Taraf gazetesi Demirören ile ilgili haberlerine yeni bir boyut ekledi. Gazetenin haberine göre, intihar eden Hayri Kozakçıoğlu'nun oğlu da Demirören için çalışmış.

Gazeteden Mehmet Baransu'nun haberine göre, Sarıyer'deki villasında beylik tabancasıyla göğsüne ateş ederek yaşamına son veren Olağanüstü Hâl (OHAL) eski Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun adı da Arşimidis dosyasından çıktı.

Genelkurmay ve MİT belgelerine göre, Arşimidis şirketinin sahiplerinin ölümünde parmağı olan ve ardından onların mal varlığını sahte belgelerle ele geçiren işadamı Erdoğan Demirören, bu işlemleri yaparken o dönem İstanbul Emniyeti'nden de yardım almış.

KOZAKÇIOĞLU'NUN OĞLU DA DEMİRÖREN'E ÇALIŞMIŞ

Sahte belgelerin bazıları bizzat İstanbul Emniyet'i tarafından hazırlanmış. Belgeler üzerindeki tarihlere bakıldığında Kozakçıoğlu'nun o dönem İstanbul Emniyet Müdürü olduğu görünüyor. Erdoğan Demirören'le, Hayri Kozakçıoğlu'nun çok yakın ilişkisi olduğu da kamuoyunca bilinen bir başka gerçek. Kozakçıoğlu'nun oğlu da yıllarca Demirören şirketler grubunda yüksek maaşla çalışmış.

ORTAKLAR ORTADAN KAYBOLDU

Kozakçıoğlu-Demirören ve Arşimidis ilişkisi 1970 sonrası başlıyor. Arşimidis şirketi sahibi Yorgi Papadopulos'un Cenevre'de ölmesinden sonra, diğer üç şirketin ortağı 1970 sonrası ilginç bir şekilde ortadan kayboluyor. Taraf 'ın ortaya çıkardığı Genelkurmay, MİT ve mahkeme belgelerinde, kaybolan bu ortakların Yunanistan'a gittiği iddia ediliyor. Erdoğan Demirören ve ortağı olan avukatı Necdet Çobanlı, Arşimidis şirketinin mal varlıklarını üzerine geçirirken, bazı vekâletler ve yurtdışı çıkış belgelerini yetkili kurumlara sunuyorlar. Sunulan belgelerde, Yorgi Papadopulos'un eşi Afroditi Papadopulos ve diğer ortaklar Yunanistan'a gitmiş gibi görünüyor.

YUNANİSTAN'A GİTTİ İDDİASI YALAN

Belgeler arasında Afroditi Papadopulos adına çıkarılmış bir pasaport var. Pasaporttaki mühürlere göre Afroditi Papadopulos, Yunanistan'a çıkış yapmış gözüküyor. Bir belgede ise Afrotini'nin mal varlıklarını devrettiği, bazı imza ve parmak izleriyle iddia ediliyor. Konuyla ilgili hazırlanan bir belgeye altı parmak izi konmuş. Bu parmak izlerinin Afroditi'ye ait olduğu yönünde İstanbul Emniyeti'nden bir de rapor alınmış. Bu ve buna benzer belgelerin ardından Arşimidis şirketinin tüm malvarlıkları Erdoğan Demirören'e geçiyor. Ancak 12 Eylül darbesi sonrası şirketin varislerinin ortaya çıkıp, konuyu mahkemeye taşıması ve Genelkurmay ile MİT'in dosyayı soruşturması üzerine ilginç bir gerçek ortaya çıkıyor. Yunanistan'a gitti denilen Afroditi'nin yaşayıp yaşamadığı, mezarının nerede olduğu hakkında bilgi bulunamıyor.

Yunanistan'la çeşitli temaslar kurulmasına rağmen, net bir cevap alınamıyor. İstanbul'da dava sürerken, bilirkişi bir rapor hazırlıyor.

PARMAK İZLERİ SAHTE

Hazırlanan rapora göre, pasaport başta olmak üzere, Afroditi Papadopulos’un parmak izinin bulunduğu belgedeki imzalar sahte. Devletten alındığı söylenen birçok belgedeki imzanın sahte olduğu kriminal incelemeyle anlaşılıyor. Bu belgeler arasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden alınan belgeler de var. İşte Arşimidis- Kozakçıoğlu ilişkisi de tam bu noktada başlıyor. Emniyet’ten alınan bazı sahte belgeler, intihar eden Kozakçıoğlu’nun İstanbul Emniyet Müdürü olduğu dönemde alınmış gibi görünüyor. Hatta aynı dönemde geçmişe yönelik bazı belgelerin de oluşturulduğu mahkemenin atadığı bilirkişi tarafından tesbit ediliyor.

Kozakçıoğlu ile Arşimidis’in yolunun kesiştiği başka bir dönem ise 12 Eylül sonrası. Ortakları öldürüldükten sonra, mirasçı kalmadığı gerekçesiyle sahte evraklarla el konan Arşimidis şirketinin Mersin’de mirasçıları ortaya çıkıyor ve konu İstanbul’da mahkemeye taşınıyor. Soruşturmanın yapıldığı ve davanın açıldığı dönemde Kozakçıoğlu’nun İstanbul Valisi olması da diğer bir ayrıntı. Vali Kozakçıoğlu’yla Erdoğan Demirören’in o dönemki yakın ilişkisi de bilinen bir gerçek. Hayri Kozakçıoğlu’nun oğlu da yıllarca Demirören şirketler grubunda yüksek maaşla çalıştı. Odası Erdoğan Demirören’le aynı kattaydı. Demirören ailesinden görüştüğümüz bir kişi, oğul Ferhan Kozakçıoğlu’nun işe gelmemesine rağmen odasının katın hemen girişinde olduğunu, yıllarca kurumda işe gelmeden yüksek maaş aldığını söyledi.