yürütülen soruşturmada tamamlandı.

Sakarya Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmada, Sakarya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan 44 yaşındaki Zafer Aşık hakkında, 19 yaşındaki Şirin Tosun'u öldürmekten müebbet, Tosun'un arkadaşı Mahsun Zeren'i "kasten öldürmeye teşebbüs"ten 9 ile 15 yıl arası değişen hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Sakarya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, cinayette Aşık'a yardım eden ve cinayet silahını saklayan tutuksuz sanık, 29 yaşındaki Erkan Mutioğlu hakkında ise Mahsun Zeren'i "basit yaralamaya teşebbüs"ten 4 ay ile 1 yıl ve cinayet silahını saklamaktan dolayı "suç delillerinin yok etme, gizlemek"ten 6 ay ile 5 yıla arası değişen hapis cezası istendi.

7 KİŞİYE 'KASTAN ÖLDÜRMEK'TEN TAKİPSİZLİK

Cinayetin işlendiği sırada Zafer Aşık'la birlikte olan ve olaydan sağ kurtulan Mahsun Zeren'i olayın kapatılması için tehdit eden, olay yaşandığı hükümlü olduğu cezaevinden izinli çıkan Semih Maral, tanık ifadeleriyle olayda Tosun ve Zeren'e şişe fırlatan, silahla Zeren'i kovalayarak ateş eden, cinayet silahını saklayan Erkan Mutioğlu, Fuat Aşık, Selahattin Işık ve Turgut Aşık, İsmail Menteşe ve Zafer Aşık'ın "arabulucu olmasını" istediği Hasan Savur hakkında "kasten adam öldürmek"ten açılan soruşturmada ise takipsizlik kararı verildi.

Mahsun Zeren ile Şirin Tosun'un annesi Şekeriye ile babası Muhittin Tosun'un avukatlığını üstlenen Diyarbakır Barosu avukatları, "kasten öldürme" suçundan verilen takipsizlik kararına itirazda bulundu.

Avukatlar, haklarında takipsizlik verilen şüphelilerin, eylem birliği içerisinde oldukları gerekçesiyle "kasten öldürme" suçuna iştirak ettiğini belirterek takipsizliğin kaldırılmasını talep etti.

KÜFÜR EDEREK ATEŞ ETTİ

Olaydan kurtulan Mahsun Zeren iddianamede yansıyan ifadesinde, Diyarbakır plakalı bir minibüs geçerken selam verdiklerini o esnada 150 metre uzaklıkta bulunan 5-6 kişilik bir grubun yanından geçerken Zafer Aşık'ın kendilerine "Ne bağırıyorsunuz?" dediğini daha sonra "Diyarbakırlılara s...yım, sizin ananınızı bacınızı s...yim" şeklinde küfür ettiğini belirtti.

Alkol alanlardan Erkan Mutioğlu'nun kendilerine bira şişesi fırlatmasıyla korkup kaçmaya çalışırken Zafer Aşık'ın belinden çıkardığı tabancayla kendilerine 8-10 metreden ateş ettiğini ilk ateşle Şirin Tosun'un başından vurulduğunu dile getirdi.

Kendisinin o sırada kaçmaya devam ettiğini peşinden 2 el daha ateş edildiğini anlatan Zeren, kaçmaya çalışırken peşinden birinin kovaladığını "Kaçma gele buraya" dediğini kendisini yakalamayan şahısın daha sonra Şirin Tosun'un başına gittiğini kaydetti.

Köye haber vermesiyle birlikte olay yerine geldiklerini, kendisini kovalayan şahsın, Tosun'un başında durduğunu ve kendisine "Kimseye bir şey söyleme biz bunu kendi aramızda halledeceğiz" yönünde tehditte bulunduğu aktardı. Zeren daha sonraki teşhis işleminde kendisini kovalayan ve tehdit eden şahsın Mustafa Semih Maral olduğunu teşhis etti.

ZEREN'İ KOVALADI, TEHDİT ETTİ, TAKİPSİZLİK VERİLDİ

İddianamede, Zeren'in kaçarak sığındığı köyden yardım istediği ve Tosun'un vurulduğu yere ilk giden köylülerden Ahmet Örten de tanık olarak verdiği ifadede, Zeren'in hakkında takipsizlik kararı verilen Mustafa Semih Maral tarafından tehdit edildiğini doğruladı.

Zeren'in kaçarak köye geldiğini 'Aşağıda birini vurdular, beni de vuracaklar" dediğini ifade eden Örten olay yerinde gittiğini orada bulunan Maral'ın Zeren'e "Halledeceğiz biz bunu, kimseye bir şey deme aramızda halledeceğiz" dediğini ve kendisine "Siz buradan gidin biz halledeceğiz, bir şey yok" dediğini aktardı.

Örten, Maral'ın daha sonra olay yerine gelen zanlılardan Erkan Mutioğlu'yla birlikte motosikletiyle olay yerinden kaçtığını ifade etti.

Başka bir suçtan hükümlü olduğu bir dosyadan cezaevinde olduğu izinle ayrıldığı cezaevinden izinsiz olarak Sakarya Karasu'da bulunduğu ortaya çıkan Mustafa Semih Maral, tuvalet ihtiyacını gidermek için ormana girdiğini, o sırada bağırma, küfür ve kırılan şişe sesi duyduğunu hemen ardından da 1 el silah sesi duyduğunu, kendisinin hemen toparlandığını ve alkol aldıkları yerel gelip yola doğru baktığında bir şahsın yerde yüzüstü yattığını gördüğünü ileri sürdü.

Zeren'i kovaladığını ve tehdit ettiğini kabul etmeyen Maral, 112 Acil Servis ekiplerinin aranmadığı HTS kayıtlarından ortaya çıkmasına rağmen olay yerine 112 Acil Servis ekiplerinin kendisinin çağırdığını öne sürerek, izinsiz Sakarya Karasu'da bulunduğu için Erkan Mutioğlu'ndan kendisini Sakarya'ya gitmek için durağa bırakmasını istediğini ve Mutioğlu'nun motosikletiyle olay yerinden uzaklaştığını anlattı.

Maral, olayda kullanılan silahı hiçbir şekilde görmediğini kimin ateş ettiğini de görmediğini, Şirin Tosun vurulduktan sonra kendisinin de dahil olmak üzere olay yerinde bulunan herkesin olay yerinden ayrıldığını belirtti.

HEM ÖLDÜRDÜ HEM DE PİŞKİNCE İNKAR ETTİ

Mahsun Zeren'in Tosun'un öldürdüğünü teşhis ettiği, olay yerindeki tanıklardan Fuat Aşık'ın, "Olay Erkan da ona göre ifade verin" dediği ve diğer tanıkların olayın failli olduğu beyanında bulunduğu katil zanlısı Zafer Aşık ise olayı inkar etti.

Zanlı Aşık, 2 genç erkek şahsın Paralı mahallesi istikametini gittikleri esnada "Haaaooo" şeklinde bağırıp garip garip hareketler yaptıklarını, bunun üzerine Erkan Mutioğlu'nun gençlere hitaben "Bağırmayın oğlum, burası dağ başı mı, köy yeri, ne bağırıyorsunuz" dediği ve aralarında ağız dalaşı olduğunu, kendisinin de bunun üzerine Mutioğlu’na yönelerek "Boş ver uzatma, konuyu kapatalım" dediğini öne sürdü. Erkan Mutioğlu'nun elindeki silahla Tosun ve Zeren'e yönelerek 3-4 metre uzaklıktan 1-2 el ateş ettiğini öne süren Aşık, Mutioğlu'un ateşinden sonra gençlerin olduğu yöne baktığında birinin yerde yattığını ve diğerinin köye doğru kaçtığını bunun üzerine Mutioğlu'na dönüp "Sen ne yaptın" diyerek tepki gösterdiğini, Mutioğlu'nun da "Abi maksadım vurmak değildi, korkutmak amacıyla ateş ettim, böyle olmasını istemezdim" dediğini ileri sürdü. Olay yerinden korktuğu için olay yerinde bulunan Selahattin Işık'ın arabasıyla kaçtığını iddia eden Aşık, olay ile ilgili olarak bilgisinin bundan ibaret olduğunu, olayın devamında ne olduğunu bilmediğini, Mutioğlu'nun kullanmış olduğu tabancıyı nereye sakladığını ve ne yaptığını bilmediğini, Şirin Tosun'un vurulmasıyla alakalı olarak kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığını savundu.

SİLAHI SAKLADI İNKAR ETTİ

Olay sırasında, Zafer Aşık'ın Tosun'u öldürdükten sonra cinayet silahını verdiği ve olay yerinden kaçmaya çalışan Mahsun Zeren'e 2 el ateş ettiği hem Zeren'in ifadelerinde hem de diğer tanıkların ifadelerinde geçen Erkan Mutioğlu da inkara sığındı.

"Kasten öldürmek"ten takipsizlik verilen, "basit yaralamaya teşebbüs"ten 4 ay ile 1 yıl ve cinayet silahını saklamaktan dolayı "suç delillerinin yok etme, gizlemek"ten 6 ay ile 5 yıla arası değişen hapis cezası istenen Mutioğlu, olay sırasında olay yerinde olmadığını tuvalette gittiğini öne sürerek, o sırada bağırma çağırma sesi ile 2 el silah sesini duyduğunu olay yerine geldiğinde ise yerde bir kişinin yattığını savundu.

 Olay yerinde geldiğine herkesin panik halinde olduğunu, zanlı Zafer Aşık'ın elinde bulunan 7,65 çapındaki silahı hiçbir şey söylemeden kendisine verdiğini, kendisinin de panik yaptığı için silahı aldığını, silahın saklanılması için kendine verildiğini düşünerek silahı ormanda sakladığını iddia etti.

Aşık'ın kendisine silahı verdikten sonra Zeren'i peşi sıra kovaladığını ve 2 el ateş ettiğini inkar eden Erkan Mutioğlu, silahı sakladıktan sonra olay yerine geldiğini, motosikletiyle olay yerindeki Mustafa Semih Maral'ı alarak olay yerinden uzaklaştığını söyledi.

'BENİM ÇOK SABIKAM VAR BEN ORADA YOKUM'

Olay yerinde bulunan ve hakkında takipsizlik kararı verilen Turgut Aşık, olaydan sonra buluştukları bir kafede zanlı Zafer Aşık'ın "Bu olayın faili Erkan Mutioğlu diyelim, hepimiz aynı ifadeyi verelim ve ağız birliği yapalım" dediğini aktardı.

Hakkında takipsizlik verilen diğer şüpheli Selahattin Işık ise olay yerinde gençlerin nara attığını öne sürdü.

Kendisinin gençlere "Buradan gidin" dediğini bu sırada 2 el ateş edildiğini ama ateş edenin kim olduğunu görmediğini savunan Işık, olay sırasında araçla uzaklaştıkları sırada zanlı Zafer Işık'ın "Erkan vurdu, Erkan vurdu" dediğini, Ada Beach adlı kafeye gittiklerinde zanlının bu defa "Benim sabıkam çok, ben orada yokum" dediğini kendisinin de "Sen nasıl yoksun, sen de olay yerindeydin" dediğini beyan etti.

Verdiği ilk ifadede olayı görmediğini söyleyen 46 yaşındaki Fuat Aşık ise, cezaevinde kaldığı sürede "hiçbir neden yokken çocuğu yaşındaki bir gencin yaralanmasından üzüntü duyduğunu" belirterek verdiği ek ifadede, Zafer Aşık'ın 2 el ateş ettiğini, Aşık'ın ateşiyle çocuklardan birinin yere düştüğünü gördüğünü kaydetti.

İddianamede, sanıkların üzerine atılı suçları işlediği ve söz konusu suçlardan ayrı ayrı cezalandırılmasını talep edildi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı